Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi kararına tepki gösteren Almanya Türk Toplumu Başkanı Sofuoğlu, "Dini sembollerle siyaset yapılmamalıdır" dedi.
Reklam
Almanya'daki Türkiye kökenlilerin kurduğu dernekleri çatısı altında toplayan Almanya Türk Toplumu (TGD), Türkiye'de Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi kararını eleştirdi.
Almanya Türk Toplumu Başkanı Gökay Sofuoğlu, Pazar günü Alman Yazı İşleri Ağı'na bağlı gazetelere yaptığı açıklamada, Ayasofya'nın dünya mirası ve dinlerin barış içinde birlikte var olması için bir sembol olduğunu dile getirdi. Sofuoğlu, "Bu yapının bir camiye dönüştürülmesi tamamıyla yanlış bir karardır" diye konuştu.
Sofuoğlu, Türkiye'nin, böylesine bir kültürel mirası yönetemeyen bir ülke olarak kınanacağı uyarısında bulunarak, çok sayıda insanın İstanbul'a Ayasofya'yı ziyaret etmek için geldiğini ve bunu muhtemelen artık yapmayacaklarını söyledi. Sofuoğlu, bölgede yeterince cami olduğunu da sözlerine ekledi.
Karara karşı olanların İslam dininin düşmanları olarak lanse edilmemesi ve toplumun kutuplaştırılmaması gerektiğinin altını çizen Sofuoğlu, ' diye konuştu. Sofuoğlu, "Bu geçmişte meyve vermedi ve gelecekte de vermeyecek" dedi.
"Ayasofya müze değildir"
Ayasofya kararına Müslüman örgütleri bir araya getiren Almanya Müslümanları Merkez Konseyi Başkanı Aiman Mazyek'ten de yorum geldi.
Görüşünü Twitter üzerinden paylaşan Mazyek, "Bin yılı aşkın süre ibadet edilen Ayasofya, müze değildir. Ancak dinler arası diyalog ve halklar arası barış açısından, alınan karar sorunludur. Müslümanlar ve Hristiyanlar büyük bir ibadethanede kendi ibadetlerini edemezler mi? Bu, karşılıklı saygı açısından eşi benzeri olmayan bir işaret ve derin bir din anlayışı açısından önemli bir jest olurdu" ifadelerini kullandı.
Hep tartışmaların odağında: Ayasofya
Ayasofya, "İstanbul'un Tarihi Alanları” başlığı altında 1985 yılından bu yana Dünya Mirası listesinde. İşte yüz yıllardır siyasi tartışmaların odağında olan Ayasofya'nın kısa bir tarihi.
Fotoğraf: picture-alliance/Marius Becker
Ayasofya, 916 yıl kilise olarak kullanıldıktan sonra 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u almasıyla camiye çevrildi. 481 yıl cami olarak kaldı ve taşıdığı sembolik ve ideolojik değerler nedeniyle siyasi kavgaların ortasında yer aldı. İşte yüz yıllardır tartışmaların odağında olan Ayasofya'nın kısa bir tarihi.
Fotoğraf: picture-alliance/Marius Becker
Mimari dönüm noktası
Roma İmparatoru I. Jüstinyen 532 yılında İstanbul’a huşu veren bir kilise yapılmasını ister. “Adem’den beri olmayan ve bir daha yapılamayacak olan” bir kilisedir bu. Yaklaşık 10 bin işçi kilisenin inşaat çalışmalarında yer alır. Boğaziçi bazilikası bin yıl boyunca Hıristiyan âleminin en büyük kilisesi olarak kalır.
Fotoğraf: imago/blickwinkel
Bizans’ın taç giyme kilisesi
I. Jüstinyen'in Ayasofya’nın yapımı için 150 ton altın harcadığı rivayet edilir. Yapı daha sonra bazı düzeltmeler gerektirir. Son derece geniş olan kubbe deprem sırasında zarar görür. ‘Kutsal Bilgelik’ anlamına gelen Ayasofya, Roma imparatorluğunun resmi kilisesi olarak kullanılmaya başlanır. 7’nci yüzyıldan itibaren neredeyse tüm Bizans imparatorları burada taç giyer.
Fotoğraf: Getty Images
Kilisenin camiye dönüşümü
1453’te İstanbul Bizans egemenliğinden çıkar. Şehrin fethinden sonra Osmanlı imparatoru Fatih Sultan Mehmet Ayasofya’yı camiye çevirir. Haçların yerine hilaller konur, çanlar ve sunaklar kaldırılır, mozaik ve fresklerin üzeri boyanır. İlk minarenin eklenmesiyle artık Ayasofya bir camidir.
Fotoğraf: public domain
Caminin müzeye dönüşümü
Modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk 1934 yılında Ayasofya’yı müzeye çevirir. Restorasyon çalışmaları sırasında eski Bizans mozaikleri tekrar gün ışığına çıkar. Bu süreçte İslami figürler tahrip edilmemek için bakıma alınır.
Fotoğraf: AP
Hıristiyanlıkla İslamiyet’in eşitliği
Ayasofya’nın öyküsü her yerde görülebilir. Hz. Muhammed (sol) ve Allah (sağ) yazılarının arkasında Meryem’in ana kucağında Hz. İsa görülüyor. Aynı zamanda büyük kubbenin üzerinde 40 pencere bulunuyor. Bu pencereler kubbede çatlak oluşumunu önlemek ve ışığın içeri girmesini sağlamak için yapılmış.
Fotoğraf: Bulent Kilic/AFP/Getty Images
Bizans simgeleri
Ayasofya’daki en görkemli mozaik, güney galerisinin duvarına işlenmiş olan 14’üncü yüzyıl sanat eseri. Tamamen restore edilmese de yüzleri açıkça ayırt edilebiliyor. Ortada Hz. İsa, solda Meryem ve sağda 12 havariden biri olan Yuhanna.
Fotoğraf: STR/AFP/Getty Images
Yüksek sembolik değer
Ayasofya’nın önünde aynı zamanda Mavi Camii (sağdaki) olarak da bilinen Sultanahmet Camii yer alıyor. Osmanlı imparatorluğu tarafından İstanbul’un fethinin sembolü olarak Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesini savunanlar hep oldu. Onlara göre bu İslam mirası muhafaza edilmeli.
Fotoğraf: picture-alliance/Arco
Ortodoks Hıristiyanlarının talepleri
Rum Ortodoks Patrikhanesi Patriği I. Bartholomeos uzun yıllardır Ayasofya'da Hıristiyan ayinleri ve ibadetleri yapılması için izin verilmesini talep ediyor. I. Bartholomeos “Ayasofya kökenine bakıldığında Hıristiyan ibadeti için inşa edildi” diyor.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Henüz karar yok
Ayasofya'nın daha önce de camiye dönüştürülmesi için kanun teklifleri verilmiş, ancak bu talepler TBMM'de reddedilmişti. UNESCO, Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesinden kaygılı. Ayasofya 1985 yılından beri Dünya Mirasları Listesi'nde yer alıyor.