Almanya'da Pegida kısa adıyla anılan “Batı'nın İslamlaşmasına karşı Yurtsever Avrupalılar” oluşumu geçen pazartesi günü de Almanya'nın çeşitli kentlerinde yürüyüşler düzenledi. Almanya'nın doğusundaki Dresden kentindeki yürüyüşe katılım geçen haftaya nazaran artış gösterdi. Alman polisinin verilerine göre, Dresden'de İslam karşıtı yürüyüşe bu hafta 17 bin 500 kişi katıldı. Buna karşılık Almanya'nın eski başkenti Bonn'daki yürüyüşte ise 300 kişilik aşırı sağcılardan oluşan küçük bir grup yer aldı. Ancak bu küçük grup, karşısında 3 bin kişiden oluşan ve Pegida oluşumuna direniş gösteren bir topluluk buldu.

Dresden Teknik Üniversitesi'nden siyaset bilimci Werner J. Patzelt, Almanya'nın doğusu ile batısı arasındaki bu farkı şu sözlerle açıklıyor: “Bu fark benim tezimi destekliyor. Pegida'nın en önemli meselesi göç politikası konusunda duyulan rahatsızlığı dile getirmek. Bu, Almanya geneline özgü. Fakat ‘tipik doğulu' olarak nitelendirebileceğimiz durum Dresden'de bu oluşum kapsamında çok normal vatandaşların bir araya gelmesi, Dresden'de Almanya'nın batısındaki gibi aşırı sağcılar, ırkçılar toplanmıyor. Dolayısıyla batıdaki kentlerde, karşı eylemlerin düzenlenmesi çok olağan.”

'Sağ partiler sola kaydı'

Almanya genelinde Pegida karşıtı çok kültürlülük ve hoşgörünün savunulduğu eylemlere toplam 20 bin kişinin katıldığı tahmin ediliyor. Almanya'da politikacılardan da direniş gösterilerine destek geliyor. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, “Spiegel Online” haber portalına açıklamasında, Pegida karşıtı eylemleri memnuniyetle karşıladığını söyledi. Steinmeier, “Almanların büyük çoğunluğu, iç savaştan kaçan insanların bize sığınması gerektiğini düşünüyor” dedi. Dünyadaki karışıklıkların birçok kişiyi korkutmasını anlayışla karşıladığını dile getiren Dışişleri Bakanı, “Fakat buna verilecek yanıt tecrit ve tahrik olamaz” diye konuştu. Fakat Alman politikacılar arasında, Pegida yürüyüşlerine katılanların argümanlarının ciddiye alınması gerektiğini öne sürenler de var.

Peki, insanlar bu şekilde aşırı sağcı görüşlerini dile getirme konusunda teşvik edilmiş olmazlar mı? Dresden Teknik Üniversitesi'nden siyaset bilimci Werner J. Patzelt'in yanıtı şöyle: “Almanya gibi özgür bir ülkede herkesin saçma, anlamsız, pervasız da olsa düşüncelerini dile getirme hakkı var. Ancak durum öyle bir hale geldi ki, siyasi sınıflar kamuoyu önünde politika hakkında sadece makul ve siyaseten doğru görüşlerin dile getirilmesini arzuluyor. Ve bununla, söz konusu düşüncelerin yok olacağı düşünülüyor. Ancak yok olmuyorlar. Hatta daha güçlenerek ortaya çıkıyorlar. Pegida'nın pek çok kişinin bam teline dokunması da bu yüzden.”

Pegida yürüyüşlerini başından beri takip eden siyaset bilimci Patzelt, Almanya'da muhafazakâr kitle partilerinin sola kaydığını ve bunun siyasi alanda bir boşluk doğurduğunu savunuyor. Patzelt, “Bunun ‘partilerden ve siyasetten bıkkınlığa' yol açtığını anlayanlar, Pegida fenomenine de bir açıklama getirebilir” yorumunda bulunuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/BÖ/BS