1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye ve Azerbaycan'dan Fransa'ya sert tepki

26 Kasım 2020

Fransa Senatosu'nun Dağlık Karabağ'ın tanınmasını talep eden kararına Ankara ve Bakü'den sert tepki geldi. Azerbaycan "Hiçbir güç kendi toprağımızdan çıkmamızı talep edemez" dedi.

Fransa Senatosu
Fransa SenatosuFotoğraf: Picture alliance/Citipress24

Fransa Senatosu'nun Fransız hükümetini Dağlık Karabağ'ın bağımsızlığını tanımaya çağıran ve dün oylanarak kabul edilen kararına Azerbaycan ve Türkiye'den sert tepki geldi. Kararda uluslararası hukuka göre Azerbaycan toprağı olan Karabağ'da, Ermeni işgalinin başladığı 1994 yılındaki sınırların yeniden tesis edilmesi isteniyor.

Azerbaycan, Fransa Senatosu'nda alınan kararın BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını ihlal ettiğini ve kendisi açısından "bir kağıt parçasından ibaret olduğunu" bildirdi.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev tarafından yapılan yazılı açıklamada kararın BMGK daimi üyesi ve Minsk Grubu eş başkanı olarak Fransa'nın tarafsızlığı ve niyetleri konusunda soru işaretleri oluşturduğu belirtilerek arabulucu ülke olarak Fransa'nın yansız ve adil davranması gerektiği hatırlatıldı.

Açıklamada, "Karar metninde yer alan Azerbaycan ve kardeş Türkiye'ye yönelik sahte suçlama ve iftiraları kararlılıkla reddediyor, Karabağ'daki anlaşmazlığın tarihini, siyasi ve hukuki boyutlarını çarpıtma girişimlerini şiddetle kınıyoruz" denildi.

İslam karşıtlığı ve antisemitizm göndermesi

Kararı Fransa'da yükselen İslam karşıtlığının canlı bir örneği olarak gördüklerini belirten Hacıyev, "Fransa'da İslam dinine ve Müslümanlara karşı laiklik ve medya özgürlüğü kisvesi altında uygulanan ayrımcılık ve zulüm, ülkede bir zamanlar hüküm süren ve devam eden antisemitizmi hatırlatmaktadır" ifadesi yer aldı.

Açıklamada Azerbaycan'ın kendi toprağı olan Karabağ'da yabancı işgal güçlerine karşı savaştığı hatırlatılarak "Hiçbir güç bu konuda Azerbaycan'ı suçlayamaz ve Azerbaycan birliklerinin bu topraklardan çekilmesini talep edemez" denildi.

Açıklamada Fransa hükümeti "bu tür kışkırtıcı eylemlerin kabul edilemeyeceğini açıklıkla ifade ederek resmi tutum sergilemeye" ve kararı kınayan bir açıklamayla Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne destek göstermeye çağırıldı.

Türk Dışişleri'nden açıklama

Fransa Senatosu'nun kararına Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan da tepki geldi. Kararı "uluslararası hukukun en temel ilkelerinin, meşruiyetin ve hakkaniyetin iç politika mülahazaları uğruna hiçe sayılmasının ibretlik bir örneği" diye niteleyen Dışişleri, kararda "Türkiye'ye atfen dile getirilen temelsiz iddiaları külliyen reddettiğini" belirtti.

Açıklamada, "Fransa Senatosu'nun bu kararı, tarafsız olması gereken Eşbaşkanların yürüttüğü AGİT Minsk Grubu çalışmalarının bugüne kadar meseleye neden çözüm getiremediğinin, nasıl taraflı olduğunun da açık bir göstergesidir" denildi.

Ermenilerin işgal ettikleri topraklardan çekilmesine yönelik BM kararlarına atıfta bulunulan açıklamada, kararın Fransa hükümetinin de kabul edemeyeceği unsurlar içerdiği belirtilerek "Türkiye'nin Dağlık Karabağ ihtilafının bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunacak şekilde sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması için diğer ortakları gibi Fransa ile de birlikte çalışmaya hazırdır" ifadesine yer verildi.

Senato'nun kararı

Fransa Senatosu'nun dün  kabul ettiği kararda Fransız hükümetine "bölgeye uluslararası güç gönderilmesi fikrini Minsk Grubu içinde savunması, Dağlık Karabağ’da işlenmiş savaş suçlarıyla ilgili uluslararası soruşturma yürütülmesini talep etmesi, 1994 yılında belirlenmiş sınırları yeniden tesis edecek biçimde soruna Minsk Grubu bünyesinde müzakere edilmiş kalıcı çözüm için çalışması ve Türk makamlarının oynadığı rolle ilgili tüm diplomatik sonuçları tartarak Avrupalı ortaklarıyla en uygun yanıtları öngörmesi" çağrısında bulunuluyor.

Karar teklifinin açıklama bölümünde ise Dağlık Karabağ’daki kirizin; Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Suriye ve Libya'dan sonra "Türkiye'nin yeni güç gösterisi" olduğu fikri savunuluyor. "Ermeni medeniyetinin beşiği" olarak tanımlanan Dağlık Karabağ’ın Ermenistan’dan "keyfi biçimde sökülüp alındığı" ileri sürülüyor.

Kararın hukuki bir bağlayıcılığı bulunmuyor, ancak sembolik bir önem taşıyor.

DW,dpa/BK,EC

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik