Alman Bertelsmann Vakfı'nın kamuoyuna açıkladığı bir araştırma, Almanya'da 24 Eylül'deki genel seçimlerde oy oranını büyük ölçüde artıran sağ popülist Almanya İçin Alternatif Partisi‘nin (AfD) seçmen kitlesi hakkında çarpıcı bilgiler ortaya koydu. 

Bertelsmann Vakfı, AfD'nin sosyokültürel açıdan zayıf çevrelerden yüzde 28 oranında oy aldığına dikkat çekti. Araştırmaya göre bu çevrelerin sadece yüzde 58'i seçimlerde sandık başına gitti. Dolayısıyla bu çevrelerde seçime katılım oranı ülke geneline oranla yüzde 20 düşük. Bu durum sosyokültürel açıdan zayıf çevrelerin yaklaşık üçte ikisinin (yüzde 63'ü) sandık başına gitmediğini ya da AfD veya diğer partilerden birini seçtiğini gösteriyor.

Araştırmayı kaleme alanlardan Claudia Wegschaider, "Geleneksel partilerdeki seçmenin diğer partilere kayma süreci ve seçime gitmeyen ya da seçimi protesto edenlerin baskın konumu en çok zayıf sosyal çevrelerde görülüyor" dedi.      

AfD Hristiyan Birlik'le rekabet içinde

Bertelsmann Vakfı'nın araştırmasına göre, AfD orta sınıftan seçmenler konusunda da Hristiyan Birlik partileri ile rekabet içinde. AfD bu çevrelerden yüzde 20 oranında oy aldı. Bu da partinin dört yıl önceki geçen genel seçimdeki oy oranını yüzde 15 artırdığını gözler önüne seriyor.  

Buna karşılık Hristiyan Birlik partilerinin bu kesimden aldığı oylarda yüzde 15'lik bir kayıp yaşandığı ve partilerin bu kesimden aldığı oyun yüzde 37'ye gerilediği gözleniyor. Bertelsmann Vakfı uzmanlarından Robert Vehrkamp, "Geleneksel partiler orta sınıf seçmeni önemli ölçüde kaybediyor" diye konuştu.

"AfD'nin başarısı Doğu Alman eyaletlerinde aranmamalı"

Araştırmayı kaleme alanlardan Robert Vehrkamp, AfD'nin başarısının öncelikle "Doğu Alman eyaletlerindeki bir fenomen" olarak yorumlanmaması gerektiğini belirtti. Vehrkamp, bölgesel farklılıklardan ziyade, toplumun sosyal katmanları arasındaki yeni bir görüş ayrılığından söz edilmesi gerektiğini vurgulayarak, seçmenin tavrının belirlenmesinde ve siyasi partilerin değerlendirilmesinde klasik sağ-sol söylemlerinin de artık güncelliğinin kalmadığını söyledi. Vehrkamp, "Şimdiki asıl görüş farklılığı modernleşme yanlıları ile moderleşmeye şüphe ile bakanlar arasında" dedi.       

AfD seçmeni modernleşmeye şüphe ile bakıyor

Araştırma genel seçimde seçmenin "modernleşmeden yana” ve "modernleşmeye şüphe ile bakanlar” olarak iki bloka ayrıldıklarını da ortaya koydu. AfD seçmeninin yaklaşık üçte ikisi (yüzde 65'i) daha çok modernleşmeye şüphe ile bakıyor.

Almanya'da 24 Eylül'de yapılan genel seçimde sağ popülist Almanya İçin Alternatif Partisi (AfD) yüzde 12,6 oy toplayıp en güçlü üçüncü parti olarak Federal Meclis'e girdi. Şimdiye kadarki koalisyon ortakları Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU)  ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise dramatik bir biçimde oy kaybına uğradı.  

AFP/epd,ÇA/CÖ 

© Deutsche Welle Türkçe