1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Suriyeli mülteciler geri dönüyor

4 Ağustos 2017

İç savaştan kaçıp ülke içi ve dışındaki kamplara sığınan Suriyeli mültecilerin bir bölümü evlerine dönmeye başladı. Ancak çoğu bunu gönüllü olarak değil, mecbur kaldıkları için yapıyor.

Syrien Evakuierung der Dörfer Kefraya und al-Foua
Fotoğraf: Reuters/A. Abdullah

IŞİD’in önce Halep'in büyük bir bölümünden, ardından da Humus’tan geri çekilmek zorunda kalmasıyla bu bölgelerin denetimi yeniden Esad güçlerinin eline geçti. IŞİD güçleri, işgal altındaki diğer şehirlerden de geçtiğimiz aylarda peyderpey geri püskürtüldü.

Esad rejimi, bu durumu aynı zamanda gerek ulusal gerekse uluslararası alandaki imajını düzeltmek için bir fırsat olarak da görüyor.  Bu amaçla geçtiğimiz haftalarda, başta El Vaer olmak üzere Humus’un kurtarılmış bölgelerinin yeniden güvenli hale getirildiği belirtilerek evlerini terk edenlere “geri dönün” çağrısı yapıldı. Bunun üzerine Halep’in kuzeyindeki Zoghra mülteci kampında barınan yaklaşık 600 kadar Humuslu mülteci, evlerine döndü.

"El Monitor” isimli internet sitesinin haberine göre, aslında kamptan bin kişilik bir grup yola çıkmıştı. Ancak bunlardan 400 kadarı, şehirdeki büyük tahribatı görünce apar topar Zoghra’ya geri döndü.

Hayat normale dönüyor mu?

El Monitor sitesindeki haber-yoruma göre, Esad rejimi için bu durum yine de başarı hanesine yazılan bir puan niteliğinde. Zira Şam yönetimi, siyasi görüşlerine bakmaksızın geri dönenlere yardım etme vaadinde bulunarak yeniden halk nezdinde güven kazanma peşinde. Hatta Esad’ın, bir zamanlar muhalif saflarda savaşanlara bile kucak açmaya sıcak baktığı söyleniyor.

Söz konusu yazıda "Esad rejimi, Humus'u örnek göstererek kurtarılan bölgelerde hayatın normale dönmeye başladığı izlenimini güçlendirmek istiyor” değerlendirmesi yapılıyor. 

Ancak madalyonun arka yüzüne bakıldığında, karşımıza bambaşka bir gerçek çıkıyor: Geri dönenlerin büyük bir bölümü bunu gönüllü olarak değil, mecbur kaldıkları için yapıyor. Zira Zoghra kampındaki koşullar son derece olumsuz. Ciddi hijyen sorunları nedeniyle salgın hastalıklarda bariz bir artış söz konusu. Gıda, tıbbi yardım, su ve elektrik gibi temel ihtiyaçların karşılanmasında da büyük sıkıntılar yaşanıyor. İşte mültecilerin çoğu, bu kötü koşullar nedeniyle kampı terkedip Humus’a dönüyor.

Halep'e geri dönen Suriyeliler.Fotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Kremer

Dabık zaferi sembolik öneme sahip

Mültecilerin geri dönmeye başladığı tek şehir Humus değil. Kuzeydeki Dabık da bunlardan biri. Türkiye sınırındaki kent, Hz. Muhammed’den rivayet edilen bir hadiste de geçmesi nedeniyle büyük sembolik öneme sahip. Hadiste,  Müslümanlar ve düşmanları arasında Dabık'ta hayati önem taşıyan büyük bir savaş yaşanacağı söyleniyor. Hadisin, "Romalılar (Hristiyanlar), Dabık ve Amak'a inmedikçe kıyamet kopmaz" şeklinde olduğu rivayet ediliyor.

İşte IŞİD de Hristiyanlara karşı savaşacak ordunun kendisi olduğu iddiasında. Bu yüzden de Dabık’ı her ne pahasına olursa olsun ele geçirmek istediler ve sonunda bunu Ağustos 2014’te başardılar. Ancak kent Ekim 2016'da yeniden Şam yönetimin kontrolüne geçti. Bu yılın başından itibaren kent halkı yeniden evlerine dönmeye başladı. Tahrip olmuş binalar ve altyapı büyük ölçüde yeniden inşa edildi. Hatta bir futbol takımı bile kurularak yine “hayat normale dönüyor” mesajı verilmeye çalışıldı. IŞİD, haram olduğu gerekçesiyle her tür spor ve eğlence faaliyetini yasaklamıştı.   

BM: Halâ ciddi güvenlik riski var

El Cezire televizyonu, Suriye'deki kamplarda bulunan toplam yarım milyon mültecinin evlerine geri döndüğünü duyurdu. Bu rakama yurtdışındaki kamplardan memleketlerine dönen yaklaşık 250 bin mülteci de eklediğinde, son bir yıl içinde geri gelen Suriyeli sayısı 750 bini buluyor.

Türkiye, Rusya ve İran’ın Mayıs başında bir “çatışmasızlık bölgesi” oluşturulması konusunda mutabakata vardığını hatırlatan BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, bu adımdan sonra şiddetin bariz şekilde azaldığına dikkat çekiyor. Ancak, güvenlik endişesinin yine de had safhada olduğunu vurgulayan de Mistura, “Şiddet sarmalının azalmasının kalıcı olup olmayacağı meçhul. Bu nedenle de mültecilerin, gönüllü olarak evlerine geri dönüşlerinin önünde hâlâ çok ciddi riskler var” şeklinde konuşuyor. 

© Deutsche Welle Türkçe

Kersten Knipp

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik