ABD Başkanı Donald Trump, Perşembe günü yaptığı açıklamada Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'ı ülkesinin Birleşmiş Milletler Daimi Büyükelçisi görevi için aday gösterdiğini duyurdu. Kendi sosyal medya platformu Truth Social'dan bu duyuruyu yapan Trump, "Cephede üniforma giydiği zamanlardan Kongre'deki görevine ve benim Ulusal Güvenlik Danışmanlığıma, Mike Waltz ulusumuzun çıkarlarını öncelemek için çok çalıştı. Yeni görevinde de bunu yapacağından eminim" diye yazdı. Trump, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Ulusal Güvenlik Danışmanlığı görevini de yürüteceğini söyledi.

Waltz'un BM'deki bu göreve atanabilmesi için bir sonraki adım olarak Senatonun da onayı gerekiyor. Trump, daha önce Kongre üyesi Elise Stefanik'i göreve atamak istemiş ancak partisinin Temsilciler Meclisi'ndeki sınırlı çoğunluğu nedeniyle birkaç hafta önce Stefanik'in adaylığını geri çekmişti.

Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda "Temsilciler Meclisi'ndeki HER bir Cumhuriyetçi sandalyeyi korumamız hayati önem taşıyor" diye yazan Trump "Çok dar bir çoğunluğa sahipken Elise'in koltuğu için başka birinin aday olma riskini almak istemiyorum" ifadelerini kullanmıştı.

Ne olmuştu?

Waltz'ın görevden alınabileceği haftalardır konuşuluyordu. Waltz, Mart ayında üst düzey isimlerin bulunduğu bir Signal sohbet grubuna yanlışlıkla The Atlantic dergisinin genel yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg'i eklemişti. Grupta ABD'nin Yemen'deki Husi milislere saldırı planlarının konuşulduğu belirtilmişti. Goldberg, saldırılar gerçekleştikten sonra Savunma Bakanı Pete Hegseth'in yanı sıra, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve çok sayıda kabine üyesinin olduğu grupta askeri operasyona dair detaylı konuşmaları nasıl okuduğunu anlatan bir yazı kaleme aldı.

Makalesinde, ABD Silahlı Kuvvetleri'nin 15 Mart'ta Yemen'e düzenlediği saldırıdan iki saat önce, bizzat Savunma Bakanı Hegseth'ten gelen bir mesajda vurulacak hedeflere dair detaylı bilgilerle, kullanılacak silah sistemleri ve zaman çizelgesinin yazılı olduğuna şahit olduğunu aktaran Jeffrey Goldberg, kısa süre sonra Yemen'e hava saldırısının gerçekleşmesi ile söz konusu mesajların gerçek olduğunu anladığını ifade etti. ABD, bu saldırıdan kısa süre önce, İran tarafından desteklenen Şii Husileri, terör örgütleri listesine almıştı.

Atlantic Genel Yayın Yönetmeni Goldberg, yanlışlıkla dahil edildiğini düşündüğü görüşmeden kendiliğinden ayrıldığını ve sonrasında da herhangi bir yetkili tarafından bu görüşmede yer almış olmasına dair bir tepki ya da soru gelmediğini belirtti.

Trump'dan Hegseth'e övgü

Üst düzey isimlerin bu gizli ve hassas askeri planları Signal uygulaması yoluyla görüşmüş olması ülkede büyük tepki çekerken, Savunma Bakanı Hegseth ve diğer isimlerin görevden alınması çağrıları yükselmişti.

Hegseth ise suçlamaları geri çevirerek Goldberg'in "güvenilirliğini kaybetmiş" ve "yanıltıcı" bir gazeteci olduğunu savunmuştu. Bakan, Beyaz Saray'ın ilgili görüşmeyi daha önce doğrulamış olmasına rağmen, "Hiç kimse savaş planları göndermedi. Söyleyeceklerim bu kadar" ifadelerini kullanmıştı.

Başkan Trump da Savunma Bakanı'nı görevden alma niyetinin olmadığı mesajını vermeye devam ediyor. Perşembe günü düzenlenen bir Beyaz Saray etkinliğinde Trump, Hegseth'ten bir kez daha övgüyle bahsederek, performansını "muhteşem" olarak nitelendirdi.

Trump'ın ilk başkanlık döneminde de Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn, görevde yalnızca üç hafta kalarak Washington'daki Rus büyükelçisiyle ABD yaptırımları hakkında yaptığı bir görüşmenin ardından istifa etmişti.

DW,dpa,Reuters/SÖ,JD

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl erişebilirim?