Alman hükümetinin ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD), Alman Federal Meclisi'nde Türk kökenli üyeleri için "Bir arada olmak - Birlikte Şekillendirmek" başlıklı bir toplantı düzenlendi. Alman Meclisi ve Avrupa Parlamentosu'nun yanı sıra Almanya'nın çeşitli eyalet parlamentolarında görev yapan çok sayıda Türk kökenli milletvekilinin de katıldığı toplantıda Türkiye'deki gelişmeler ışığında Almanya'daki Türkler ve Türkiye - Almanya ilişkileri ele alındı.

"SPD'nin Türk üyeleri yeni köprüler kurabilir"

Toplantıya katılan SPD Genel Başkanı ve Federal Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel, en çok Türk kökenli üyeye SPD'nin sahip olduğunu ifade etti. 150'nin üzerinde Türk üyenin toplantıya davet edildiğini belirten siyasetçi, Almanya'ya gelen birinci kuşağın kendini ifade etmek için öncelikle sendikaları ardından da SPD'yi tercih ettiğini ve bu eğilimin bugün de devam ettiğini söyledi. Gabriel, bu nedenle Türk kökenli üyelerin yeni köprüler kurmak açısından yol gösterici olabileceğini belirterek "Söz konusu köprüler hem burada yaşayan ve belki de bir bölümü bizler tarafından yeterince anlaşılmamış olan Türkler arasında hem de diğer Türkiye diye ifade edebileceğimiz Türkiye arasında kurulacaktır. Zira Türkiye sadece Erdoğan hükümetinden ibaret değildir" dedi.

"Toplumun bölünmesine izin vermemeliyiz"

Alman siyasetinin ve toplumunun farklı alanlarında faaliyet gösteren Türk kökenli üyeleri partisi için bir hazine olarak niyeleyen Gabriel, Almanya'nın da kendisine katkı sağlayan Türk kökenli yurttaşlarıyla gurur duyması gerektiğini kaydederek "Çok kültürlü toplumumuzun ne yabancı karşıtı AfD Partisi ne de Türkiye iç politikasını Almanya iç politikası haline getirmeye çalışanlar tarafından bölünmesine izin vermemeliyiz" şeklinde konuştu.

SPD Federal Meclis Grubu Başkanı Thomas Oppermann da yabancıları dışlayan politikaların Almanya'daki Türkleri, Türkiye'deki siyasete ve ayrışmalara ittiğini belirterek "Aynı şekilde Türkiye'deki gelişmeler ve buradaki Türklerin eğilimleri de Almanya iç siyasetince kullanılıyor. Yeniden uyum, sadakat gibi konular ülke gündemine taşındı. Bu nedenle Almanya'da yaşayan Türklerin buraya ait olduklarını onlara hissettirmeliyiz ve gerek Türkiye gerek Almanya iç siyasetinin malzemesi haline gelmelerine engel olmalıyız" dedi.

"Türkler yaşadıkları topluma odaklanmalı"

SPD Federal Parlamento Milletvekili Cansel Kızıltepe, Almanya'da yaşayan Türklerin daha çok yaşadıkları topluma odaklanmaları gerektiğini söyledi. "Türkiye'deki iç politika Almanya'ya taşınmış durumda. Burada aile içerisinde, dost çevrelerinde hep bu konular konuşuluyor" diyen Cansel Kızıltepe, sözlerini şöyle sürdürdü: "Almanya'da yaşayan Türkler yıllardır burada. Onların buraya entegre olmalarını ve beraberinde yetkili yerlerle nasıl daha iyi çalışmalar yapılabilir bunları konuşmak istiyorum."

"Eleştirilerde yapıcı bir dil tercih edilmeli"

Toplantıya konuşmacı olarak katılan Almanya Türk Toplumu Eş Başkanı Gökay Sofuoğlu ise Türkiye'ye yönelik eleştirilerde daha yapıcı bir dil kullanılmasını tavsiye etti. Sofuoğlu, ülkede cereyan eden antidemokratik uygulamalara dair eleştirilerin, çoğu zaman Erdoğan'a yönelik öfkenin gölgesinde kaldığını savundu. Sivil toplum temsilcisi, bu nedenle söz konusu eleştirilerin Türk toplumunun büyük bir bölümü tarafından bir karalama kampanyası olarak algılandığını söyledi.

Sofuoğlu,"Bugün Avrupa'da ne derseniz bu,Türkiye'de farklı bir şekilde yorumlanıyor. Bu yüzden Avrupa'nın Türkiye'ye açıkça şunu belirtmesi gerekir: Eğer siz demokratik kurallara uyarsanız, AB'nin kapısı size her zaman açık. Bunun söylenmesi lazım" şeklinde konuştu.

© Deutsche Welle

Özlem Coşkun / Berlin