1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sumud: Gazze filolarıyla ilgili bilmeniz gerekenler

2 Ekim 2025

Sumud, İsrail'in müdahale ettiği ilk yardım filosu değil. Mavi Marmara ile birlikte çok sayıda Gazze'ye yardım inisiyatifi aynı kaderi paylaştı. Peki, yardım filolarıyla ilgili neler biliniyor?

Sumud Filosu'nda yer alan bir gemide aktivistler Filistin bayraklarını sallarken
Sumud Filosu'nda yer alan bir gemideki aktivistler Fotoğraf: Lluis Gene/AFP/Getty Images

İsrail'in müdahale ettiği insani yardım filosu Sumud, şimdiye kadar Gazze Şeridi'ne ulaşma hedefiyle yola çıkan en büyük filo olma özelliğini taşıyor. Ağustos ayı sonunda İspanya'nın Barselona ve İtalya'nın Cenova kentlerinden yola çıkan filodaki tekne sayısı sonraki duraklarda yaşanan katılımlarla 50'ye ulaşmıştı. 

İsrail, Gazze'ye ulaşmayı amaçlayan en iddialı deniz misyonu olan Küresel Sumud Filosu'na yönelik baskında 19 tekne durduruldu. İsrail'in müdahalesinde aralarında 30'dan fazla Türk'ün de bulunduğu en az 222 kişi gözaltına alındı. 

İsrail'in gözaltına aldığı aktivistler tekne ile götürülüyor Fotoğraf: Global Sumud Flotilla/REUTERS

Teknelerde, aralarında Türk aktivistlerin yanı sıra İsveçli çevre aktivisti Greta Thunberg, Barselona'nın eski belediye başkanı Ada Colau, İrlandalı aktör Liam Cunningham'ın yanı sıra çeşitli ülkelerden milletvekilleri ve yetkililerin de olduğu bine yakın kişi bulunuyordu. 
İsrail yetkilileri, gemideki tüm aktivistlerin güvende olduğunu ve İsrail'e nakledildiğini söyledi. 

İsrail, 2010 yılından bu yana abluka altındaki Gazze'ye ulaşmaya çalışan, Mavi Marmara da dahil, yardım filolarının tüm girişimlerini engelliyor. Hamas'ın Gazze'de yönetime gelmesinden bu yana bölgeyi abluka altında tutan İsrail, 2007'den beri sürdürdüğü kurduğu deniz ablukasının Hamas'ın silah sevkiyatının önlenmesi için gerekli olduğunu savunuyor. Hamas; ABD, AB ve diğer birçok ülke tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılıyor.  

İsrail'in tezlerini kabul etmeyen insan hakları örgütleri ise ablukayı, uluslararası hukuka göre yasadışı olan toplu cezalandırma olarak görüyor. 

Aktivistler neden bilinen bir tehlikeyi göze alıyor? 

İsrail, yardım filolarını "Hamas'a destek" olarak görüyor ve aktivistleri "şov yapmakla" suçluyor. İsrail, ablukanın delinmesine asla izin verilmeyeceğini açıklamış, taşınan yardımların Gazze Şeridi yakınındaki Aşkelon limanına bırakılması, buradan İsrail makamlarınca Gazze'ye taşınması teklifinde bulunmuştu. Ancak Sumud filosu, İsrail'in bu teklifini kabul etmemiş ve yoluna devam etme kararı almıştı. 

Aslında daha önceki deneyimlerden hareketle bu filonun da yola çıkarken yardımları Gazze'ye ulaştırma şansı bulunmuyordu.  
Peki yüzlerce aktivistin çeşitli tehlikeleri göze alarak birbiri ardına maceralı yolculuklara girişmesinin arkasında ne yatıyor?

Sumud kelimesi Arapça direnç, sebat, sarsılmaz azim anlamlarına geliyor. Filistin kültüründe İsrail işgaline karşı direniş ve mücadelenin simgesi haline gelmiş bir kelime.

Küresel Sumud Filosu toplam 50 tekneden oluşuyor.Fotoğraf: Lorena Sopena/NurPhoto/IMAGO

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail topraklarına saldırması üzerine İsrail'in Gazze Şeridi'ne başlattığı operasyonlarda bugüne kadar en az 20 bini çocuk olmak üzere 63 bin Filistinli yaşamını yitirdi. BM'ye bağlı yardım kuruluşları, insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları İsrail'i etnik temizlik ve kasıtlı aç bırakma gibi yöntemlere başvurarak savaş suçu işlemekle suçluyor.

Pek çok insan hakları kuruluşu, İsrail'in Gazze'ye uyguladığı deniz ablukasını toplu cezalandırma olarak değerlendiriyor ve uluslararası hukuka aykırı buluyor.

Dünyanın dikkatini Gazze'ye çekmek

Uluslararası alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu Crisis Group'tan İsrail-Filistin ilişkileri üzerine çalışmalar yapan Amjad Iraqi, aktivistlerin hedefini "Ortada acil bir insanî durum olduğu, abluka ve kıtlığın İsrail'in siyasî kararı olduğunu ve İsrail'e karşı çıkılması gibi önemli bir mesaj vermeye çalışıyorlar" sözleriyle açıklıyor. Iraqi, bunun, filonun Gazze'ye ulaşmayı başarıp başaramamasından bağımsız bir hedef olduğuna vurgu yapıyor.

Küresel Sumud Filosu'nda gıda malzemeleri, içme suyu ve ilaçlar gibi toplam 300 tonluk yardım malzemesi bulunduğu tahmin ediliyor.

George Washington Üniversitesinden siyasal bilimler ve uluslararası ilişkiler profesörü Nathan Brown da filolardaki yardım malzemelerinin Gazze'deki Filistinlilerin ihtiyaçlarını karşılayamayacağını, ancak uluslararası alanda dikkatleri Gazze'de yaşananlara çekmeyi başardıklarını belirtiyor.

Küresel Sumud Filosu'nda toplam 300 ton yardım malzemesi bulunduğu tahmin ediliyor.Fotoğraf: Lluis Gene/AFP/Getty Images

Brown, "Belki ilki kadar belirgin olmasa da diğer bir etkisi, Filistin halkına 'sizi unutmadık' mesaı vermesi" diyor.

Avrupa'daİsrail'in Gazze'deki politikalarına yönelik eleştirilerin giderek arttığına işaret eden Brown, "İsrail'in yaptığı şey artık sadece Gazze'de savaş yürütmek değil, kasıtlı olarak bölgeyi kıtlığa sürüklemek olarak algılanıyor ve bu açıkça bir savaş suçudur. Sumud filosunun dikkat çekmek istediği bir nokta da İsrail'in destekçileriyle muhalifleri arasında giderek derinleşen uçuruma işaret etmek" diyor.

Diğer filoların akıbeti ne oldu?

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde seçimlerle iktidara gelmesinin ardından 2007'de İsrail ablukası başladı. Ancak başlangıçta abluka daha gevşekti. 2008'de ilk filolar yola çıktı. 2009'un ortasından itibaren İsrail tüm tekneleri durdurarak müdahaleye başladı. 2010'dan sonra hiçbir filo Gazze'ye ulaşamadı.

Mavi Marmara İsrail baskını sonrası İstanbul'a dönüşünde binlerce kişi tarafından karşılandı.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

31 Mayıs 2010'da Gazze Özgürlük Filosu adıyla yola çıkıldı. Bu filo, İsrail'in uluslararası sularda baskın yaparak 10 Türk vatandaşını öldürdüğü Mavi Marmara gemisiyle anılacak, İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkileri derinden sarsacaktı. Baskın sonucu 9'u Türk ve biri Türk asıllı ABD vatandaşı, on kişi yaşamını yitirdi.

2011'de Özgürlük Filosu II adıyla ilan edilen ve Yunanistan'dan hareket etmesi planlanan filo, siyasî baskı, teknik sabotaj ve yasal engeller nedeniyle yola çıkamadı. Yunanistan,İsrail'den gelen baskı üzerinegüvenlik ve diplomasiyle ilgili endişeleri gerekçe göstererek teknelerin yola çıkmasını yasakladı.

Özgürlük Filosu III, 10 Mayıs 2015'te İsveç'ten yola çıktı, çeşitli Avrupa kentlerine uğrayarak Gazze yolculuğuna 25 Haziran 2015'te Atina'dan resmen başladı. İsrail ordusu 29 Haziran'da filonun içindeki İsveç bandıralı Marianne gemisine baskın düzenledi, gemi İsrail'deki Aşdod limanına çekildi, diğer gemiler geri döndü. Aktivistler İsrail askerlerinin elektroşok tabancaları kullandığını bildirdi.

2016 yılı Ekim ayında kadın aktivistleri taşıyan "Gazze'ye Kadın Gemisi", yine Gazze'ye varamadan İsrail askerlerince durduruldu.

2018'de Filistin için Adil Gelecek Filosuna ait iki gemi İsrail donanmasınca durdurularak el konuldu.

Bu yıl Haziran ayında Gazze'ye doğru yola çıkan ve içinde İsveçli aktivist Greta Thunberg'in de bulunduğu Madleen gemisine İsrail askerleri baskın düzenledi, Thunberg dahil çok sayıda aktivist sınır dışı edildi.

Temmuz ayında da Özgürlük Filosu projesi dahilinde yola çıkan Handala gemisine müdahale edildi. İsrail askerlerinin Gazze açıklarındaki uluslararası sularda baskın yaptığı gemideki aktivistler tutuklanarak sınır dışı edildi.

DW/BK,JD,HS,BÖ

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik