Silikon'a Münih'ten rakip geliyor: Isar Vadisi
8 Haziran 2025
Her yıl yüzlerce genç girişimci, bir tür labirent yolculuğuna çıkıyor. Amaç: Yenilik, finansman ve doğru şehir. Bu labirentin sonunda giderek daha fazla isim, "Isar Vadisi"nde buluşuyor. Bu ifade ile ABD'nin bilişim inovasyon merkeziSilikon Vadisi'ne atıfta bulunuluyor.
Global Tech Ecosystem Index (Küresel Teknoloji Girişim Ekosistemi Endeksi) sıralamasına göre Münih, dünya çapında yenilikçi girişimcilik (startup) merkezleriarasında 17'nci sırada. Kişi başına düşen yüksek verimlilik ve inovasyona bakıldığında ise San Francisco, Boston, New York ve Cambridge’in ardından beşinci sırada yer alıyor.
Hackathon'dan startup'a: Ariadne
Nikos Tsiamitros ve Georgios Pipelidis, Yunanistan'dan Münih'e ilk geldiklerinde şehirle hiçbir kişisel bağları yoktu. Ancak Münih Teknik Üniversitesi'nin (TUM) itibarı, onları buraya çekti.
İlk olarak toplu taşıma için bir navigasyon algoritmasıüzerinde çalıştılar. Geliştirdikleri fikirle bir hackathon (teknoloji üretim/geliştirme yarışması) kazanınca, bunu gerçek bir işe dönüştürmeye karar verdiler: Ariadne.
Adını, mitolojide Theseus'u labirentten çıkaran ipi veren karakterden alan bu girişim, "ilk navigasyon sistemi" esprisiyle doğdu.
Ancak algoritmadan şirkete geçiş kolay değildi. Burada devreye TUM'un girişimcilik merkezi "UnternehmerTUM" girdi. Girişimcilik eğitimi ve destekle Ariadne, ilk aylarında gelir elde etmeye başladı. Bugün şirket Münih, Glasgow ve Los Angeles havalimanları ile IKEA gibi kurumlara yapay zekâ (AI) destekli yolcu sayım ve hareket analiz çözümleri sunuyor.
Ariadne gibi yenilikçi girişimlere rehberlik eden isimlerden biri de UnternehmerTUM'un startup destek merkezi Xpreneurs'ün yöneticisi Barbara Mehner. "Erken aşamadaki girişimlere yatırımcı, mentor ve müşteri bağlantıları kuruyoruz" diyor.
İnşaata otomasyon getiren girişim
Münih'te her yıl 100'den fazla teknoloji girişimi doğuyor. Bunlardan biri de Yunan girişimci Eirini Psallida'nın kurduğu Kewazo. Girişim, inşaat sektöründe otomasyonu hedefleyen bir robotik sistem olan Liftbot'u geliştirdi.
Ekip fikrini UnternehmerTUM'daki bir hackathon'da hayata geçirdi. Bugün Liftbot, Almanya'daki BASF sahalarından ABD'deki rafinerilere kadar pek çok yerde aktif olarak kullanılıyor.
Eirini, "UnternehmerTUM olmasaydı bu kadar ilerleyemezdik" diyor. Girişim; donanım, yazılım, hukuk danışmanlığı ve hibe başvuruları gibi konularda büyük destek almış. Üstelik, bu hibeleri şirket hissesi vermeden alabilmişler.
Kewazo ekibi, dört farklı ülkeden gelen altı kurucudan oluşuyor ve bu yapısıyla Almanya'daki startup ekosistemine çok iyi uyuyor.
Unicorn kurucularının dörtte biri göçmen kökenli
Migrant Founders Monitor (Göçmen Kökenli Kurucular İzleme Raporu) verilerine göre Almanya'daki startup girişimcilerin yüzde 14'ü yurtdışında doğmuş. "Unicorn" olarak adlandırılan ve değeri bir milyar doları aşan girişimlerin ise yüzde 23'ü göçmenkökenli kuruculara ait.
Söz konusu rapor, Friedrich-Naumann Vakfı ile Almanya Startup Birliği tarafından hazırlanıyor ve ülkedeki göçmen girişimcilerin durumunu analiz ediyor. Araştırmaya göre, göçmen kökenli girişimciler yüksek risk alma cesareti ve dirençleriyle öne çıkıyor. Ancak aynı zamanda ciddi zorluklarla karşılaşıyorlar.
Engeller ve önyargılar
Ariadne'nin kurucusu Georgios, bu engellerden birini doğrudan yaşamış. Bir Alman yatırım fonu, şirkete ancak CEO'nun yerine bir Alman getirildiği takdirde yatırım yapacaklarını belirtmiş.
"Satışlarda ana dili Almanca olan birinin tercih edilmesini anlarım. Ama CEO'yu değiştirmemizi istemeleri fazlaydı" diyor. Nihayetinde destek, bir Yunan girişim sermayesi şirketinden gelmiş.
Yine de Münih'e ve sunduğu imkânlara olan inançları sarsılmamış: Ariadne'nin ipinin ucunda hâlâ Münih var.
DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?