1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Türk-Rus savaşı çıkabilir'

7 Aralık 2012

Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı Duma’nın Dış Politika Danışmanı ve Rus Avrasyacılık akımının günümüzdeki temsilcisi Aleksandır Dugin, Türkiye-Rusya ilişkilerinin, kaygı verici şekilde gergin olduğunu söyledi.

Fotoğraf: REUTERS

Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in geçtiğimiz hafta Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaret çerçevesinde, Türk-Rus ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dugin:
"İki ülke arasındaki ilişkiler, şu anda, kaygı verici derecede gerginleşmiş durumda. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler, geçmişten bu yana, bir döngü şeklinde gelişmiştir. Yani, ilişkilerin iyi olduğu ve kötü olduğu dönemler, birbirini takip etmiştir. Osmanlı İmparatorluğu ve Rus Çarlığı zamanında, iki ülke, çoğunlukla, birbirine karşıt durumdaydı. Daha sonra, 1945 yılına kadar, Sovyetler Birliği yönetimi ile Türkiye’deki Kemalist yönetimin, stratejik müttefik olduklarını görüyoruz. Bu durum, 1945’e kadar, böyle devam etti. İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesi ve ABD ile Sovyetler Birliği arasında Soğuk Savaş’ın başlamasıyla birlikte, Türkiye, ABD’nin yanında yer aldı ve Moskova ile ilişkileri bozuldu. Türkiye Sovyetler Birliği’nin dağıldığı 1991 yılına kadar, çoğunlukla, Moskova’nın karşısında yer aldı. 1990’ların ikinci yarısından itibaren, ilişkilerde önemli ilerlemeler görüldü. Bunda, Türkiye’de Batı yanlısı politikalar yerine Avrasya’ya yönelmeyi savunan kesimlerin ortaya çıkmasının da etkisi vardı. Türkiye’yi yönetenler, Kıbrıs Sorunu gibi konularda Batı’nın Türkiye’ye yardımcı olmadığını görüyorlar ve bir Avrasya seçeneğinin gerekliliğini farkediyorlardı. İlişkilerde görülen bu yakınlaşma, genel olarak, 2010 yılına kadar sürdü. Bu tarihlerde Erdoğan Hükümeti, iyice ABD’nin eksenine girdi. Rusya yönetimi, Türkiye’deki gelişmelerden rahatsızlık duyuyor ve bu nedenle, Ankara’ya daha mesafeli bir tavır sergiliyor."

‘Rusya, Ergenekon tutuklamalarından rahatsız’

Peki size göre, ikili ilişkileri bozan etkenler nelerdir?

Dugin: "Türkiye'nin tamamen ABD’nin rotasına girdiğini gösteren gelimeler var. Bunlardan biri, Ergenekon ve Balyoz davaları. Burada tutuklanan ve sindirilen askerler, siyasetçiler ve aydınların hemen hepsi, ABD’ye mesafeli olan ve Türkiye’nin Rusya ve diğer Avrasya ülkeleriyle yakınlaşmasını savunan kişiler. Türkiye’deki Ergenekon ve Balyoz davaları aracılığıyla yürütülen süreç, Moskova’da, ABD tarafından planlanan ve Rusya’yı da hedef alan bir süreç olarak görülüyor ve Kremlin'de tedirginlik yaratıyor."

Rusya'nın sorunu istikrar

01:33

This browser does not support the video element.

‘Yeni Osmanlıcılık bir ABD projesidir’

"Diğer taraftan, Türkiye’de son zamanlarda, bir ‘Yeni Osmanlıcılık’ akımı ortaya çıktı. Türkiye’nin çevre ülkelere müdahalesini savunan bu ‘Osmanlıcılık’ akımı, Türkiye’ye ABD’den ithal edilmiş bir proje. ABD, Türkiye’ye, ‘siz Osmanlı’nın torunlarısınız’ diyerek, Türkiye’yi bölge ülkeleriyle, özellikle Suriye’yle savaşa sokmaya çalışıyor. Ankara yönetiminin müdahale yanlısı tutumu da, Moskova’da büyük rahatsızlık yaratıyor."

Fakat, Putin’in Türkiye ziyareti konusunda genellikle olumlu bir tablo çiziliyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dugin: "Rusya yönetimi, Türkiye’nin hâlâ ABD güdümlü dış politikadan çıkabileceğini, Türkiye’nin ABD’nin çizgisinde hareket etmesinin geçici bir durum olduğunu düşünüyor ve tavrını buna göre belirliyor. Fakat Türkiye’nin Suriye’ye girmesi, Türkiye ile Rusya’yı, savaş haline getirir."

© Deutsche Welle Türkçe

Söyleşi: Deniz Berktay / Kiev

Editör: Murat Çelikkafa

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik