1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

‘Türkiye artık ABD’nin güvenilir müttefiki değil’

Cem Sey / Washington10 Haziran 2008

Amerikan Hava Kuvvetleri için hazırlanan raporda Türkiye’nin gelecekte ‘daha az güvenilir’ ve ‘daha güç bir müttefik’ olacağı savunuldu. Raporu kaleme alan uzman Stephen Larrabee, DW’ye konuştu. Cem Sey’in haberi.

Fotoğraf: AP

1950’li yıllardan beri Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye’yi en güvenilir müttefiklerinden biri olarak kabul ediyor. Atlantik’in öte yakasındaki müttefikin onlarca yıl verdiği destek de Türk hükümetleri için büyük önem taşıdı. Ancak son bir yıl içinde yaşanan krizler, Washington’da bazı kuşkular doğmasına neden oluyor.

RAND Corporation Türkiye uzmanı Stephen Larrabee’nin Amerikan Hava Kuvvetleri için hazırladığı bir raporda, bu kuşkular dile getiriliyor ve Türkiye’nin gelecekte daha az güvenilir ve daha güç bir müttefik olacağı savunuluyor.

Raporda, “Orta Doğu, Türk güvenlik politikaları ve Türk toplumunda ortaya çıkan eğilimler, ilişkilerin temelini oluşturan ortak çıkarları erozyona uğratıyor” ifadesi kullanılıyor. “Eğer önlem alınmazsa, bu eğilimler Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’deki ağırlığını yok edip, Orta Doğu’da istikrarsızlığın büyümesine yol açabilir” deniyor.

Stephen Larrabee, Washington’un gerekli ilk önlemleri aldığına dikkat çekiyor:

“Türkleri PKK’ya karşı mücadelede destekleyerek, en önemli şeyi yaptıklarını düşünüyorum. Fakat bu her sorunun hallolduğu anlamına gelmiyor.”

Kerkük patlamaya hazır bomba

Diğer sorunların en acili Larrabee’ye göre, Kerkük. Amerikalı uzman, Beyaz Saray’ın Kerkük’ün kaderini belirleyecek referandumu tekrar erteleyerek, bu konuda da Ankara’yla uyumlu bir politika izlemeye özen göstereceğini düşünüyor.

Fakat iki ülke asıl ciddi sorunları henüz göğüslemek zorunda. Larrabee’ye göre, Kürt sorunu, İran’ın nükleer silah sahibi olma hevesi ve Lübnan krizinin etkileri, Türkiye’nin Orta Doğu politikasına daha çok kaymasına yol açacak. Bu da, bir yandan Türkiye’nin Batılı kimliğiyle Orta Doğu yönelimi arasındaki uzlaşmazlığın gerginliği artırmasına yol açarken, diğer yandan da son on yılda Türk-Amerikan ilişkilerine damgasını vuran farklılıklar büyüyecek.

Türkiye, İran’a operasyona destek vermez

Larrabee, Washington’a, bundan sonra Orta Doğu’da yapacağı askeri harekatlarda İncirlik Üssü’nü kullanmayı hesaplamamasını tavsiye ediyor. Daha da ileri giderek, Ankara’nın, Tahran ya da Şam’a yönelik izolasyon ya da rejim değişikliği stratejilerine destek vermeyeceği uyarısında bulunuyor:

“İran’la dengeli ilişkiler tamamen Türkiye’nin çıkarına. Buna karşılık Amerika Birleşik Devletleri İran’ı izole etmeye, hatta Bush yönetimi döneminde rejimi değiştirmeye çalıştı. Yani, Türk ve Amerikan politikaları tamamen ters yönde.”

Larrabee’ye göre, Türkiye’deki demokratikleşme süreci de ilişkileri etkiliyor. Ülkedeki görüş çeşitliliğinin artması, Larrabee’nin “Kemalist” olarak tanımladığı seçkinlerin dış politikayı etkileme yeteneğini kısıtlıyor. Ankara’da yeni bir kuşağın göreve gelmeye başlamasıyla Washington’un tamamen farklı bir dünya görüşüne sahip politikacılarla ilişki kurmayı öğrenmesi gerekiyor. Tüm güçlüklere rağmen Larrabee, ilişkilerin geleceğinden umutlu:

“Türkiye’deki rahatsızlığın ve Türk-Amerikan ilişkilerinin raydan çıkmasının gerçek nedeni Irak’ın işgaliydi. Amerika Birleşik Devletleri Irak’a artık karışmadığı takdirde, Türkiye’deki olumsuz duyguların da çoğu ortadan kalkacak.”

Gelecek yıl Washington’da yeni bir yönetim göreve başlayacak. Larrabee, Türkiye yanlısı olmasına rağmen Cumhuriyetçi John McCain’in Irak ve İran konusunda Ankara’yla uzlaşmazlığa düşebileceğine dikkat çekiyor. Buna karşılık, Demokratik Parti adayı Barack Obama’nın politikalarının genelde Türkiye’de memnuniyet yaratacağına inanıyor.

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik