1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Slovenya’da basın özgürlüğü tartışması

Jörg Paas2 Ocak 2008

1 Ocak 2008 itibariyle Avrupa Birliği Dönem Başkanlığını devralan Slovenya, yeni üye ülkeler arasında örnek gösteriliyor. Ancak Slovenya’da 500’den fazla gazeteci, yönetimin basına müdahalede bulunduğundan şikayetçi.

Slovenya basın özgürlüğünden kırık not aldı
Slovenya basın özgürlüğünden kırık not aldıFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Günümüzde Slovenya Başbakanı olan Janez Jansa’nın hükümeti eleştiren bir yazısı nedeniyle Ljubljana’da hapishanede tutulduğu dönemler geride kaldı. Slovenya, o dönemde hala Yugoslavya’nın bir parçasıydı. Bugün ise önümüzdeki altı ay boyunca Avrupa Birliği’nin dönem başkanlığını yürütecek olan bağımsız bir devlet.

Slovenya basınında çıkan ve hükümeti eleştiren bir yazı gündeme geldiğinde, bu kez Başbakan Jansa karşı tarafta yer alıyor. Jansa, kendisini basın özgürlüğüne müdahale etmek ve basını sansürlemeye çalışmakla suçlayan 500’den fazla Sloven gazetecinin verdiği bir şikayet dilekçesi ile karşı karşıya kaldı.

Başbakan Janez Jansa, Yugoslavya döneminde görüşlerinden dolayı hapis yattıFotoğraf: DW-TV

Jansa, haftalar önce başlayan bu suçlamaları asılsız olarak nitelendiriyor. Ancak, Avrupa Gazeteciler Birliği, Uluslararası Basın Enstitüsü ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün tüm taleplerine rağmen, konuyla ilgili olarak bağımsız bir soruşturma yapılmıyor.

Slovenya’nın en büyük gazetesi olan “Delo”nun uzun yıllardır Viyana muhabirliğini yapan Matija Grah’ın sonbaharda yazdığı bir yorum, büyük fırtına kopardı. Grah, gazetede yayımlanan yorumunda, Ljubljana hükümetini Avusturya’daki Sloven azınlığa yeterince destek vermemekle suçlamıştı. Gazeteci Grah, bu görüşünü dile getirmesinin bedelinin ağır olduğunu belirtiyor: “Genel yayın yönetmenim beni zamanından önce görevden aldı. Buna resmi gerekçe olarak da, yaptığım haberlerin nesnel olmaması gösterildi. Aslında, bu gülünç, çünkü bir yorum zaten nesnel olamaz.”

Muhabirler görevden alınıyor

Bundan yaklaşık yirmi yıl önce “Delo” için muhabirlik yapan bir gazeteci, kendi isteği olmadan, geri çağrılmazdı. Ancak, Matija Grah, geri çağrılan tek gazeteci değil: “Benimle birlikte, Zagrep’deki meslektaşım da görevinden alındı. O da, muhabir olarak çalışıyordu ve görev süresi dolmadan geri çağrıldı. Onun için de aynı gerekçe gösterildi, yani görevinde yetersizlik.”

Matija Grah, görevden alınmasını hayretle karşıladığını belirtiyor. Grah, yaptığı sıra dışı röportajlar ve analizlerle, bundan kısa bir süre önce Slovenya Gazeteciler Birliği’nin ödülüne layık görülmüştü. Matija Grah: “Evet, görevden alındığımı öğrendiğim gün, jüri üyeleri, Avusturya’dan yaptığım haberlerle gazetecilik ödülü almama karar vermişti.”

Slovenya Gazeteciler Birliği Başkanı Grega Repovz’a göre, bu olay siyasetin gazete yönetimlerini nasıl etkilediğine dair sadece bir örnek oluşturuyor. Repovz, gazete yönetimlerinin siyaset ve iş dünyası ile sıkı bağları olduğuna inanıyor.

Hükümet-özel sektör işbirliği

“Delo” Gazetesi, iki buçuk yıl önce Slovenya’nın en büyük holdinglerinden “Mercator”u hisselerini satın almak isteyen, ülkenin en büyük bira fabrikalarından “Lasko”ya ait. Yüzde 25 civarında olan bu hisseler, o güne kadar devletin elindeydi. Tarafların vardığı anlaşmaya göre, devlet “Mercator”daki hisselerini, “Lasko”ya sattı, buna karşılık bira fabrikası da, gazetenin denetleme kurulundaki temsilcilerini geri çekerek, hükümetin istediği kişilerin kurula girmesini sağladı. Bu şekilde, önce yayınevi genel müdürü, ardından müdür, sonra da yazı işleri müdürü değiştirildi.

Slovenyalı gazetecilerin verdiği dilekçede, sadece medyadaki personel politikasına müdahale edilmesi değil, üstü kapalı olarak uygulanan sansür de eleştiriliyor. Bazı yazılar, yazarlarının onayı olmadan değiştiriliyor, bazı yorumlar ise herhangi bir neden gösterilmeden, yayınlanmıyor.

Bu eleştirileri abartılı bulan Başbakan Jansa, dilekçeyi imzalayanları, Slovenya’nın Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı yaptığı bir zamanda, ülkenin imajını zedelemekle suçluyor.