Müslümanlar’ın Alman toplumuna uyum sağlayamadığını savunan Sarrazin’in Yahudiler’le ilgili açıklamasında da kültürel farklılıkları genetik özelliklere dek taşıması Berlin’de tansiyonu hayli yükseltmiş durumda.

Irkçılıkla eleştirilen Sarrazin’in şimdi hem Merkez Bankası’ndaki görevi hem de Sosyal Demokrat Parti üyeliği tehlikede.

Tartışmaları görüşlerini yineliyor

“Almanya Kendini Yok Ediyor” adlı kitabıyla gündemi yeniden meşgul eden Alman Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Thilo Sarrazin, yoğun eleştirilere rağmen tepki çeken görüşlerini dile getirmeye devam ediyor.

Kitabının tanıtımında uyumun sorununun Müslüman göçmenlerden kaynaklandığını ve gittikçe artan nüfuslarına rağmen istihdam alanında daha az temsil edildiklerini söyleyen Sarrazin, bunun da Müslümanlar'ın kültüründen kaynaklandığını savundu.

Kültürel farklılıkları genetik özelliklerle bağdaştırmasıyla tartışmaları alevlendiren Sarrazin, çıktığı bir televizyon programında da bu görüşlerini yineledi ve “Halk gruplarını birbirinden farklı kılan genler vardır. Bu sadece Yahudiler için değil, diğer halk grupları için de geçerlidir” diye konuştu.

"Artık tahammül edilemez"

Sarrazin’in “ırkçılıkla” suçlanmasına yol açan bu açıklamalarına, hem kendi partisinden hem hükümetten ve hem de diğer muhalefet partilerinden gelen tepkiler büyük. Sarrazin'in parti üyeliği ve Merkez Bankası'ndaki görevinden alınması yönündeki sesler giderek yükseliyor.

Sarrazin'in Merkez Bankası'ndan gitmesi gerektiğini söyleyen Alman hükümetinin Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer sert açıklamalarda bulundu. Böhmer, Sarrazin'in yazdığı kitapta ve verdiği röportajlarda dile getirdikleri artık kırmızı çizgiyi aştı. Bu tahammmül edilemez ve tezlerinin hiçbir dayanağı yok” dedi.

Merkez Bankası harekete geçti

Sarrazin’in açıklamalarını 'kabul edilemez' bulan Almanya Başbakanı Angela Merkel de görevden alınması için Merkez Bankası’na mesaj göndermiş ve kurumun Sarrazin konusunu ele alacağına inandığını söylemişti.

Bunun üzerine söz konusu tezleri paylaşmadıkları yönünde bir açıklama yapan Merkez Bankası Yönetim Kurulu, Sarrazin’in görevine son vermek için süreci işletmeye başladı. Önce kurum yetkilileri tarafından dinlenecek olan Sarrazin’in daha sonra Merkez Bankası’nın etik kurallarına uygun davranıp davranmadığının inceleneceği kaydedildi. Ve eğer kurumun kurallarının ihlal edildiği sonucuna varılırsa, Yönetim Kurulu, Sarrazin'in görevden alınması talebinde bulunabilecek.

Yasal düzenlemelere göre, Merkez Bankası, bu konuda ancak teklifte bulunabiliyor, zira bir Merkez Bankası Yönetim Kurulu üyesini sadece Cumhurbaşkanı görevden alabiliyor. Ancak Cumhurbaşkanı'nın da bu adımı atması için yasal açıdan yeterli gerekçe bulunması şart.

Diğer yandan Merkez Bankası'na yönelik de ağır eleştiriler var. Sarrazin'in açıklamalarından rahatsızlık duyan Almanya Yahudileri Merkez Konseyi, kurumu Sarrazin'e hoşgörülü davranmak ve yeterli girişimde bulunmamakla suçladı. Yeşiller ve Sol Partili politikacılar da görevden alınması için baskıyı artırırken, Sosyal Demokrat Parti de Sarrazin'in ihraç edilmesi için düğmeye bastı.

"Siyasi ahlakın sonu"

Alman siyasetinde ırkçılık suçlamalarına varan bir tartışma ortamı yaratan Sarrazin, siyasi ahlak açısından da sınırları zorluyor. Siyaset bilimci Gerd Langguth'a göre, Thilo Sarrazin'in tutumu “siyasi ahlakın sona erdiği nokta”.

Langguth'un değerlendirmesi şöyle: “İlerlememiz için, akıllıca ve doğru yazılmış kitaplarıyla bizi kışkırtacak insanlara ihtiyacımız var. Ancak Sayın Sarrazin'in bu noktada yaptığı şey, adeta siyasi ahlakın sonunu getirmek. Toplumun bir kısmını rencide ediyor ve özellikle ‘tüm Yahudiler'in aynı geni paylaştığı' yönündeki ifadeleri son derece çirkin.”

DW/dpa/apn, HK/BK