1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Siemens: Akkuyu için ihracata izin yok

14 Eylül 2024

Enerji Bakanı Bayraktar'ın Akkuyu NGS'nin inşaatındaki gecikmeden sorumlu tuttuğu Siemens, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada gecikmeden Alman hükümetini sorumlu tuttu.

Siemens Energy şirketinin Mülheim an der Ruhr kentindeki merkezinin önündeki büyük tabela. Gökyüzüne uzanan büyük beyaz tabelada yeşil renkte Siemens yazıyor. Altında da siyah harflerle Energy.
Siemens Energy, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, yaklaşık bir yıldır Akkuyu için öngörülen teslimatların yapılamamasının nedeninin şirkete gerekli ihracat izinlerinin verilmemesi olduğunu kaydetti.Fotoğraf: Karl F. Schöfmann/imageBROKER/picture alliance

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın Siemens şirketinin Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) için gerekli parçaları geciktirmesinin projeyi aksattığını açıklamasına Almanya merkezli şirketten yanıt geldi.

Santralin önemli tedarikçilerinden biri olan Siemens Energy, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, bazı ekipmanları uzun süre önce teslim ettiklerini vurgularken yaklaşık bir yıldır Akkuyu için öngörülen teslimatların yapılamadığını, çünkü şirkete gerekli ihracat ve gümrük izinlerinin verilmediğini kaydetti. Siemens Energy sözcüsü, "Elbette biz de şirket olarak ihracata yönelik kurallara uymakla yükümlüyüz" diyerek federal hükümete işaret etti. 

Bakan Bayraktar, Anadolu Ajansı'na verdiği demeçte teslimattaki gecikmenin projeyi birkaç ay geciktirme etkisi yarattığını vurgulayarak bunun bir kaşılığı olması gerektiğini belirtmişti.

Almanya'da ihracat izinlerini Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı'na bağlı Ekonomi ve İhracat Kontrolü Dairesi veriyor. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırarak savaş başlatmasının ardından Rus özel ve tüzel kişilerle bağlantılı ihracatlar sıkı denetime tabi tutuluyor.

Öte yandan Siemens Energy, DW Türkçe'nin, şimdiye dek hangi ekipmanların teslimatının yapılıp hangilerinin yapılamadığı, ihracat izni verilmemesinin nedenleri ve bunun Rusya'ya yönelik yaptırımlarla bağına ilişkin sorularına cevap vermekten kaçındı.

Şirket sözcüsünün yazılı cevabında, "Yönelttiğiniz detaylı sorulara maalesef cevap veremiyoruz. (...) Bir güç santrali güvenlik açısından mühim bir altyapıyı oluşturduğundan tedarikçi olarak bizler sipariş edilen hangi parça ve ekipmanları teslim ettiğimize, nelerin eksik kaldığına dair bilgi veremeyiz" ifadeleri yer aldı.

Siemens Energy, şimdiye kadar Akkuyu için hangi ekipmanları yolladığını, hangilerinin ihraç edilemediğini, güvenlik gerekçesiyle açıklamadı.Fotoğraf: Rupert Oberhäuser/picture alliance

Bakan Bayraktar: Türkiye zarar görüyor

Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, Çarşamba günkü açıklamasında "Siemens'in henüz depolarında beklettiği teslim etmesi gereken nükleer ada ile ilgili ekipman var. Elektriğin iletimini sağlayan, şant sahasında kullanılan ekipmanlar. İnşaatı yavaşlatma etkisi var maalesef. Birkaç ay geciktirme etkisi olabilecek bir şey" diye konuştu.

Enerji Bakanlığından geçen yıl yapılan açıklamada ise 29 Ekim 2024 tarihinde Akkuyu'daki dört reaktörden ilkinin devreye girmesinin hedeflendiği belirtilmişti.

Bakan Bayraktar, önceki gün yaptığı açıklamada ise söz konusu reaktörün inşaatının yüzde 90 oranında tamamlandığını duyurarak yaşanan gecikmeden de Siemens Energy şirketini sorumlu tuttu.

Bayraktar, tedarikçi Siemens Energy'nin gecikmeyle ilgili izahat da sağlayamadığını vurgulayarak Almanya'ya yaptıkları taahhütlere rağmen teslimat izni çıkmamış olmasına tepki gösterdi:

"Bu konuda firmanın mutlaka bir bedel ödemesi lazım. Özellikle Türkiye piyasasında bu kadar güçlü bir varlığı olan bir firmanın, yani burada amaç Rusya'ya yaptırım uygulamaksa, bundan etkilenen ciddi anlamda Türkiye de var. Burada Türkiye zarar görüyor. Türkiye'deki proje zarar görüyor. Bu ekipmanın Türkiye'de kullanılacağına dair her türlü garanti verilmiş durumda."

Bakan, yaşanan sorunun arkasındaki nedenin siyasi olduğu eleştirisini de getirip Rusya'nın ticaret yaptığı diğer ülkelere dikkat çekti. "Batılı ülkeler de var, Doğu'da da ülkeler var. O ülkeler de o zaman Rusya'nın gelir kazanmasına katkı sağlıyorlar. O zaman o ülkelerle de Almanya'nın bütün ticaretini kesmesi lazım. Örneğin Hindistan'la hiç ticari faaliyet yapmaması lazım" diyen Bakan Bayraktar, Berlin'nin izlediği politikanın tutarsız olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin ilk nükleer enerji santrali olarak lanse edilen Akkuyu santralinin yüzde 100 hissesi Rus devlet şirketi Rosatom'a ait.Fotoğraf: Akkuyu Nuclear/Tass/dpa/picture alliance

Rusya'ya bağımlılık ve garanti

Akkuyu NGS, dünyada "Yap-Sahip Ol-İşlet" modeline göre gerçekleştirilen ilk nükleer güç santrali projesi olma niteliğini taşıyor.

