Slovakya düşündürüyor
12 Ekim 2011Avrupa Mali İstikrar Fonu'nun genişletilmesi için Euro Bölgesi'nin 17 üyesinden 16’sı onay vermiş, sadece Slovakya’nın onayı kalmıştı. Slovakya onayı olmadan, iflasın eşiğinde olan Yunanistan gibi üyeleri kurtarmak için AB’nin hazırladığı fonun yürürlüğe girmesi mümkün olmuyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, karara ilişkin olarak, resmi ziyaret amacıyla bulunduğu Vietnam’da bir açıklama yaptı ve AB Zirvesi’nin yapılacağı tarihe kadar olumlu bir karar çıkacağı konusunda iyimser olduğunu vurguladı. Merkel, “Ben, 23 Ekim’e kadar para birliğine bağlı tüm üye ülkelerin, Avrupa Mali İstikrar Fonu'nun altına imzalarını koymuş olacaklarından kesinlikle eminim” dedi.
“Karar hükümeti sıkıntıya soktu”
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz da iyimser. Schulz, Slovakya Parlamentosu'nun önümüzdeki günlerde, belki hatta bugünlerde fona onay vereceğinden emin görünüyor. Peki Slovakya’nın onay vermemesi fonun geleceğini tehlikeye atar mı? Bu soruya “Hayır” yanıtını veren Schulz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Karar sadece Bratislava’daki hükümeti sıkıntıya soktu. Hükümet, oylamayı bugün ya da öbür gün yeniden yaptıracak ve o oylamada çoğunluk onay verecek. Bunu nereden biliyorum? Çünkü geçen Salı günü Bratislava’daydım ve Slovakya Parlamentosu’nun en güçlü grup konumunda olan, ama aynı zamanda muhalefeti oluşturan sosyal demokrat meclis grubunun başkanı Sayın Fico ile bu konuda konuştum. Bratislava hükümeti düşürüldü ama Euro’ya bir şey olmadı.”
Yeniden oylanması bekleniyor
Çıkacak kararı aynı zamanda dörtlü koalisyon hükümetine güven tazelemesi olarak algılayan Slovakya Başbakanı Iveta Radicova’nın koalisyon hükümeti oylama sonucunda kendi içinde sarsıldı ve dağılma noktasına geldi. Ancak Slovakya hükümeti, parlamentodan onay çıkmamasına rağmen ikinci kez oylamaya gitmek istiyor.
Nitekim Slovakya Parlamentosu’ndaki sosyal demokratların diğer partilerle anlaşıp, parlamentodan fona onay çıkmasının yolunu açacaklarına ilişkin ajanslarda da haberler yer alıyor.
Öte yandan Slovakya’nın kararı, Euro kuşağındaki ülkelerde parlamenter demokrasilerin işlediğinin de bir göstergesi. Peki, bunun da bir bedeli var mı? Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz şu cevabı veriyor: “Slovakya'daki son seçimde yüzde sekiz dolayında oy toplamış olan koalisyon hükümetindeki Liberal Parti, ‘kurtarma fonunun kaderini ben belirlerim’ demeye getirdi. Hayır, sen önce hükümetten çekileceksin, ondan sonra kurtarma fonuna ilişkin karar çıkacak… . Burada acı olan, dünyanın en büyük para birliğine ilişkin kararların, birliğin tamamını temsilen Brüksel’deki bir ekonomi hükümeti tarafından alınamaması ve bunun kaderinin en küçük birlik ülkesindeki en küçük partilerin taktik oyunlarına terk edilmesidir.” Schulz, bu durumun değiştirilmemesi halinde Euro'nun geleceğinin sağlamaya alınamayacağını öne sürüyor.
Karar demokratik mi?
Bu arada siyasi yorumcular, “Acaba Slovak halkı AB’nin oyun kurallarını hala tam kavrayamadı mı” diye soruyorlar. Alman Yeşiller Partisi milletvekili Sven Giegold, Slovakların sorumluluklarının bilincinde olmadıklarını ileri sürüyor. “Elbette ki her parlamentonun kararını özgürce verme serbestisi var” diyen Giegold, Birlik’e bağlı 16 ülkenin parlamentosundan onay çıkmış olmasına rağmen ve görece küçük bir ülkeyi temsil eden bir parlamentonun aldığı kararla her şeyi tahrip edebiliyor olmasının demokratik olmadığını savunuyor. Giolda’a göre, bu tür kararlar ulusal parlamentolara bırakılmamalı.
©Deutsche Welle Türkçe
DW, Derleyen: Çelik Akpınar
Editör: Gezal Acer