Başbakan Angela Merkel liderliğindeki Hristiyan Demokratlar ile yeni bir koalisyon hükümeti kurmaya karşı çıkan Sosyal Demokrat siyasetçiler, SPD'nin 21 Ocak'ta yapacağı olağanüstü kongre öncesinde seslerini yükseltiyor.

Merkel liderliğindeki Hristiyan Demokratik Birlik (CDU), kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ile SPD arasında yapılan ön görüşmeler geçen hafta mutabakatla sonuçlanmış, SPD Yönetim Kurulu, 6'ya karşı 34 oyla koalisyon müzakerelerine geçilmesine yeşil ışık yakmıştı.

SPD lideri Martin Schulz'un "mükemmel sonuç elde ettik" sözleriyle değerlendirdiği mutabakat, 21 Ocak'taki olağanüstü parti kongresi öncesinde, SPD delegelerinin onayına sunulacak. Partinin önde gelen isimleri ve özellikle parti tabanından mutabakata gelen tepkiler, SPD yönetimini endişelendiriyor.

Eyaletler değişiklik istiyor

SPD'nin Saksonya Anhalt, Hessen ve Kuzey Ren Vestfalya eyaletlerinin parti teşkilatlarından itirazlar yükseliyor. CDU/CSU ile varılan mutabakatın yeterli olmadığı yönünde görüş beyan eden partililer değişiklik ve iyileştirme taleplerinde bulunuyor.

Berlin'e hükümet eden SPD'li Belediye Başkanı Michael Müller de Tagesspiegel gazetesine yaptığı açıklamada, mutabakatın bazı olumlu unsurlar içerdiğini, ancak konut sorunu, göç ve uyum gibi konularda yetersiz olduğunu söyledi.

24 Eylül genel seçimlerinden sonra SPD'de yapılan oylamada bu dönemde CDU/CSU ile koalisyon hükümetine girilmemesi, muhalefette kalınması yönünde net bir sonuç çıktığını hatırlatan Müller, "Aynı politikalarla, aynı koalisyon hükümeti verilecek doğru yanıt değil, belirleyici değişim olmaksızın koalisyon hükümetine devam edilmesi konusunda ikna olmuş değilim" görüşünü açıkladı.

SPD'nin Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Teşkilat Başkanı Michael Groschek de yaptığı açıklamada, parti tabanında "Merkel ile koalisyon konusunda şüphenin sürdüğünü" kaydetti.

Sosyal Demokratlara tepki

Öte yandan SPD'den yükselen itirazlar CDU ve CSU'da tepkilere yol açtı. CDU'nun etkili isimlerinden Thomas Stropl, mutabık kalınan konuların yeniden tartışmaya açılmayacağını, "üzerinde uzlaştığımız metin yapılacak görüşmelerin zeminini oluşturmakta, burada yer almayan konular koalisyon sözleşmesinde de yer almayacaktır" sözleriyle dile getirdi.

CSU'lu Alexander Dobrindt ise SPD lideri Schulz'u parti içinden yükselen eleştiriler konusunda harekete geçmeye çağırdı. CSU'lu Bavyera Eyaleti Maliye Bakanı Markus Söder de, "tüm taraflarca kabul edilen uzlaşı 28 sayfa uzunluğunda, neredeyse bir koalisyon sözleşmesi niteliğinde" açıklamasını yaptı ve uzlaşının yeniden müzakereye açılamayacağını kaydetti.

SPD'lilere koalisyon müzakerelerine yeşil ışık yakmaları için çağrı yapan Söder, "Sorumluluk almaktan korkanlar seçmenler nezdinde başarılı olamaz. Bunu düşüşte olan FDP oylarından görebiliyoruz" diye konuştu. SPD, 24 Eylül genel seçimlerinde tarihinin en kötü sonucunu aldıktan sonra Hristiyan Birlik partileriyle yeniden bir "Büyük Koalisyona" girmeyeceklerini açıklamıştı.

Ancak Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CBU), Hür Demokratlar (FPD) ve Yeşiller ile üçlü koalisyon denemesinin başarısızlıkla sonuçlanması ve Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in devreye girmesi üzerine SPD eski koalisyon ortaklarıyla yeniden masaya oturmak zorunda kalmıştı.

Berlin'de yaşanan son gelişmelerin ardından dikkatler, SPD'nin gelecek hafta sonu yapılacak olağanüstü parti kongresine ve delegelerin koalisyon hükümeti konusunda vereceği karara çevrilmiş durumda.

Kongrede delegelerin yeşil ışık yakması halinde koalisyon ortakları koalisyon sözleşmesi için masaya oturacak. Oylamada koalisyon hükümeti müzakerelerine destek çıkmaması halinde SPD lideri Schulz'un istifa etmek durumunda kalabileceğine işaret ediliyor.

DPA/AFP, DA/HT

©Deutsche Welle Türkçe