1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

SDG: ABD-Türkiye görüşmelerine dahiliz

16 Ağustos 2019

Omurgasını YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin Başkomutanı, güvenli bölge görüşmelerinde ABD’nin Ankara ile Kürtler arasında arabuluculuk yaptığını belirtti. Abdi, görüşmelerdeki bazı detayları da paylaştı.

Syrien | SDS Kämpfer
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Le Pictorium/MAXPPP/C. Huby

Suriye'nin kuzeyinde Türkiye ve ABD koordinasyonunda oluşturulması planlanan güvenli bölge konusunda belirsizlikler sürerken Suriye Demokratik Güçleri'nden (SDG) açıklama geldi. SDG Başkomutanı Mazlum Abdi, Türkiye ile ABD arasında yürütülen görüşmelerlerde Amerikan tarafı aracılığıyla kendi önerilerini gündeme getirdiklerini, görüşmelere dolaylı olarak dahil olduklarını söyledi. SDG'nin omurgasını oluşturan YPG, Türkiye tarafından PKK'nın Suriye uzantısı ve terör örgütü olarak kabul ediliyor.

SDG'ye yakın Hawar haber ajansına konuşan Abdi, bu yılın başından beri görüşmelerde Türk tarafının ve kendi görüşlerinin ele alındığını belirterek "Amerikalılar arabulucu rolü oynuyor. Bize Türk devletinin görüşlerini iletiyorlar, Türkiye'ye de neyi kabul ya da ret ettiğimizi söylüyorlar. Aynı zamanda bizim vizyonumuzu Türk devletine anlatıyor, Türkiye'nin neyi kabul edip neyi etmediğini bize iletiyorlar. Bu şekilde gidiyor. Son görüşmelerde müzakerelerin süreceği garantisi verildi" şeklinde konuştu.

ABD ile Türkiye'nin kamuoyuna açıkladığı üç maddenin, tüm tarafların üzerinde mutabık kaldığı bir temel olduğunu söyleyen Abdi, ancak hala çok sayıda detay üzerinde görüşmelerin sürdüğünü kaydetti. Mazlum Abdi, anlaşmanın ilk etapta Ceylanpınar'a komşu Serekaniye (Res'ül Ayn) ve Akçakale'ye komşu Tel Abyad arasında uygulanacağını, daha sonra Kobani (Ayn el-Arab), Kamışlı ve Derik‘e (El Malikiye) genişletileceğini belirtti.

"Sınırın tümünü kapsamalı"

Güvenli bölgenin sınır boyunca Fırat ile Dicle arasındaki tüm sınır bölgesini kapsamasını istediklerini, belirli bölgelerin dahil edilmesine sıcak bakmadıklarını belirten Abdi, "Bir anlaşma olacaksa tüm Kuzey Suriye'yi kapsamalı. Kuzey ve Doğu Suriye tek bir bölge ve aralarında bir fark yok. Serekaniye ile Tel Abyad arasında çoğunluğu Arap nüfusun oluşturduğu doğru, ama yine de Suriye'nin bir parçası. Belirli bir bölge üzerinde bir anlaşma olacaksa bunu kabul etmeyiz" dedi.

YPG'nin sınırın beş kilometre ötesine çekilmesini, yerini yerel güçlerin almasını ve koalisyon güçleriyle birlikte çalışmasını önerdiklerini belirten Abdi, kentlerin güvenli bölge dışında tutulacağını söyledi. SDG Başkomutanı, güvenli bölgenin derinliğiyle ilgili soruyu ise "Tüm bölge beş kilometre derinliğinde. Ancak Serekaniye ile Tel Abyad arasındaki bazı bölgelerde derinlik dokuz kilometre. Ve bazı çok küçük alanlarda derinlik 9 ila 14 kilometreye yükseliyor. Yani 5,9, 14 arasında diyebiliriz" diye yanıtladı.

"Türk uçaklarını kabul etmeyiz"

Türkiye'nin bölgenin hava sahasını kullanma önerisini kabul etmediklerini ve etmeyeceklerini söyleyen Abdi, bu durumda diğer bölgelerin de tehlike altında olacağını, bunu kendi askeri güçlerine karşı tehdit olarak gördüklerini kaydetti.

Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların bölgeye yerleştirilmesi konusunda kuzeydoğu Suriyelilerin dönüşüne karşı olmadıklarını ve bunun anlaşmanın bir parçası olduğunu belirten Abdi, "El Nusra, IŞİD ve terör çetelerinin saflarındaki kişilerin ise yargılanmak üzere dönebileceklerini ve yasal statüleri belirlendikten sonra hayatlarına devam edebileceklerini" kaydetti.

DW/BK,MY

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik