1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye, Lübnan’a asker gönderir mi?

Ayşe Tekin, Nihat Halıcı / DW24 Ağustos 2006

Batı ülkelerinden ve İsrail’den Türkiye’nin bölgeye asker göndermesi talepleri gelirken, Türkiye’de muhalefet yeterli güvence alınmadığı gerekçesiyle girişime karşı çıkıyor. Türkiye’de bu konuda yaşanan tartışmaları Türkiye uzmanı Heinz Kramer ve Profesör Hüseyin Bağcı değerlendirdi...

Türkiye de BM barış gücüne katılım konusunda henüz kararını vermedi
Türkiye de BM barış gücüne katılım konusunda henüz kararını vermediFotoğraf: AP

Merkezi Berlin’de bulunan Bilim ve Politika Vakfı’ndan, Türkiye uzmanı Heinz Kramer, pek çok belirsizliğin ve Türk iç siyasetindeki faktörlerin Lübnan’a asker gönderme tartışmalarının yoğunlaşmasına neden olduğuna dikkat çekti. “Türkiye’nin Osmanlı rüyası ile korku arasında sıkışıp kaldığını sanmıyorum. Çünkü Türkiye’deki tartışmaları, örneğin ‘sallanan köprü’ tanımlarıyla anlatmak mümkün değil” diyen Kramer şu değerlendirmeyi yaptı:

“Lübnan’a asker gönderme konusunda, Türkiye, Almanların tam tersi bir çelişki yaşıyor. Bir taraftan Lübnan’da varlık göstermeleri isteniyor. Bu hem Türk hem de Alman askerler için geçerli. Öte yandan temel bazı sorunlar var. Türkiye, Lübnan’a asker göndermenin risklerini değerlendiriyor; İsrail ya da Amerikan politikalarını destekliyor izlenimini yaratmak istemiyor. Son dönemlerde Irak Savaşı nedeniyle Türkiye’de anti-Amerikancı rüzgarlar esiyor. AKP’nin İsrail politikası nedeniyle de Türkiye’de İsrail’e karşı bir tepki, temkinli bir yaklaşım söz konusu. Ama bununla birlikte, hükümet ve devlet temsicileri, bölgede Türkiye’nin etkinlik göstermesinin, yani bu durumda asker gönderilmesinin, hem Türkiye’nin hem de bölgenin çıkarına olduğunu düşünüyor. İçte devam eden bu tartışma, hükümetin bu konuda karar vermesini zorlaştırıyor. Ayrıca askerin de kaygıları var. Asker göndermek hangi riskleri beraberinde getiriyor? Görev tam olarak ne olacak? Oraya gönderilen askerlerin güvenliği sağlanabilecek mi? Ne kadar orada kalınacak? Gelişmeler nasıl olacak? Türk Silahlı Kuvvetleri, hangi şartlar altında ve ne kadar süreyle görev yapacakları bilinmeyen birliklekleri Lübnan’a göndermek istemiyor.”

Türkiye – AB ilişkileri

Alman Bilim ve Politika Vakfı uzmanı Heinz Kramer, Lübnan’a asker gönderme tartışmasının Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine belirgin şekilde yansımayacağına işaret ediyor. Kramer, Türkiye - AB ilişkileri açısından Lübnan’a asker gönderme konusunda şöyle değerlendirdi:

“Bu operasyona katılmasının Türkiye’yi AB’ye yaklaştırmaz belki, ama en azından Türkiye’nin AB’ye girmesine karşı çıkanların elinden bazı kozları alınmış olur. Ben, Türkiye’nin Lübnan’daki girişimlerinin, Avrupalıların Türkiye’nin AB’ye katılmasına ilişkin olarak duydukları kaygıyı gidereceğini sanıyorum. Ama Türkiye’nin AB’ye katılımını istemeyen ve bunu açıkça dillendiren siyasi seçkinlerin işi biraz zorlaşır. “Türkiye’nin Doğu ile Batı arasında bir köprü olduğu” tezi güçlenir böylece.”

Muhalefetin tepkisi

Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ise Türkiye’de Lübnan’a asker konuşlandırılması planının yoğun tartışmaya neden olduğunu ifade ediyor. Prof. Dr. Bağcı, muhalefetin hala yeterli garantiler alınmadığı gerekçesiyle asker göndermeye karşı çıktığını belirtiyor:

Bağcı, “Türkiye ateşkes bölgesine asker gönderdiğinde tabii ki her iki tarafın olası bir ihla durumunda Türk askerinin iki ateş arasında kalması muhtemeldir. Hiçbir Birleşmiş Milletler kararı bu anlamda risk olmadan olmaz. Ki almak zorundasınız eğer o kararı vermişseniz. Hizbullah’ın silahsızlandırılması Türkiye’nin işi değil” diyor.

“Ankara istekli değil”

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bağcı, Türkiye’nin başlarda olduğu gibi bölgeye asker göndermeye istekli olmadığını kaydediyor. Türkiye’nin bölgeye asker göndermek durumuyla karşı karşıya olduğunu belirten Bağcı şunları söyledi:

“Asker göndermeme durumunda hükümetin bugüne kadar takip etmiş olduğu politikalardan bir sapma niteliği taşıyacaktır. Bu da Orta Doğu bölgesine yönelik Türk politikasının inandırıcı olmadığı imajını ortaya çıkaracaktır. O nedenle hükümet öyle gözüküyor ki Orta Doğu’ya asker gönderme kararını Türkiye’de toplumsal bir mutabakata ve Meclis’in onayına sunacak, bu yasal çerçeve içerisinde Orta Doğu’ya asker göndermeyi destekleyecektir.”