Komşular diken üstünde
9 Ocak 2013Almanya, Hollanda ve ABD tarafından gönderilen Patriot füzeleri birkaç hafta içinde Türkiye'ye yerleştirilecek ve Patriotlar, ülkeyi Suriye’den gelebilecek olası füze saldırılarına karşı koruyacak. Hava savunma sisteminin konuşlandırılmasına 8 Ocak tarihinde başlandı. Ancak Suriye’deki iç savaşın komşularına yayılması endişesi sürüyor. Son olarak İsrail 1967 yılında işgal ettiği Golan Tepeleri üzerine düşman savaşçıların sızıntılarına karşı bir güvenlik duvarı oluşturacağını açıkladı.
Komşularda endişe
Ankara Strateji Enstitüsü'nden siyaset bilimci Doç. Dr. Mehmet Akif Okur, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın iç savaşı sınırların ötesine taşımak istediği görüşünde: “Komşu ülkeler gerginliğin gerçek bir tehlikeye dönüşmesinden korkuyor. İsrail, Golan Tepeleri üzerindeki Suriye sınırını bir tel örgüyle çevirmeye başladı. Lübnan’ın da Suriye ile yakın bağlantıları var. Suriye’deki çatışmanın tırmanması Lübnan’ı doğrudan etkileyecektir. Aynı şey Irak'ın durumu için de geçerli. Iraklı Sünniler, Suriyeli isyancı ve savaşçılarla yakın ilişkilere sahip. Akrabalık ilişkileri var. Çatışmanın tırmanması Suriye’nin tüm komşuları için gerçek bir tehdit yaratır."
Şam, Lübnan siyasetini de etkiliyor. Koalisyon hükümeti çoğunlukla Suriye yanlısı, ancak ülkedeki farklı siyasi gruplar Suriye'nin etkisini kırmaya çalışıyor. Liman kenti Trablus’ta Suriye yanlısı ve karşıtı güçler arasında defalarca silahlı çatışmalar çıktı.
Patriot tam bir koruma sağlar mı?
Türkiye de iç savaşın sonuçlarına maruz kalıyor. Şimdiye kadar 150 binden fazla mülteci Türkiye’ye kaçtı. Suriye’den atılan top mermileri defalarca sınırı geçti ve geçen yılın ekim ayında Şanlıurfa’ya bağlı Akçakale ilçesine düşen bir top mermisi beş kişinin canını aldı.
Patriot füzeleri de Türkiye'yi güneyden gelebilecek füze saldırılarından korumak için gündeme geldi. Alman hükümeti misyonun savunmaya yönelik olduğunu sık sık vurguluyor. Kahramanmaraş’a konuşlandırılan füzelerin menzilinin zaten Suriye’ye ulaşmayacağı belirtiliyor.
Siyaset bilimci Mehmet Akif Okur’un bu konudaki görüşü ise şöyle: “Suriye'nin cephaneliklerinde değişik füze çeşitleri mevcut ve Patriot füze savunma sistemlerinin Türkiye’ye tam bir koruma sağlayabileceğinden şüpheliyim. Ama bunun sembolik açıdan önemi var. Bu, Türkiye’nin NATO’nun bir üyesi olduğunu ve NATO’nun Türkiye’yi sınırlarındaki tehlikelere karşı koruduğunu gösteriyor."
'Kimyasal silah hesapları değiştirir'
Akçakale saldırısından kısa bir süre sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümete sınır ötesi operasyon yetkisi veren tezkereyi kabul etti. Buna rağmen Okur bir askerî müdahalenin muhtemel olmadığını belirtiyor: “Türkiye, Suriye’deki isyancı grupların bu yöndeki davetleri karşısında direnecektir. Ama Esad’ın halk kitlelerine karşı kimyasal silah kullanması durumunda o zaman sadece Türkiye için değil ABD için de tüm hesaplar değişir. Bu, Suriye açısından en kötü senaryo olur. Ama bu senaryo dışarıda tutulacak olursa Türkiye, Suriye'ye müdahale etmek istemez.“
Ürdün'ün durumu da Türkiye'den çok farklı değil. Ülkedeki Suriyeli mültecilerin sayısı 200 bini buluyor. Siyaset bilimci Hasan el Momani, ekonominin Suriye'deki durumdan olumsuz yönde etkilendiğini kaydediyor. Ürdün Üniversitesi Öğretim Üyesi El Momani, Ürdün'ün Avrupa’ya yaptığı ana ihracatın iç savaş öncesinde Suriye üzerinden gerçekleştiğini hatırlatıyor. El Momani, Ürdün’ün önündeki en kötü tabloyu ise şöyle tarif ediyor: “Çatışmaların tırmanması mümkündür. Ürdün açısından kâbus senaryosu, iç savaşın derinleşmesi ve bunun Suriye devletinin çöküşüyle sonuçlanması olur. Zira bunun sonucu olarak şiddet artar ve bu da Ürdün'ün güvenliği üzerinde muazzam sonuçlar yaratır.”
El Momani, Suriye’nin ikinci bir Somali haline gelebileceğini ve bunun tüm bölge açısından önceden hesaplanamaz sonuçlar doğuracağını da sözlerine ekliyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Andreas Gorzewski / Ercan Coşkun
Editör: Hülya Köylü Schenk