1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye Batı'dan 1 saat daha uzaklaştı

30 Ekim 2016

Türkiye’de bu sene saatler geri alınmadı. Kararın amacı, enerji tasarrufu olarak açıklansa da ekonomiden eğitime, spordan borsa işlemlerine kadar, çok farklı boyutlarda tartışmalar söz konusu.

Symbolbild Uhr Sommerzeit
Fotoğraf: Colourbox

7 Eylül’de Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla, 30 Ekim’den itibaren, saatlerin 1 saat geri alınmasına son verilerek, yaz saati kalıcı hale getirildi.1973'ten bu yana her yıl, Mart'ta bir saat ileri alınan saatlerin, Ekim'de bir saat geri alınmasına son verilmesiyle, Türkiye artık zamanı GMT+3 diliminde sabitlemiş oldu. Bu, Türkiye’nin Ortadoğu ve bazı Afrika ülkeleriyle saat farkının kalkması, Avrupa ülkeleriyle saat farkının 1 saatten 2 saate, İngiltere ile de 2 saatten, 3 saate çıkması demek.

Türkiye gibi GMT +3’ü sabit zaman dilimi olarak kullanan diğer ülkeler, Irak, Etiyopya, Tanzanya, Madagaskar, Kuveyt, Batı Rusya, Yemen, Somali, Sudan, Cibuti, Beyaz Rusya, Suudi Arabistan, Kenya, Uganda ve Katar.

Küresel finans merkezi hayal mi?

30 Ekim'den itibaren dünyanın önde gelen finans merkezleriyle,  İstanbul arasındaki saat farkı büyüyecek.

Borsa İstanbul (BİST), kapanış saati itibariyle, artık Wall Street'i, ABD piyasalarını yakalayamayacak.  Londra, Paris, Frankfurt gibi Avrupa borsaları  ve finans piyasaları ile ortak işlem süreleri, 2-3 saat azalacak. Londra'da borsa, bankalar, işyerleri 09.30’da mesaiye başladığında, Türkiye’de öğle tatili olacak.

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı İlhami Koç, "İstanbul’un Finans Merkezi olması isteniyorsa, belli başlı uluslararası finans merkezlerinin işlem saatleri ile senkronize olunması gerektiğini, bankacılıkta swap sözleşmelerinin, Borsa'da ise seans saatlerinin sıkıntıya gireceğini ” vurguluyor.

İhracatçılar ve işletme sahipleri ise milyarlarca dolarlık kayıp yaşanacağını öne sürüyorlar.

İhracatta 13 milyar dolarlık kayıp

Türkiye'nin en büyük ekonomik partneri olan AB ile farkın, 2-3 saate çıkmasının ciddi sıkıntılar yaratacağını dile getiren İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, ihracattaki kaybın 13 milyar doları bulacağını öne sürüyor.

Tanrıverdi , “Avrupa ile çalışma saatlerimizdeki uyumsuzluk makası daha da açılacak, öğleden önceki mesaiyi tamamen kaybedeceğiz.  Türkiye saat tanımında ve elektronik ortamlarda Ortadoğu ülkesi olarak görünecek. Bu görüntü, AB'ye girmeyi hedefleyen ve bunun için yıllardır emek harcayan Türkiye’nin yararına olmayacak. Ülke algısını düzeltmeye çalıştığımız bir dönemde alınan bu kararın, beklenen faydayı sağlamayacağını düşünüyorum.” diyor.

Uygulamayla,  çalışma, eğitim saatleri radikal biçimde değişecek. Öğrenciler ve çalışanlar, sabah okula ya da işe gitmek için gün doğmadan, karanlıkta yola çıkmak zorunda kalacak. İlk dersler karanlıkta yapılacak, çalışanlar sabahları karanlıkta işbaşı yapacak. Yurt dışı bağlantılı şirketler, personeline fazla mesai yaptırmak, mesai ücreti ödemek zorunda kalacak.

Günlük namaz saatleri ile Ramazan ve Kurban bayramlarının başlangıç ve bitiş süreleri, bayram namazı saatleri ise Suudi Arabistan’la aynı olacak.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa/K. Kleist-Heinrich

İletişimde ve bilişimde kaos kaygısı

Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Başkanı Faruk Eczacıbaşı, 30 Ekim’den sonra yaşanabilecek olası sorunları şöyle sıralıyor: "Bu kararla ortak uluslararası uygulamalardan vazgeçmiş oluyoruz. E-posta uygulamaları 1 saatlik kayma ile çalışacak.  Türkiye’de  temsilciliği bulunan uluslararası şirketlerin merkezle iletişimde sıkıntıları büyüyecek ve  backuplarda  sorun  yaşanacak. Bilgisayar güvenliği açısından yaşanacak sorunları yanında,  yepyeni yama programlar, yazılımlar gerekecek.”

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO),  "Kararla, enerji tasarrufunun aksine, boşa enerji tüketiminin artacağını, kışın sabah saatlerinde aydınlatma ihtiyacının büyüyeceğini, bunun da cari açık üzerinde negatif etkisi olan enerji faturasını kabartacağını” öne sürerek, uygulamadan vazgeçilmesi çağrısında bulundu. 

Yasaya aykırılık iddiaları

Diğer yandan, bakanlar kurulu kararının  “Günün Yirmi Dört Saate Taksimine Dair Kanuna” aykırı olduğu öne sürülerek, EMO ve diğer bazı meslek kuruluşları ile dernekler, yargıya başvurdu. Yasanın 2. Maddesinde "Griniç'e göre otuzuncu derecede bulunan boylam dairesi, bütün Türkiye Cumhuriyeti saatleri için esas alınır. Ayrıca başlangıç ve bitiş tarihleri belirtilmek ve bir saati aşmamak şartıyla, yaz saati uygulamaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.”  hükmü yer alıyor.

Yasa, Bakanlar Kurulu’na, “başlangıç ve bitiş tarihleri belirlenmek  ve bir saati aşmamak” kaydıyla yetki veriyor.  Oysa Bakanlar Kurulu’nun, “yaz saatini süresiz olarak kalıcı hale getirdiği, bunun için yasa değişikliği gerektiği”, kararın yasaya aykırı olduğu tezi gündeme getiriliyor.

CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan kararın, eğitim, spor, ekonomi, finans, ihracat, günlük yaşam alanlarında, ciddi sorunlar  ve riskler yaratacağını belirterek, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi. Bilgehan, ileride doğacak riskler nedeniyle, karardan vazgeçilmesi durumunda, ortaya çıkacak kayıpların nasıl telafi edileceğini sordu.

Yeni saat uygulamasıyla, özellikle Türkiye’de büyük ilgi gören UEFA ve Şampiyonlar Ligi futbol maçlarının gece yarısına doğru başlaması, bitişinin ertesi günün ilk saatlerine sarkması gündeme gelince, Türk takımlarının 30 Ekim’den sonra iç sahada oynayacakları maçların başlama saatleri bir saat geriye alındı. Türk takımları maçlarını, 19.00 ve 20.45'te oynayacaklar.

© Deutsche Welle Türkçe

Zülfikar Doğan

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik