1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sorumluluk Washington ile Bağdat'ta

Baha Güngör19 Ekim 2007

Türkiye'de parlamento hükümete PKK’nın Kuzey Irak’taki üslerine operasyon yapma izni verdi. DW editörü Baha Güngör, kararın Washington ve Bağdat hükümetleri tarafından dikkate alınmak zorunda olduğuna dikkat çekiyor.

Baha Güngör
Baha GüngörFotoğraf: DW / Baha Güngör

Uluslararası kamuoyu, TBMM’nin ezici çoğunlukla aldığı kararın ardından Türkiye’nin gerçekten sınırötesi operasyon için düğmeye basıp basmayacağını endişeyle bekliyor. Irak’ta yeni cephelerin açılması olasılığının yol açtığı endişeler petrol fiyatlarının artışından da belli oluyor. Ancak Ankara’nın kararına rağmen barışçıl çözüm yolları için bir son şans daha var.


Tartışma dönemi kapandı

Bu şansı artık Türkiye’nin kullanmasını beklemek boşuna. PKK saldırılarında yaşamını yitiren asker, polis ve sivillerin sayısının artması nedeniyle Türkiye’de soğukkanlı bir tartışma artık mümkün değil. Kimse PKK terörünün yıllardır izlenen yanlış Kürt politikalarının bir sonucu olduğunu tartışacak durumda değil. Avrupa’nın hiçbir ülkesi güvenlik güçlerine komşu ülkelerin topraklarından kaynaklanan terör saldırıları karşısında suskun kalmaz, kalamaz. Gelinen noktadan sonra mantıklı ve barışçıl çözümler için sorumluluk ABD’de, Bağdat yönetiminde ve Irak Kürtlerinde. Türkiye, sabrının taştığı ve bu noktadan sonra en sert tedbirleri alabileceği konusunda hiçbir şüpheye meydan bırakmadı.

ABD'yi harekete geçiren iki olasılık

Almanya ve birçok Avrupa ülkesi tarafından olduğu gibi ABD tarafından da terörist örgüt olarak değerlendirilen PKK, Kuzey Irak’ta yıllardan beri süregelen boşluğu kendi açısından çok iyi değerlendirdi ve bölgede birçok üs kurdu. Türkiye’nin ciddiyetini anlayan Irak yönetimi Ankara ile doğrudan temas kurarak PKK’ya karşı önlem alınacağı konusunda ikna etmeye çalıştı. ABD de bu konuda ciddi adımlar atılacağı yönünde mesajlar vermeye başladı.

Bush yönetimini harekete geçiren iki olasılık var: Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’a girmesi halinde Irak’ta istikrar konusunda zaten düşük olan beklentilerin de tehlikeye girmesi. İkincisi Türk askerleri ile Amerika tarafından eğitilen ve silahlandırılan Iraklı Kürt peşmergeler karşı karşıya kalması.

Washington ve Bağdat'ın atacağı adımlar

TBMM’nin kararının ardından hemen bir sınırötesi operasyon ihtimali düşük. Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın Bağdat’a gitmesi, Kasım başında İstanbul’da öngörülen genişletilmiş Irak toplantısına bölge ülkelerinin yanısıra Avrupa ve AB’den üst düzeyde temsilcilerin katılması gündemde. Ankara bu toplantıların öncesinde uluslararası diplomasiyi karşısına alacak bir adım atmak istemeyecektir. Ancak Washington ve Bağdat yönetimleri PKK’nın Kuzey Irak’tan Türkiye’ye yönelik terör eylemlerini derhal durdurmalıdır. Böylece Türkiye’nin Kuzey Irak’a operasyonu için gerekçe kalmaz. Ortadoğu’da uluslararası barış çabaları çok zor ilerlerken, yeni gerginliklere hiç gerek yok.