1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
PolitikaKıbrıs

Türk Dışişleri’nden BMGK’ya Kıbrıs tepkisi

23 Temmuz 2021

Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Maraş'ın açılmasını kınama kararına tepki gösterdi. Açıklamada "Ada’daki gerçeklerle bağdaşmayan açıklamaları tümüyle reddediyoruz" ifadeleri kullanıldı.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı
Türkiye Dışişleri BakanlığıFotoğraf: Imago Images/Zuma/D. Cupolo

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, Kıbrıs Türk kesiminin Maraş planını kınamasına Ankara'dan tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar tarafından 20 Temmuz 2021 tarihinde açıklanan, Maraş açılımının ikinci aşaması hakkında BM Güvenlik Konseyi tarafından yapılan Başkanlık Açıklaması ile çeşitli ülkelerin yaptıkları, Ada’daki gerçeklerle bağdaşmayan ve asılsız iddialara dayanan açıklamaları tümüyle reddediyor ve bunlara ilişkin KKTC’nin verdiği cevapları tamamıyla paylaşıyoruz" denildi.

"Bu açıklamalar Maraş’ın KKTC toprağı olmadığı, KKTC’nin Maraş’taki mülklere el koyacağı ve buraya mülkiyet hakları hilafına yerleşimciler getireceği gibi mesnetsiz iddialara ve Rum-Yunan kara propagandasına dayanmaktadır" denilen açıklamada "Maraş, KKTC toprağı olup, KKTC makamlarının iyi niyetli yaklaşımı çerçevesinde zamanında yerleşime açılmamış, askeri bölge olarak ilan edilmiştir" ifadelerine yer verildi.

Açıklamada "KKTC Hükümeti, geçtiğimiz Ekim ayında 47 yıldır kapalı tutulan ve artık çevresel tehlikeler de yaratmaya başlayan Maraş’ın iki ana caddesini ve plajını halka açmış, son olarak da Maraş’ın yüzde 3,5'una tekabül eden pilot bölgenin askeri bölge statüsünü kaldırmıştır" denilerek alınan tüm kararların "mülkiyet haklarına saygı çerçevesinde" ve "uluslararası hukukla tamamen uyum içerisinde" olduğu belirtildi.

MaraşFotoğraf: Katia Christodoulou

BMGK kararında ne deniyor?

BMGK, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kuzey Kıbrıs ziyareti sırasında açıklanan Maraş bölgesinin açılması kararını bugün bir kararla kınadı ve bu adımın geri alınmasını istedi. Kararda "Güvenlik Konseyi, kararlarıyla uyumlu olmayan ve Ada'daki tansiyonu yükseltebilecek ve yatışma imkanlarına zarar verecek tek taraflı adımlardan kaçınılması ihtiyacının altını çizmektedir" denildi.

Karar 5 daimi (ABD, Fransa, Rusya, İngiltere, Çin) ve 10 geçici üyesi (Estonya, Hindistan, İrlanda, Kenya, Meksika, Nijerya, Norveç, Saint Vincent ve Grenadinler, Tunus, Vietnam) olan Konsey'de oybirliğiyle alındı.

Maraş'ın herhangi bir bölgesine "kendi sakinleri dışındaki insanların" yerleşmesinin "kabul edilemez" olduğu belirtilerek "Güvenlik Konseyi izlenen bu yoldan derhal geri dönülmesi ve Maraş'ta Ekim 2020'den bu yana atılan tüm adımların geri alınması çağrısı yapmaktadır" denildi.

Ayrıca Konsey'in "Maraş'ın BM yönetimine devredilmesi dahil olmak üzere tüm kararlarına saygı ve bu kararların uygulanmasının önemini vurguladığı" ifade edildi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise açıklamasında BMGK kararlarının ihlal edildiği iddiasını reddederek "BM Güvenlik Konseyi kararları mülkiyet ve egemenlik haklarının üzerinde değildir" ifadesine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan (sağda) ve KKTC Cumhurbaşkanı TatarFotoğraf: Murat Cetinmuhurdar/Presidential Press Office/REUTERS

"Federal çözümde ısrar BMGK'nın itibarına zarar verir"

BMGK karar metninde ayrıca Kıbrıs'ta iki bölgeli bir federasyon temelinde birleşik bir ülke oluşturulmasına dayalı "adil" bir çözüm çağrısı yapılıyor. Türk Dışişleri'nin açıklamasında bu çağrıya da atıfta bulunuldu.

"BM Güvenlik Konseyi maalesef Kıbrıs meselesinde de sahadaki gerçekleri görmemekte ısrar etmektedir" diyen Dışişleri "Onyıllarca süren çabalar, Türk tarafının tüm iyi niyetine rağmen, Kıbrıs Rum yönetiminin uzlaşmaz tutumu nedeniyle, iki kesimli, iki toplumlu federal çözüme ulaşılmasını sağlayamamıştır. Taraflar arasında bu model üzerinde görüş birliği yokken, halen federal çözümde ısrar etmek artık Konsey’in itibarına zarar vermektedir" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı "Kıbrıs meselesinin adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulmasına yönelik yeni bir müzakerenin başlaması, ancak Kıbrıs Türk halkının eşit egemenliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle mümkündür” açıklamasını yaptı.

DW, Reuters / EC, BK

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik