DW’ye konuşan Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü, Hıristiyan Demokrat Grup’tan Hollandalı milletvekili Ria Oomen-Ruijten, Kuzey Irak’a olası operasyon tartışmaları ve hükümüt ile ordu arasındaki gerilim ışığında Türkiye’deki son durumu değerlendirdi.

DW: Türkiye'de, AB'nin terörist saldırılar konusunda sessiz kaldığı yönünde giderek artan eleştiriler var. Bu eleştirilere katılıyor musunuz?

Ria Oomen-Ruijten: Bu eleştirilere hiç bir şekilde katılmıyorum. Çünkü AB'de bir ses ve ben de Türkiye raportörü olarak, bir çok defa, Türkiye gibi demokratik bir ülkede, şiddetin kullanımına şiddetle karşı çıkan açıklamalar yaptık ve aynı zamanda ölen ya da yaralananların ailelerine sempatimizi dile getirdik. Bütün basın kuruluşlarına da, bu tür bir şiddetin kullanılmasından dolayı şok olduğumu söyledim ayrıca.

Türk ordusunun Kuzey Irak'a askeri operasyon düzenlemesi gerektiği yönündeki açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben bilgileri sadece basından elde ediyorum. Basında gördüğüme göre de son olarak Başbakan Tayyip Erdoğan, öncelikle Türkiye'de içerideki şiddet sorununun çözülmesi gerektiğini söyledi. Bence de yapılması gereken de bu. Erdoğan'ın bu sözlerine sonuna kadar destek veriyorum.

Türkiye'de askeri bir ihtilal olabileceğini söyleyenler var. Bu yorumlara katılıyor musunuz?

Türkiye'de büyük gösteriler olduğunu gördüm. Bu gösteriler sırasında, “İhtilale hayır, ihtilale hayır!“ sözleri yükseldi. Bu sözleri duymaktan çok mutlu oldum.

“Seçim kampanyasına karışmak doğru olmaz“

Bazıları da Türkiye'de laikliğin tehdit altında olduğu yorumunu yapıyor. Peki buna katılıyor musunuz?

Gösteriler sırasında, insanlar hem laik bir toplum istediklerini dile getirdiler, hem de askeri darbe firkine karşı çıktılar. Bu gerçekten memnuniyet verici.

Türkiye'de genel seçimler yaklaşıyor. Türkiye'de gelinen son durum ve siyasi ortam hakkındaki düşünceleriniz nedir?

Demokratik bir ülkede, genel seçimler yapılıyorsa, benim de o zaman ancak seçimlerden sonra yani, 22 Temmuz sonrasında yorum yapmam doğru olur. Ne benim, ne de Avrupa'da hiç bir siyasetçinin Türkiye'deki seçim kampanyası konusuna karışmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle sadece olan biteni gözlemliyorum o kadar.

Askerlerin, insanlara toplu halde, teröre karşı tepki göstermelerini isteyen açıklamalarını olumlu bir sinyal olarak mı değerlendiriyorsunuz?

Olumlu bir sinyal. Türkiye'de her vatandaşın, şiddete karşı çıkması gerekiyor. Şiddete karşı insanların birarada hareket etmeleri bence çok önemli.

"Müzakerelerin sonu açık"

AB, Türkiye'deki demokratikleşme sürecine yardımcı olabilmek için ne yapmalı?

Biz Türkiye ile bir çok dosyada müzakere sürecindeyiz. Buna devam edeceğiz.

Evet ama bazı AB ülkeleri, Türklere pek de yardımcı olmayan tutum takınıyorlar…

Müzakereler başladı ama bu sürecin sonucunu bilmek için beklemek durumundayız. Ne ben, ne de başka bir kişi, sonucun ne olacağını kestiremez anlamına gelir. Bunu bilemeyiz.