1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türk – Alman Üniversitesi’nin temeli atıldı

Jülide Danışman / Berlin30 Mayıs 2008

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Alman Dışişleri Bakanı Steinmeier ve Eğitim ve Araştırma Bakanı Annette Schavan ile İstanbul’da açılması planlanan Türk-Alman Üniversitesi’nin kuruluş anlaşmasını imzaladı.

Eğitim alanında Almanya - Türkiye ilişkileri artıyorFotoğraf: AP GraphicsBank/DW Fotomontage

Dışişleri Bakanı sıfatıyla ilk kez Berlin’e gelen Ali Babacan’ın temaslarında siyasi konuların yanı sıra iki ülke arasındaki kültürel işbirliği ele alındı. Bu çerçevede, Bakan Babacan, Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ile Eğitim ve Araştırma Bakanı Annette Schavan ile birlikte İstanbul’da açılması planlanan Türk-Alman Üniversitesi’nin kuruluş sözleşmesini imzaladı.

Üniversite, iki yıl önce Eski Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Steinmeier tarafından hayata geçirilen Ernst Reuter Girişimi’nin bir projesi. Eğitim dili ağırlıklı olarak Almanca olacak üniversitede, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, bu sabah törende yaptığı konuşmada, bu üniversitenin iki ülke arasındaki kültürel ilişkiler açısından büyük önem taşıdığına dikkati çekti.

Babacan şunları söyledi: “İmzasını atacağımız bu üniversite, aslında iki ülkenin ilişkilerini son derece sağlam temellere bağlayacak bir girişim. Bu üniversiteden mezun olacak gençler, ömürleri boyunca iki ülke arasında çok önemli köprü kurma vazifesi görecekler. İki ülke arasındaki ilişkilere çok önemli katkılar bulunan bireyler olarak hayata atılacaklar.“

Ortadoğu’daki gelişmeler

İmza töreninin ardından iki ülkenin dışişleri bakanları Babacan ve Steinmeier, ikili bir görüşme yaptı. Görüşmede Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri ile Ortadoğu’daki gelişmeler ele alındı. Görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında Steinmeier, Türkiye’nin Suriye ile İsrail arasında görüşmeler yapılması için arabulucu bir rol oynamasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

Almanya Dışişleri Bakanı Frank - Walter SteinmeierFotoğraf: GMF

Türkiye’ye teşekkür eden Steinmeier, “Bu çok önemli bir katkı, belki de önümüzdeki aylar ve yıllarda da gözlenmesi gereken bir perspektif; bu İsrail ve Filistin arasında doğrudan görüşmelerin yapılabilmesi için temel koşulların sağlanmasına sadece yardımcı olmakla kalmayıp, olumlu etki edecektir“ diye konuştu. Dışişleri Bakanı Babacan da Türkiye ve Almanya’nın Ortadoğu bölgesindeki sorunlara yaklaşımının ve çözüm önerilerinin benzer olduğunu kaydetti.

Türk Dışişleri Bakanı Ali BabacanFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Türkiye’nin AB süreci

Türkiye - Avrupa Birliği ilişkileri konusunda ise Türkiye’de reformların yavaşlasa da devam ettiğini belirten Steinmeier, reformları sürdürme arzusunun daha önemli olduğunu kaydetti. Steinmeier, “Görüştüğümüz başka bir konu da, Ceza Kanunu’nun 301. Maddesi’nde değişiklik yapılmasıyla önemli bir adımın atıldığı oldu. Bu bağlamda, bu yıl haziran ayının ortasında Brüksel’de yapılacak adaylık toplantısına da, güvenle bakıyoruz“ dedi.

Bakan Babacan ise Almanya’nın desteğine teşekkür etti. “Türkiye’de Müslüman çoğunluğun da dini özgürlüklerle ilgili sorunlar var” şeklinde açıklaması ile neyi kast ettiğinin sorulması üzerine Babacan, son 5 yıl içinde ilerlemeler kaydedildiğini ve Türkiye’nin Kopenhag kriterlerine uyum sağladığını söyleyerek şu yanıtı verdi:

“Özellikle temel hak ve özgürlük alanındaki konuların geneline bakacak olursak, Avrupa Birliği raporlarında sıkça dile getirilen özellikle gayri Müslüm azınlıklarla alakalı sorunlara dikkat çekiliyor. Ancak bizim gerçekleştirdiğimiz reformlar, bizim önümüzdeki reform sürecine baktığımız zaman, aslında bu reformların çoğu halkın tümünü ilgilendiren reformlar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesi alakadar eden reformlar. Dolayısıyla biz Türkiye’de temel haklardan, temel özgürlüklerden bahsediyorsak, burada Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesi dikkate almamız lazım ve açılımlarımızı da bu yönde yapmamız lazım.“