Türkiye'nin ilk nükleer enerji santrali olarak lanse edilen santralin yüzde 100 hissesi Rus devlet şirketi Rosatom'a ait.

Bu nedenle santral Türkiye'nin enerjide siyasal olarak Rusya'ya bağımlılığını artıracağı konusunda uzun zamandır eleştiriliyor.

Türkiye, 2010 yılında Rusya'yla yaptığı anlaşma gereği 15 yıl boyunca Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde üretilecek elektriğin yüzde 50'sini, kilovat saatini 12.35 cent'ten alma garantisi verdi. Üretim 15 yılda 285 milyar kilovatsaati bulacak. Bu elektrik karşılığında Rusya'ya toplam 35,2 milyar dolar ödeyecek. Bu rakam bugünkü dolar kuruyla yaklaşık 1 trilyon 195 milyar liraya denk geliyor. 

Rosatom'la yapılan anlaşmaya göre atıkların bertaraf edilmesini de Türkiye üstlendi. Çıkartılan plütonyum Rusya'da kalacak. Nükleer atık ise Türkiye'ye geri gönderilecek.

Siemens Energy'nin Akkuyu için teslimatlarını yapamamasının nedeni ihracat izni verilmemesi. İhracat ve gümrük izni verilmemesinin Rusya yaptırımları kaynaklı olduğu iddia ediliyor. Fotoğraf: SPUTNIK via REUTERS

Rusya'ya yönelik 14 yaptırım paketi var

Avrupa Birliği, Ukrayna'ya savaş başlatan Rusya'ya yönelik, şimdiye dek petrolden sıvı gaza, elmastan enerji ve teknolojiye pek çok alanı kapsayan 14 yaptırım paketini kabul etti.

Alman şirketi Siemens Energy'nin bu yaptırımlar kapsamında mı Rus devlet şirketi Rosatom'a ait olan Akkuyu'ya teslimatlarını yapamadığı ise belirsiz.

Ekipmanlar Çin'den gelecek

Bu arada Bakan Bayraktar'a göre Siemens Energy'nin Türkiye'ye teslim etmediği ekipmanlar nedeniyle projede birkaç aylık bir gecikme söz konusu olsa da gerekli malzemeler için Alman ürünlerine alternatifler bulundu bile.

Bakan, "Yapımı üstlenmiş olan Rus şirket Rosatom, bu ürünle alakalı alternatif siparişini Çin'e vermiş durumda. Ürün oradan gelecek. Bu vazgeçilmez bir ürün değil. Ama ciddi anlamda gecikmeye sebebiyet verdiği için de bununla alakalı mutlaka bir karşılığı olacaktır" diyerek Siemens Energy'ye olası yaptırımlara işaret etti, ancak detay vermedi.

Newsweek'in Rus haber ajansı TASS'a dayandırdığı habere göre ise Rosatom'un Genel Direktörü Alexey Likhachev, Temmuz ayında yaptığı bir açıklamada, Akkuyu'daki gecikmeden Amerikalıları sorumlu tutarak, "25 milyar dolarlık proje için öngördüğümüz paraya el koydular" ifadelerini kullanmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da temmuz ayında Washington'da düzenlenen NATO'nun 75. yıl dönümü kutlamaları çerçevesindeki temaslarında, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile görüşmüş, Akkuyu'da yaşanan sıkıntıya dair Siemens'in teslimat yükümlülüğünü hatırlattığını açıklamıştı.

Fotoğraf: Turkish Presidency/AP/picture alliance

İlk reaktör işletme iznini aldı

Her biri 1200 MW gücünde dört reaktörden oluşması planlanan 4800 MW gücündeki Akkuyu NGS'nin temeli 2018 yılında atıldı.

Her ne kadar ilk reaktörün Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023'te devreye alınacağı AKP yetkililerince dillendirilmiş de olsa bu gerçekleşmedi.

Santral, inşaatı devam ederken, Mayıs 2023'te Rusya'dan ilk nükleer yakıtın getirilmesiyle "nükleer tesis" statüsü kazandı. Aralık 2023'te ise birinci reaktöre işletme izni verildi. Şirket yetkililerinin açıklamalarına göre santralin ilk reaktörünün 2025 veya 2026 yılında devreye alınması planlanıyor.

Çevresel risklere ilişkin tartışmalar

Akkuyu NGS'nin neden olacağı çevresel risklere ilişkin tartışmalar da uzun yıllardır sürüyor. Çevre ve iklim konusunda çalışan uzmanlar, Kuzey Anadolu Ecemiş aktif fay hattı uzantısında bulunan santralin deprem riskiyle karşı karşıya olduğuna işaret ediyor.

Diğer yandan santralin soğutma suyunun, küresel ısınma etkisiyle sıcaklığı yükselen Akdeniz'den alınacak olması da sadece Türkiye için değil tüm Akdeniz havzasında ülkeler için risk olarak görülüyor.

Nükleer düzenleme kanunu neden eleştiriliyor?

04:28

This browser does not support the video element.

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik