1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sokak hayvanları ile ilgili görüşmelerde TV gerginliği

22 Temmuz 2024

Sokak hayvanlarının öldürülmesine yol açacak teklifin görüşmelerine kaldığı yerden devam ediliyor. Hayvan hakları savunucuları ise eylemde.

Geçen hafta başlayan görüşmeleri dışarıdan izleyen hayvan hakları savunucuları
Geçen hafta başlayan görüşmeleri dışarıdan izleyen hayvan hakları savunucuları Fotoğraf: Gülsen Solaker/DW

TBMM'de tartışmalı "ötanazi" adı altında sokak hayvanlarının öldürülmesine yol açacak olan yasa teklifinin görüşmelerine devam edilirken hayvanseverler yurdun pek çok şehrinde protesto gösterileri düzenleyerek tasarının geri çekilmesini talep ediyor.

AKP'nin sunduğu toplam 17 maddelik "Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin geçen hafta TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu'ndaki görüşmeleri olaylı ve gergin bir atmosferde geçmişti. Komisyonun sabahın ilk ışıklarına kadar devam eden 18 saatlik mesaisinde teklifin ilk üç maddesi kabul edilmişti.

Komisyon bugün görüşmelerine yine gergin başladı. TBMM içinde her zamankinden daha çok güvenlik tedbiri alındığı ve güvenliği sağlayan polislerin sayısının artırıldığı gözlendi. 

Geçen hafta ile bugünkü görüşmeler arasındaki en ilginç ve tartışma yaratan değişiklik ise komisyon toplantısının yapıldığı Plan ve Bütçe Komisyonu salonunun dışındaki koridorda bulunan televizyonun sökülmesi ve komisyonun canlı olarak yayınlanmaması oldu.

TBMM'de toplantıya katılamayanların görüşmeleri dışarıdan izlediği televizyon söküldü Fotoğraf: Gülsen Solaker/DW

Geçen haftaki görüşmelerde komisyon salonuna alınmayan hayvan hakları savunucuları bu televizyondan konuşmaları canlı olarak sabaha kadar takip etmiş ve destekçilerine canlı yayınlar yapmıştı.

Komisyon toplantısının başında tartışma

Komisyon toplantısının başında bu konu muhalefet ile Komisyon Başkanı Vahit Kirişçi arasında tartışmaya neden oldu. Muhalefet milletvekilleri neden yayın yapılmadığını ve televizyonun neden söküldüğünü sormasına karşılık Kirişçi, önce televizyonun bozulduğunu söyledi, ardından ısrarlı sorular karşısında komisyon toplantısının yayınlanmama kararını "Yayınlamayacağız, nokta, bitti" sözleriyle dile getirdi.

CHP Milletvekili İlhami Aygün de "Kim bu televizyonu kaldırdı ise yazıklar olsun… Kimden korkuyorsunuz? Hadi trafoya kedi girmişti, peki televizyona ne oldu?" sözleriyle tepki koydu. DEM Parti Milletvekili katılımcıların alınmaması ve koridordaki televizyonun kaldırılmasının toplantının kamuoyundan gizli yapıldığı algısının oluştuğunu ve katılımcıların salona alınmasını istedi.

Hayvan hakları savunucularının ve sivil toplum kuruluşlarının içeriye alınmaması kararına itiraz eden İYİ Parti Milletvekili Nimet Özdemir ise "Barolar Birliği Başkanı, Veterinerler Birliği Başkanı dışarda ama bu yasa teklifini hiç bilmeyenler, hayvan hakları kanunu bir kez bile okumamış olanlar ise burada" diye konuştu.

Usul tartışmalarının ardından komisyon teklife kaldığı yerden, yani dördüncü maddeden devam etti. Görüşmelerin bu gece ve sabaha kadar sürebileceği belirtiliyor.

Komisyon görüşmeleri devam ettiği sırada hayvan hakları savunucuları TBMM'ye yakın bazı bölgelerde protestolar düzenledi.

Bu arada milli yüzücü Alper Sunaçoğlu da teklifi protesto etmek için açlık grevine başlayacağını duyurdu. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Sunaçoğlu, "Açlık grevim sonuç vermezse TBMM'nin önünde ölüm orucuna başlayacağım" dedi.

Yasa değişikliği ne getiriyor?

Yasada yapılacak değişiklikle sokakta bakıma ve korunmaya muhtaç sahipsiz hayvan bulunmaması amaçlanıyor. Ancak bu amaç doğrultusunda sağlıklı hayvanların öldürülmesinin de yolu açılıyor. Teklifle Hayvanları Koruma Yasası'ndaki "öldürülme" ifadesi "hayvanların ötanazisi" şeklinde değiştiriliyor. Bir diğer temel değişiklik ise mevcut yasadaki "yakala-kısırlaştır-sal" yöntemi terk edilerek "yakala-kısırlaştır-tut-sahiplendir" yöntemine geçilmesi.

Barınaklara alınan hayvanlardan "saldırgan olan, kuduz gibi bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan, rehabilite edilemeyen ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara" yerel yönetimlerce "ötanazi" yapılabilecek.

Fotoğraf: ANKA

Hayvan hakları savunucularına ve muhalefete göre ise bir kuduz salgını gibi toplumu tehlikeye atan bir durum için zaten 5996 sayılı Kuduz Hastalığından Korunma ve Kuduz Hastalığı ile Mücadele Yönetmeliği bulunuyor. Bu yönetmelik ile salgın durumunda zaten hayvanların itlaf edilebildiğini belirten veterinerler ve hayvan hakları savunucuları, son düzenleme ile sokak hayvanlarının öldürülmesi için "bahane" oluşturulduğunu belirtiyor.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği de teklifi desteklemediklerini vurgulayan bir açıklama yaparak düzenlemede suistimal edilebilecek hükümler yer aldığını, "kuduz şüphesi", "saldırgan hayvan" gibi geniş anlam taşıyan ifadelerin kanun yapma tekniğine aykırı olduğunu ve belediyeler hayvan bakımevi kuruncaya kadar geçecek süreçte hayvanlara ne olacağıyla ilgili eksik noktalar bulunduğunu kaydetmişti.

Yerel yönetimlere de yetki veriliyor

Düzenleme ile sahipsiz hayvan popülasyonunun, kamu güvenliği açısından tehlike oluşturması veya hayvandan hayvana ya da hayvandan insana bulaşan hastalıkların görülmesine, su kaynaklarının, yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarara uğramamasına sebebiyet vermesi halinde belediyeler "ötanazi" yapabilecek.

Yerel yönetimlere, ilgili sorumluluk için 2028 yılına kadar geçiş süreci tanınırken Kanun'un açık emrine rağmen bunu ihmal eden, gereğini yapmayan, bundan dolayı bu sorunun büyümesine, sahipsiz köpek popülasyonunun artmasına sebebiyet veren belediye başkanları, meclis üyeleri ve idari görevlilere 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.

CHP ise açıklama yaparak belediyelerinin bu yasayı geçse bile uygulamayacağını bildirdi.

İktidarla muhalefet arasında uzlaşma arayışları 

Öte yandan yasa teklifine ilişkin muhalefetin iktidar ile uzlaşma arayışları da devam ediyor.

Bu teklifin komisyon görüşmelerini yarın sabaha kadar devam etmesi beklenirken tüm siyasi partilerin grup başkanvekillerinin yapacağı danışma kurulu toplantısında gerek bu yasa teklifine ilişkin gerekse meclisin yoğun çalışma takviminin kısaltılmasına ilişkin bir uzlaşmaya varılabileceği ihtimaller arasında.

Gülsen Solaker Dış politika ve iç siyasi gelişmeler ağırlıklı olarak 1997’den beri çalışan gazeteci.