1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

SZ:Almanya Merkel gibi lidere sahip olduğu için mutlu olmalı

7 Nisan 2020

Alman basını ağırlıklı olarak koronavirüsle mücadele önlemlerini yorumluyor. Gazeteler önlemlerin gevşetilmesiyle ilgili yapılan tartışmaları da analiz ediyor.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa/M. Kappeler

07.04.2020 - Alman basınından özetler

This browser does not support the audio element.

Avrupa’da koronavirüsün ilk ortaya çıktığı ve pek çok ülkeye yayılmasına neden olduğu tahmin edilen Ischgl kayak bölgesinin de bulunduğu Avusturya’da hükümet, Nisan ayı ortasından itibaren kademeli olarak önlemleri kaldıracağını duyurdu. Sıkı sokağa çıkma önlemlerinin uygulandığı Almanya’da da bu konu yakından izleniyor. Die Welt gazetesindeki yorumda, Avusturya’nın korona önlemleri sürecinden bir çıkış planı sunmuş olması başarı olarak nitelendiriliyor:

"Bugün itibarıyla baktığımızda Avusturya krizi örnek şekilde yönetiyor. Vaka sayısı, can kaybı ve yeni enfekte olanlara dair rakamlar görece az. Avusturya, kayak bölgesi Ischgl yüzünden dükkanların kapatılması ve sokağa çıkma kısıtlamalarına Almanya’dan daha erken başladı. Ayrıca Avusturya’da açık ve net açıklamalar yapılıyor. Almanya’daki Robert Koch Enstüsü’nün maske konusunda da yaptığı gibi zikzak bir çizgi izlenmiyor. Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz ve muhteşem danışmanları büyük kararlılık ve yetkinlik gösteriyorlar, kendilerinden eminler. Onlar gibi sorumluluk göstererek hareket edenler, kısıtlamaları da adım adım gevşetebilir ve ekonomiyi de yavaş yavaş yeniden harekete geçirebilir. Sebastian Kurz tam da bunu yapıyor."

Komşu Avusturya’nın uyguladığı korona önemlerini kademeli olarak gevşeteceğini açıkladığı gün Almanya Başbakanı Angela Merkel karantina sonrası yaptığı ilk basın topantısında tarih vermeyerek önlemlerin süreceğini açıkladı. Ulm’de yayımlanan Süd-West Presse'deki yorumda Merkel'in açıklaması şöyle yorumlanıyor:

"Almanya Başbakanı Merkel, her zaman öngörebildiği yere götüren küçük adımlar atmasıyla tanınıyor. Bu yöntemle hep başarılı oldu ve bu sefer de kendi çizgisine sadık davranıyor. Ancak bu taktik mevcut krizde yeterli gelmiyor. Vatandaşlar nereye doğru gidildiğini ve bazı şeylerden neden feragat ettiğini bilmek istiyor. Onun için de büyük adımlar atılması gerekiyor, mevcut durumdan çıkış planları gerekiyor."

Stuttgarter Zeitung’daki yorumda ise tam tersine Merkel’in emin adımlarla ilerleme yönündeki taktiğinin doğru olduğunu savunan bir yorum dikkat çekiyor. Yorum şöyle devam ediyor:

"Merkel, hızlı kararlar almaya zorlanmasına izin vermiyor. Oysa ortaya çıkıp, kendini başarılı bir yetkin hükümet olarak da pazarlayabilir ancak Merkel buna direniyor, üstelik aynı gün Avusturyalı mevkidaşının gaza basıp, utanmadan ve sıkılmadan ülkesinin diğer devletlere oranla daha kararlı davrandığını ileri sürüp, dükkanların ne zaman açılacağına dair tarih de açıkladığı sırada. Aksine Almanya yetkin hükümet olmayı bambaşka tanımlayan bir başbakana sahip ve öyle bir lidere sahip olduğu için de mutlu olmalı. Merkel vatandaşlardan ve ekonomiden ne kadar çok şey talep ettiğinin farkında, buna rağmen hızlı adım atmaktan imtina ediyor çünkü zaman dikkatli olma zamanı. Tedbirlere erken son verilmesi başarısızlığa götürebilir, can kaybına neden olabilir ve önlemlerin daha da uzun sürmesi sonucunu yaratabilir, bunlar (Merkel'in mevcut tutumuna) gerekçe olarak yeterli."

Frankfurter Rundschau ise yorum sütunlarında Avrupa Birliği içinde anlaşmazlık yaşanan korona tahvilleri konusuna değiniyor. Koronavirüs nedeniyle ortaya çıkan ekonomik krizde kimi ülkeler ortak tahville yükün azaltılmasını talep ederken başını Almanya ve Avusturya’nın çektiği  ülkeler bunun kendilerinin yol açmadığı borçlara ortak olma sonucunu doğuracağı gerekçesiyle korona tahvili önerisine karşı çıkıyor. Frankfurter Rundschau'daki yorumda dikkat çeken satırlar şöyle:

"Korona tahvilleri nedeniyle yaşanan çatışma ekonomik olmaktan daha çok siyasi. İtalya gibi ülkelerde hakim olan izlenim, bu krizde AB tarafından yalnız bırakıldıkları şeklinde ve AB karşıtı hava güçleniyor. Diğer yandan ABD ve Çin de Güney Avrupa için kendilerini alternatif partner olarak sunma yönünde hareket ediyor. Böylesi bir süreçte korona tahvilleri Avrupa’daki birlik duygusu için sembolik değere sahip. Korona tahvilleriyle birlikte Almanya, ekonomik veya siyasi gücünün büyük bir bölümünü sağladığı Euro Bölgesi’ni güçlendiren ana aktör de olabilir."

ETO,HT

© Deutsche Welle Türkçe