1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Saadet Partisi'nden "değişmeyeceğiz" mesajı

8 Ocak 2021

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, SP'li Asiltürk'ü ziyareti siyasi kulisleri hareketlendirirken, SP Genel Sekreteri Mesut Doğan DW Türkçe'ye her partiyle diyalogtan yana olduklarını ancak "değişmeyeceklerini" söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, SP Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk'ü ziyaret etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, SP Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk'ü ziyaret ettiFotoğraf: DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin ardından yeni yılın ikinci sürpriz ziyaretini kendisinin de içinden geldiği Milli Görüş çizgisinin Necmettin Erbakan'dan sonraki ikinci önemli ismi sayılan Saadet Partisi'nin (SP) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk'e yaptı.

AKP-MHP ortaklığındaki Cumhur İttifakı'na karşı muhalefetin oluşturduğu  Millet İttifakı içinde yer alan SP'de, bir kesimin Millet İttifakı ortaklığını sorguladığı ve bu kesimin temsilciliğini de Oğuzhan Asiltürk'ün yaptığı biliniyor. Buna karşın Temel Karamollaoğlu liderliğindeki SP, cumhurbaşkanlığı seçimi başta olmak üzere parlamento ve yerel seçimlerde Erdoğan ile Bahçeli karşısında muhalif kampanyalar yürüterek siyasi tarihe geçti.

SP'nin oy oranı yüzde 1 bandında olmasına karşın Erdoğan'ın neden Oğuzhan Asiltürk'ü ziyaret ettiği kadar, ziyaret sonrasında SP'de neler olacağı Ankara'da merak konusu oldu. Başkent kulislerinde, özellikle reform ve demokratikleşme konusunda Erdoğan ile Bahçeli'nin ayrı düştüğü ve Cumhur İttifakı'nın parçalanabileceği senaryosu konuşulurken, bunun tam aksine Erdoğan ile Bahçeli'nin güç birliğiyle Millet İttifakı'nı parçalamaya dönük girişimlerde bulunabileceği tahminleri de gündeme getiriliyor.

 "Siyasi menfaat"

Erdoğan, SP Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Asiltürk'ü neden ziyaret etti? Ankara'da Refah ve Fazilet partilerini yakından izleyen siyaset gazetecilerinin başında gelen Sedat Bozkurt, bu soruyu DW Türkçe'ye yanıtlarken ziyaretin öncelikle "siyasi menfaat" niteliği taşıdığına dikkat çekti.

SP'nin yüzde 1'lik siyasal İslamcı bir parti olmasına karşın Erdoğan'ın kendisinin de içinden çıktığı bu çevredeki ikna gücünü düşürdüğünü söyleyen Bozkurt, "Erdoğan, SP'nin tabanını çok önemsiyor. Tüm dünyaya İslam aleminin lideri olduğunu söylüyor ama Türkiye'deki en köklü İslamcı parti, Erdoğan'ın karşısında duruyor. İşte bundan Erdoğan son derece rahatsız" dedi.

Oğuzhan Asiltürk'ün Milli Görüş içinde Necmettin Erbakan kadar güçlü olduğunu hatırlatan Bozkurt, Asiltürk'ün CHP'nin içinde yer aldığı Millet İttifakı'ndan duyduğu rahatsızlığı Erdoğan'ın değerlendirmek istediğine vurgu yapıyor. Bozkurt'a göre Erdoğan, "SP içindeki bu çelişkiyi" kaşıyor. Bozkurt, "Erdoğan, Cumhur İttifakı'nı geniş göstermeye, muhalefeti de parçalamaya çalışıyor. Muhalefet cephesinde Milli Görüş tabanına hitap eden parti sayısı artıyor çünkü" dedi.

Bozkurt'un muhalefet cephesinde Milli Görüş tabanına hitap ettiğine işaret ettiği partinin AKP'den kopan Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu Gelecek Partisi olması dikkat çekiyor. Siyaset kulislerinde AKP'den kopan Babacan'ın kurduğu DEVA partisinin de Milli Görüş tabanıyla yakın ilişkinin Erdoğan'ı kendi çevresinden koparma operasyonunu uzantısı olarak değerlendiriliyor.

Saadet Partisi Genel Sekreteri Mesut DoğanFotoğraf: privat

"Fikirlerimiz, duruşumuz değişmez"

Peki Erdoğan'ın ziyareti SP'de bir değişiklik yaratacak mı? SP cephesinde neler oluyor? DW Türkçe'ye konuşan SP Genel Sekreteri Mesut Doğan, Türkiye'de her kurum ve her partiyle görüşebildiklerini, her zaman diyalogdan yana olduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Asiltürk'ü ziyaretinin de böyle değerlendirilmesini isteyen Doğan, "Biz her dönemde, her şart altında doğruları söyledik, fikirlerimizi çekinmeden dile getirdik. Herhangi bir nedenle ilkelerimizden, duruşumuzdan, kararlılığımızdan taviz vermedik. Bakış açımız hiçbir koşulda değişmedi, değişmez. Söylemeye konuşmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

SP'nin Türkiye adına, Türkiye'nin yararına hareket etmeyi kendine prensip edindiğini anlatan Doğan, "50 yıllık siyasi geçmişimize bakan görür ve anlar. Nerde yanlış yapılıyorsa söyleriz, nerde doğru varsa onu ortaya koyarız. Değişmeyiz. Kimse de değişeceğimizi beklemesin" mesajı verdi.

"Yerli-milli cepheyi genişletme çabası"

Siyaset bilim uzmanı Kemal Can da; Erdoğan'ın Bahçeli ve Asiltürk görüşmelerinden önce İslamcı çizgideki Kürt partisi olarak bilinen Hür Dava Partisi (HÜDAPAR) ile de Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda görüştüğünü hatırlattı.

Can, tüm bu görüşmelerin kamuoyuna özellikle duyurulduğunu hatta "seremoni" tarzı halka takdim edildiğini belirtirken, "Bu tür görüşmelerin Cumhur İttifakı'na oy getirmeyeceği biliniyor ama Erdoğan kendi kontrolünde yerli ve milli cepheyi genişletme çabasını ortaya koyuyor, devamı da gelecektir" yorumu yaptı.

Bahçeli'nin HDP'nin kapatılmasını isterken Erdoğan'ın başka bir Kürt partiyi kurdurmaktan yana olduğunu, Asiltürk'ü ziyaret ederek Saadet içindeki görüş ayrılıklarının derinleştiğini gösterme çabasını ortaya koyduğunu anlatan Kemal Can, "Erdoğan; muhalefet bloğunun bazı çatlaklar yaşamaya başladığı düşüncesini yaymaya çalışıyor Bahçeli ile birlikte. Ancak herkes biliyor ki; siyasi değişim muhalefetteki çatlaktan çıkmayacak. Erdoğan'ın arayışlarının nereye uzanacağını hep birlikte göreceğiz" değerlendirmesinde bulundu. 

Hilal Köylü /Ankara

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik