1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sırp hükümeti geçmişten kurtulmaya çalışıyor

Klaus Dahmann, Hülya Köylü 25 Temmuz 2008

Savaş suçu zanlısı Radovan Karaciç’in yakalanması, Sırbistan’ı yeni bir dönemece getirdi. Ancak Sırp hükümetinin Karaciç’in mahkemeye teslim etmesi ve diğer zanlıların yakalanmasını isteyen AB’yi ikna etmesi gerekli.

Sırbistan'da yönetim Avrupa Birliği ile yakınlaşmayı hedefliyor
Sırbistan'da yönetim Avrupa Birliği ile yakınlaşmayı hedefliyorFotoğraf: AP

Sırp hükümeti, Lahey’le yeterli işbirliği yapmadığı gerekçesiyle dondurulan İstikrar ve Ortaklık Anlaşması’nı hayata geçirip hem ülkesine Avrupa persfektifi sunmak hem de Avrupa yanlısı seçmenlerine olumlu bir mesaj vermeye çalışıyor. Geçen şubat ayında Kosova sorunu nedeniyle erken seçimin yapıldığı Sırbistan’da Batı yanlılarının desteğini alan Boris Tadiç yönetiminin amacı, seçmenlerine bunun karşılığını Avrupa Birliği ile yakınlaşarak vermek.

Batı yanlısı Tadic hükümetinin hedefi AB üyeliğiFotoğraf: AP

Sırp hükümeti, bu amaçla önemli adımlar attı. Önce aranan önemli savaş suçlularından biri Stoyan Zuplyanin’i Lahey’e teslim etti, ardından daha büyük bir adımla bir numaralı savaş suçu zanlısı eski Sırp lider Radovan Karaciç’i yakaladı. Bu gelişmenin Belgrad yönetiminin kararlılığını gösterdiğini söyleyen Sırbistan Dışişleri Bakanı Vuk Yeremiç, AB yolunda ilerlemeye devam edeceklerini belirterek “AB konusunda çok kararlı olduğumuz planlar var. Bu yılın sonuna dek ya da en geç 2009’in ilk yarısında adaylık statüsü elde etmeyi planlıyoruz” diyor.

Belgrad, AB yolunda kararlı görünüyor. Tadiç yönetimi, Karaciç’in yakalanmasının ardından Kosova'nın bağımsızlığını tanıyan AB üyesi 20 ülkeden çektiği büyükelçilerinin de geri gönderilmesine karar verdi. Ancak Avrupa Birliği, ikinci bir iyi niyet jesti yapan Sırbistan’a yönelik olumlu açıklamalar yapsa da temkinli. Brüksel, Belgrad’ın Lahey’le tam işbirliği yaptığını ve Karaciç’in sağ kolu başta Ratko Mladiç olmak üzere diğer zanlıların da yakalandığını görmek istiyor.

Sırbistan Dışişleri Bakanı Vuk Yeremiç, AB yolunda ilerlemeye devam edeceklerini söylediFotoğraf: AP

Yeni gerilimler çıkabilir mi?

Peki ülkedeki aşırı milliyetçilerin tepkisine rağmen Sırp hükümeti bunu başarabilecek mi? Ya da Sırbistan yeni gerilimlere mi gebe? Lahey’deki Savaş Suçları Mahkemesi’ne ilişkin araştırmalar yapan Yıldız Teknik Üniversitesi’nden uluslararası ceza hukuku uzmanı Yard. Doç. Dr. Ozan Erözden Karaciç’in yakalanmasının Sırp hükümetinin Avrupa’ya yakınlaşma isteğinin göstergesi olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bunun yeni gerilimler yaratacağını düşünmüyorum. Çünkü bu protesto gösterileri bundan kısa bir önce, Kosova’nın bağımsızlığı sürecinde yaşananlarla karşılaştırıldığında veya daha önce Mladiç’e ya da Miloşeviç’e destek gösterileri ile kıyaslandığında aslında küçük boyutta kalıyor. Ancak unutulmamalı ki; aşırı milliyetçilerin kalesi olan Radikal Parti hala çok önemli bir siyasi desteğe sahip Sırp halkı arasında. Onların bu gösterilerin arkasında durduğunu söyleyebiliriz, fakat geçmiş yıllarla kıyaslandığında bunların dozunun ve gücünün azalmakta olduğu bir tespit olarak ortaya konulabilir.”

Geçtiğimiz Şubat ayında Belgrad'ta Kosova'nın bağımsızlığına karşı olaylar yaşanmıştıFotoğraf: AP

“Mahkemenin görev süresi uzayacak”

Eski Yugoslavya’da işlenen savaş suçları için Lahey’de kurulan BM mahkemesinin görev süresi ise 2010 yılında bitiyor. Bu durumda Karaciç’in ve diğerlerinin yargılanma süreci ne olacak? Erözden’in yanıtı şöyle:

“2010 yılında mahkemenin faaliyetlerinin bitirilmesi bir projeydi, bir program olarak ortaya konmuştu. Fakat bu program ilan edilirken ve ilan edildikten sonraki aşamada sürekli olarak Karaciç ve Mladiç yakalanmadan ve yargılanmadan bu mahkemenin görevinin asla bitmeyeceği ve süre koşulu aranmaksızın bu kişilerin yakalanması ve yargılanması sona erdirilmesine kadar mahkemenin görevine devam edeceği sürekli olarak vurgulanmaktaydı. Yani 2010 tarihi kesin bir tarih değildir, bir temenni tarihdir. Diğer davalar bakımından bu gerçekleşebilir, ancak bu iki sanığın davaları uzarsa, mahkemenin görevi devam edecek, mahkemenin görev süresi uzayacak. Bu defaatle hem mahkeme başkanı tarafından hem BM’nin yetkili kurumları tarafından ilan edildi.”