1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Schengen Deutschland

23 Mart 2010

Avrupalıların fiili seyahat özgürlüğüne kavuşmalarının üzerinden tam 15 yıl geçti. Avrupalılar, artık pasaport, bagaj ve gümrük kontrolleri için saatlerce sırada bekleme çilesi yaşamıyor.

Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

AB vatandaşlarına vizesiz seyahat hakkı tanıyan Schengen Anlaşması, 15 yıl önce 26 Mart 1995’te yürürlüğe girdi. Ancak Avrupa içindeki sınır bölgelerinde pasaport ve gümrük kontrollerinin kaldırılması oldukça uzun zaman aldı.

Önce 1985 yılında sadece üç Benelüks ülkesi Belçika, Hollanda ve Lüksemburg ile Almanya ve Fransa arasında Schengen 1 olarak adlandırılan anlaşma imzalandı. Böylece seyahat serbestîsi, 25 yıl önce, Avrupa Birliği kapsamı dışında bir deneme olarak başlatıldı.

İkinci anlaşma ise Lüksemburg, Almanya ve Fransa’nın birleştiği noktada Moselle nehri üzerinde demirleyen Prenses Marie Astrid gemisinde imzalandı. Bu anlaşma 26 Mart 1995'te yürürlüğe girdi. Böylece AB vatandaşları seyahat özgürlüğüne kavuşmuş oldu.

Zamanla, AB topraklarının genişlemesiyle, Schengen kapsamındaki ülkelerin sayısı da arttı. 2007 yılında 9 yeni ülke sınırlarını AB vatandaşlarına açtı. Bunlar arasında Almanya’nın doğudaki komşuları ile Polonya ve Çek Cumhuriyeti gibi yeni AB üyeleri de yer alıyor.

Güvenlik konusunda endişe

Schengen bölgesindeki ülkelerin sayısının artması bazı endişeleri de beraberinde getirdi. Örneğin o dönem Almanya’daki çoğu yayın kuruluşu, Almanya’nın doğu sınırlarının açılmasının iç güvenlik açısından bir felaket olacağı yönünde haberlere yer verdi. Emniyet yetkilileri gibi çoğu kişi de suç olaylarının artmasından endişe ediyordu. Ama korkulan olmadı. Almanya İçişleri Bakanlığı sözcüsü Markus Beyer, taktik değişse de polisin hâlâ aktif olduğunu söyledi. Beyer, şüphelenilen durumlarda arama yapıldığını ve ard bölgelerdeki kontrollerin sürdürüldüğünü ifade etti.

Öte yandan, 2008 yılında, Polonya’nın Schengen Bölgesi’ne dâhil olmasından bir yıl sonra, Almanya’daki suç oranı da bir önceki yıla göre yüzde 12’den daha fazla bir oranda düştü. Bu istatistik, endişelerin yersiz olduğunu gözler önüne serdi. Schengen Bölgesi, ayrıca polislere şüphelilerin komşu ülkelerde takibine de olanak sağlıyor.

Seyahat kolaylığı

Schengen Bölgesi, tüm üye ülkelerin vatandaşları için pek çok avantajı da beraberinde getirdi. Milyonlarca Avrupa vatandaşı dakikalarca pasaport kontrolünde bekleme ya da vize başvurusu yapma çilesinden kurtuldu. Artık diledikleri Avrupa ülkesine diledikleri zaman gidip stresten uzak bir tatil geçirme şansına sahipler.

Schengen Bölgesi içinde vizesiz seyahat hakkı kazanan son ülkeler 2009 yılında Sırbistan, Makedonya ve Karadağ oldu.

Vizesiz seyahatin daha ilk gününde bu haklarını kullanmak için Almanya’ya gelen bazı Sırplar, heyecanlarını "18 yıl boyunca bugünü bekledim, yani kolaylıkla seyahat edebilmeyi. Daha önce Tito zamanındaki kırmızı pasaportla da bu mümkündü. Uzun bir aradan sonra şimdi tekrar kırmızı pasaporta sahibiz. 18 yıl kâfi değil mi sizce de?“ sözleriyle dile getirmişti.

İngiltere ve İrlanda hariç

İngiltere ve İrlanda Schengen Anlaşması’na katılmadı. Dolayısıyla bu ülkelere giden ve bu ülkelerden gelen Avrupa vatandaşları hâlâ kimlik kontrolünden geçmek zorunda. AB ülkelerinden birinde süresiz oturum iznine sahip olan ya da Schengen vizesi bulunan yabancıların da İngiltere ve İrlanda’ya gidebilmek için özel bir vize almaları gerekiyor.


© Deutsche Welle Türkçe

Hardy Graupner / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay