Almanya'da sadece Bavyera eyaletinde teşkilatı bulunan Hristiyan Sosyal Birlik'in (CSU) Nürnberg'de yapılan parti kongresinde Horst Seehofer delegelerin yüzde 83,7'sinin oyu ile yeniden genel başkanlığa seçildi.

Seehofer, yapılan gizli oylamada 793 geçerli oyun 664'ünü aldı. Seehofer, iki yıl önce yapılan parti kongresinde oyların yüzde 87,2'sini almıştı.

Seehofer'in tek aday olduğu genel başkanlık seçiminde, parti liderinin ne kadar oy alacağı merakla bekleniyordu. Geçen haftalarda iktidar mücadelesine sahne olan CSU'da, Seehofer Bavyera eyalet başbakanlığı görevini Eyalet Maliye Bakanı Markus Söder'e bırakmayı kabul etmişti. 

Söder bugün yapılan parti kongresinde, 2018 sonbaharında Bavyera eyaletinde yapılacak seçimlerde CSU’nun liste başı adayı olarak seçildi. Yapılan açık oylamada, delegelerin neredeyse tamamı Söder’den yana oy kullandı. Bunun yanı sıra Söder 2018 yılı başında başbakanlık görevini Seehofer’den devralacak. 

İktidar mücadelesinin sonu

Seehofer ve Söder, Nürnberg'deki parti kongresinde aralarındaki iktidar mücadelesinin sona erdiği mesajını verdi. Başkanlık seçimi öncesinde delegelere Seehofer'e oy verme çağrısında bulunan Söder, partinin birlik mesajı vermesinin önemine işaret etti.

Seehofer de genel başkanlık ve eyalet başbakanlığı görevlerinin farklı kişiler tarafından üstlenilmesiyle CSU'da yeni bir dönemin başladığını vurguladı. Eyalet seçimlerinden CSU'nun büyük bir başarıyla çıkması için çaba göstereceğini belirten Seehofer, bu konuda Söder'e güvence verdi.

Seehofer: Göçü sınırlandırmalıyız

CSU Genel Başkanı Seehofer, seçim öncesinde partinin temel siyasetine ilişkin bir konuşma yaptı. Seehofer konuşmasında, Almanya'ya göçün sınırlandırılması gerektiğini tekrarlayarak, partisinin mülteci siyasetine ilişkin suçlamalara yanıt verdi. Seehofer, "Ülkemizin entegrasyonda başarılı olabilmesi için göçü sınırlandırmaya ihtiyacımız var” şeklinde konuştu. "Hristiyanlığın belirleyici olduğu bir ülkeyiz ve Hristiyanlığın belirleyici olduğu bir ülke olarak kalacağız” diyen Seehofer, bunun toplumun birlikteliği için önemli olduğunu vurguladı.

Alman öncü kültürünün kabul edilmesi gerektiğinin altını çizen Seehofer, bu çerçevede Almanca öğrenilmesi, çalışarak geçimin sağlanması ve "şeriat” yerine Alman hukukunun dikkate alınmasının şart olduğunu ifade etti.

CSU'nun mültecilere yönelik politikasının "karalanmasını” eleştiren Seehofer, CSU'nun dünyaya açık bir parti olduğunu ama ulusal çıkarları ve halkın çıkarlarını gözettiklerini belirtti. Seehofer, ulusal çıkarları savunan birinin aşırı sağcı olamayacağını ifade etti.

Dün başlayan parti kongresine, CSU'nun kardeş partisi Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Genel Başkanı ve Başbakan Angela Merkel de katılmıştı. Merkel, CDU ve CSU arasındaki anlaşmazlıkların aşıldığı ve birlik olunduğu mesajı vermişti. Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri önümüzdeki hafta Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile ön koalisyon görüşmelerine başlayacak.

dpa, JD/BW

© Deutsche Welle Türkçe