1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Schengen'in kaderi tartışılıyor

19 Temmuz 2011

Danimarka’nın sınırlarında yeniden gümrük kontrollerine başlaması, AB'yi harekete geçirdi. AB'nin İçişleri Komiseri Malmström, Avrupa Adalet Divanı'nda dava açılması ihtimalinin gözden geçirildiğini bildirdi.

Fotoğraf: picture-alliance/chromorange

AB Komisyonu baskıyı artırıyor. Komisyonun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström Danimarka’nın sınırlarındaki gümrük kontrolleri hakkında Pazartesi günü yaptığı açıklamada, bu uygulama ile Schengen Antlaşması’nın ve dolayısıyla AB hukukunun çiğnendiği yönünde endişe ve çekincelerin bulunduğunu dile getirdi. Malmström, birkaç gün önce Danimarka’yı ziyaret eden AB uzmanlarının, yeteri derecede bilgi alamadığını söyledi.

Adalet Divanı'na gidebilir

Ayrıca Danimarkalı yetkililerin kararlarını gerçekten gerekçelendirmediklerini belirten Malmström, ne yeni kontroller için işe alınan memurlar konusunda bir düzenin, ne de kontrollerin sonuçlarını değerlendiren bir sistemin olduğuna dikkat çekti. Temmuz başında başlayan uygulamayı gözlemlemeye devam edeceklerini kaydeden İçişleri Komiseri, AB hukuku çiğnendiği takdirde harekete geçeceklerini bildirdi. Bu da Danimarka hakkında Avrupa Adalet Divanı’nda dava açılmasına kadar gidebilecek bir süreç.

Almanya tepkili

Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter FriedrichFotoğraf: picture-alliance/dpa

Brüksel sesini yükseltirken, AB üyesi ülkeler daha farklı bir tavır izliyor. Polonya’nın Sopot kasabasında AB’den mevkidaşları ile bir araya gelen Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, Danimarka konusunda hukuki değil üslup açısından bir hata olduğu görüşünü savundu. Friedrich, „Danimarka’nın verdiği mesaj pek olumlu değildi, zira bu uygulama ile doğal olarak Schengen Antlaşması’nın çiğnendiği şüphesi uyandı. Eğer böyle değilse, ne iyi! Ancak bu tür olumsuz bir sembolik hareket gerekiyor muydu, onu iyi düşünmek lazım.” şeklinde konuştu.

"Schengen'in reformdan geçirilmesi gerekmiyor"

Bakanlar toplantısında Danimarka konusu böylece kapandı, ancak katılımcılar daha sonra daha geniş kapsamlı bir tartışmaya girerek Schengen Bölgesi’nin geleceğini ele almaya başladı. Bu tartışmaya Avrupa Parlamentosu Hukuk Komisyonu Başkanı Juan Lopez Aguilar da katıldı. “Neden burada herkes Schengen Antlaşması’nın düzeltilmesinden bahsediyor?” diyen Lopez Aguilar, antlaşmanın bir reformdan geçmesinin gerekli olmadığını vurguladı.

Avrupa Parlamentosu, Schengen sisteminin güçlendirilmesinden yana. AB üyeleri arasında da, gümrük kontrollerine ne zaman başlanacağı sorusuna yanıt aramak yerine, kontrollere gerek kalmaması için güvenlik riskini denetleyici ne gibi adımlar atılabileceğine bakılıyor. Öncelikle birliğin dış sınırlarının daha iyi korunması, üçüncü ülkeler ile iletişimin güçlendirilmesi, Schengen üyelerinin kurallara uyup uymadığının kontrol edilmesi ve gerekirse yaptırım uygulanması öngörülüyor. Alman İçişleri Bakanı Friedrich, „Schengen Avrupa içinde kontrol olmaması demek. Bu ancak, dış sınırların iyi korunduğuna güvenebilirsek mümkün olur. Bunu sağlayabilmek için, sistemi nasıl daha elverişli hale getirebileceğimize bakıyoruz." diyor, ancak bu konuda daha zorlu tartışmalar olacağını da ekliyor.

Gözler Eylül ayında

Bu tartışmalar uzayabilir. Konuyla ilgili bir sonraki somut adım olarak AB Komisyonu Eylül ayında planlarını sunacak.

Schengen Bölgesi, 25 ülkeyi kapsıyor. Bu ülkelerin 22’si Avrupa Birliği üyesi, diğer üçü ise İzlanda, Norveç ve İsviçre.

© Deutsche Welle Türkçe


Birgit Schmeitzner (Sopot) / Çeviri: Aydın Üstünel

Editör: Ahmet Günaltay

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik