1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Suriyeli muhaliflerden Soçi’yi boykot

27 Ocak 2018

Viyana’daki Suriye barış görüşmelerinin sonunda Suriyeli muhalif gruplar, Soçi zirvesini boykot etme kararı aldıklarını açıkladı. Birlemiş Milletler Soçi zirvesine katılma konusunda henüz resmi bir açıklama yapmadı.

Astana Neue Friedensgespräche zu Syrien-Konflikt
Fotoğraf: Getty Images/AFP/S. Filipov

Suriyeli muhalif grupların oluşturduğu Suriye Müzakere Komisyonu, Rusya'nın Soçi kentinde gelecek hafta yapılacak Ulusal Diyalog Kongresi'ne katılmayacağını duyurdu. Suriye Müzakere Komisyonu'nun, resmi twitter hesabından yapılan açıklamada, "Birleşmiş Milletler (BM) ve Suriye'ye ile bağlantısı olan ülkelerle yapılan müzakere maratonunun ardından Suriye Müzakere Komisyonu'nun Soçi'deki toplantıya katılmamaya karar verdiği” belirtildi. Suriyeli muhalif gruplar daha önce Soçi'ye katılma konusundaki kararı Viyana görüşmelerinde Suriye hükümetinin vereceği tavizlere göre alacaklarını açıklamıştı.

Daha önce de çok sayıda Suriyeli muhalif grup Soçi zirvesini boykot edeceklerini duyurmuştu.

BM Soçi konusunda karar vermedi

Soçi'ye davet edilen taraflar arasında BM de bulunuyor. Ancak BM, Soçi'ye katılacağına dair henüz resmi bir açıklama yapmadı. Viyana görüşmelerinin sonuçlarını BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e aktaracağını belirten Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, yapılacak değerlendirmenin ardından Soçi zirvesine katılma konusunda karar verileceğini ifade etti.

Rusya'nın girişimi ve Türkiye ile İran'ın desteği ile yapılması planlanan Soçi zirvesinde, Suriye'de çatışmalara son verilmesi hedefleniyor. Ancak Batılı ülkeler ve Suriyeli gruplar, Soçi zirvesine kuşkuyla yaklaşıyor. Moskova'nın BM'nin çabalarına zarar vereceği ve müttefiki Beşar Esad'ın lehine olacak sonuçlar elde etmeye çalışmasından kaygı duyuluyor. 

Viyana görüşmeleri sırasında de Mistura ile Avusturya Başbakanı Kurz ve Dışişleri Bakanı KneisslFotoğraf: picture alliance/Dragan Tatic/BKA/dpa

Viyana'da uzlaşma sağlanamadı

Avusturya'nın başkenti Viyana'da BM gözetiminde yapılan barış görüşmelerinin dokuzuncu turunda da uzlaşma sağlanamadığı bildirildi. Suriye hükümeti ve muhalif grupların temsilcileri iki gün boyunca BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ile ayrı ayrı görüşmelerde bulundu. Daha önce İsviçre'nin Cenevre kentinde yapılan müzakerelerde olduğu gibi Viyana'da da taraflar doğrudan görüşmelere geçilmesi yönünde uzlaşma sağlayamadı.

Viyana görüşmelerinde ABD, Suudi Arabistan, Ürdün, İngiltere ve Fransa'nın Suriye başbakanının daha güçlü bir hale getirilerek, dolaylı olarak Suriye'de iktidarda bulunan Beşar Esad'ın zayıflatılmasını öngören önerileri Şam yönetiminin tepkisini topladı. Suriye hükümetinin temsilcisi Beşar el Caferi, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Suriye halkının kanının dökülmesinde payı olan bu ülkelerin Suriye'nin geleceğini belirlemeye çalışmasını” "kara mizah” olarak nitelendirdi.

Suriye Özel Temsilcisi De Mistura, görüşmelerinin sona ermesinin ardından cumartesi sabaha karşı yaptığı açıklamada, "Siyasi bir çözüm bulunamaması nedeniyle ülke içinde ve dışındaki milyonlarca Suriyeli'nin yaşadığı hayal kırıklığını paylaştığını” söyledi. De Mistura, 29-30 Ocak tarihlerinde Soçi'de yapılacak zirvenin Cenevre sürecinde ilerlemeye katkı sağlamasını umduğunu dile getirdi. Ancak Suriye Özel Temsilcisi, Suriye'de siyasi çözüme "BM gözetiminde yürütülen Cenevre süreci çerçevesinde” ulaşılması gerektiğinin altını çizdi.

BM gözetiminde yapılan görüşmelerde, Suriye'de savaşın sona ermesinin ardından ülkenin siyasi geleceği ele alınıyor.

Cumhurbaşkanlığı: ABD PYD/YPG'ye silah sağlamama sözü verdi

Öte yandan, Türkiye Cumhurbaşkanlığı ABD'nin PYD/YPG'ye silah vermeyeceğini teyit ettiğini açıkladı. Açıklamaya göre Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın dün gece ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMaster ile telefonda görüştü. Afrin harekâtı, terörle mücadele ve Suriye'deki siyasi geçiş sürecinin ele alındığı görüşmede, PYD/YPG'ye silah verilmeyeceği hususunun teyit edildiği, Türkiye'nin meşru güvenlik kaygılarının dikkate alınmak zorunda olduğu vurgulandı. Konuyla ilgili ABD tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı.

DW/AFP/Reuters, JD/EC

© Deutsche Welle Türkçe