Saraçhane'de 100. gün: Daraltılmış alanda İmamoğlu eylemi
2 Temmuz 2025
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının 100'üncü gününde Saraçhane'de düzenlenen eyleme katılım, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 20:30 çağrısından saatler önce başladı. Ancak bu kez katılımcıları, daha önceki mitinglerden farklı olarak daraltılmış bir alan ve olağanüstü güvenlik önlemleri karşıladı.
İBB binasının hemen önünde bulunan park alanı, bu kez demir bariyerlerle miting alanından tamamen ayrıldı. Polis kontrol noktaları yalnızca iki girişle sınırlandırıldı. Kalabalık, dar geçiş alanlarında uzun süre beklemek zorunda kaldı. Yoğunluk nedeniyle bazı katılımcılar miting alanını erken terk etti.
Katılımın daha sınırlı olmasında sadece fiziksel engeller değil son günlerde artan baskı ortamı da etkili oldu. Özellikle Leman dergisinin hedef gösterilmesi sonrası yaşananlar ve önceki protestolarda yapılan gözaltılar, bazı destekçilerin alana gelmesini engelledi.
Buna rağmen Saraçhane'deki kalabalık yine de coşkuluydu. Elinde Leman dergisi taşıyanlar, görünür olmak isteyen LGBTİ+ bireyler, gençler ve kadınların yanı sıra eyleme çocuklarıyla gelen aileler de vardı. Miting alanındaki çeşitlilik, protestonun toplumsal tabanının genişliğine işaret etti.
Kadınların yoğunlukta olduğu eyleme, geçtiğimiz günlerde yasaklanan Onur Haftası etkinliklerinin ardından LGBTİ+ bireylerin katılımı dikkat çekti. Öğrenciler, alanın girişinde "Öğrenciye değil, şeriata barikat" sloganları attı. Polisle yaşanan gerilim sırasında çevredeki yurttaşlardan da destek geldi. Bir yurttaş, "Polisle vatandaşı karşı karşıya getirmeyin, biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Siz bizim vergilerimizle bu işi yapıyorsunuz. Halkın yanında olun. İktidar değişince ne yapacaksınız?" sözleriyle tepki gösterdi.
Cami çevresinde güvenlik önlemleri artırıldı
Eylem öncesi Kevser Eğitim Vakfı tarafından yapılan çağrıda, katılımcıların "mukaddes mekânlara taşkınlık yapabileceği" öne sürülerek Şehzadebaşı Camii çevresinde "nöbet" tutulması istenmişti. Vakıf, "Müslümanların izzetini korumaya" çağrı yaparken, akşam ve yatsı namazına cemaatle katılım çağrısında bulunmuştu. Bu çağrının ardından cami etrafındaki güvenlik önlemleri de artırıldı.
Katılımcılar, alanın sınırlanmasına ve yoğun güvnlik önlemlerine rağmen baskılara karşı ses çıkarmakta kararlı olduklarını dile getirdi. DW Türkçe'ye konuşan bir işletmeci, atmosferi şöyle anlattı:
"Leman dergisi olaylarından sonra gericilerin baskısı insanları ürkütüyor. Yaz dönemi, öğrencilerin yokluğu da etkili. Ama coşku her zamanki gibi. Bu iş coşkuyla devam edecek."
Aynı coşkunun, sağlık çalışanları ve profesyoneller arasında da hissedildiği görüldü. Eyleme katılan bir doktor, alandaki değişen güvenlik düzenlemelerine rağmen, motivasyonun sürdüğünü söyledi:
"Çok fazla polis kontrolü var. Öncesindeki gibi rahat bir miting ortamı yok. Ama insanlar hala çok coşkulu, inançlı. Tatile rağmen gelmişler. Birçok kişi 'gitme, başına bir şey gelir' dedi ama yine de geldim. Bence birçok insan bu yüzden gelmedi."
"Arkadaşım Pride için pankart hazırlamıştı, şimdi tutuklu"
Gençlerin büyük kısmı alanda örgütsüz ama yoğun bir biçimde yer aldı. DW Türkçe'ye bileklerinde kelepçe izleriyle konuşan bir İstanbul Üniversitesi öğrencisi, neden eyleme katıldığını anlatırken Pride haftasında yaşananlara dikkat çekti:
"Arkadaşım bu pankartı Pride için hazırlamıştı, şimdi tutuklu. Beşiktaş'ta yürürken alındılar. Ters kelepçeyle hastaneye götürüldüler. Trans arkadaşlarımıza harfler üzerinden psikolojik şiddet uygulandı. 2911'den fezleke olmadan tutuklandılar."
18 yaşındaki bir trans öğrenci de fişlenmekten korktuğunu anlattı:
"İyi bir dereceyle üniversiteye girdim. Bu yıl daha da iyisini yapacağım ama geleceğimi göremiyorum. Trans olduğum için işsiz kalırım ya da fişlenirim diye korkuyorum. Bu sistem böyle gitmemeli. Herkes için adalet lazım."
19 yaşındaki bir başka katılımcı da sessiz kalmanın rahatsızlığını dile getirdi:
"Ben de öğrenciyim, devlet benim hakkımı savunmadığı için kendi hakkımı aramaya geldim... Polis barikatları tamamen kontrol kurmak için... Devlet şiddetinin meşru olduğu bir tek yer olamaz."
"Gençlerin direnişi görmezden gelinmemeli"
Saraçhane'deki kalabalık yalnızca gençlerle sınırlı değildi. DW Türkçe'ye konuşan bir ev hanımı, halkın iradesinin yok sayılmasına karşı tepkisini dile getirdi:
"Halkın seçtiğini yok sayamazlar. Türkiye Cumhuriyeti'nde halk sokaktaysa gençler direniyorsa bu dikkate alınmalı. Gençlerin sesi duyulmalı."
Bir ev işçisi ise sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çocuklarımız için, özgürlük için buradayız. Polis halkın polisi olsun. Yalnızca bir kişiyi korumasınlar, halk için yemin ettiler."
Polis müdahalesi, gözaltılar ve metroda dayanışma
CHP milletvekilleri de hem güvenlik güçlerinin tavrını hem de gözaltı sürecini yakından takip etti. Gençlerin gözaltına alınmaması için güvenlik güçleriyle diyalog kurmaya çalışan vekiller, kalabalığı dağılmaya ikna etmeye çalıştı. Ancak Saraçhane eylemi, önceki protestolarda olduğu gibi yine polisin sert müdahalesiyle sona erdi.
Eylem sona erdiğinde pek çok kişi alandan ayrılırken, Bozdoğan Kemeri civarındaki park alanında toplanmaya devam eden gruba polisin müdahalesi sert oldu. Göz yaşartıcı gaz da kullanılan müdahale sonrası ters kelepçeyle gözaltılar yapıldı. Toplam 42 kişinin gözaltına alındığı açıklandı. Gözaltına alınanlar arasında gazeteciler de yer aldı.
Müdahale sonrası Saraçhane'den ayrılan yurttaşlar metroya yönelirken CHP Gençlik Kolları üyeleri metro vagonlarında dolaşarak gözaltına alınan arkadaşları olup olmadığını yolculara soruyordu.