1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İş de eleman bulmak da zor

17 Aralık 2019

Son verilere göre Türkiye’de genç işsizlerin sayıları hızla artıyor. Merkez Bankası ekonomistlerinin araştırmasına göre ise çok sayıda işveren çalışan bulmakta zorlanıyor. Ekonomideki bu ikilem ne anlama geliyor?

Türkiye'de 100 gençten 26’sı işsiz
Türkiye'de 100 gençten 26’sı işsizFotoğraf: picture-alliance/Ton Koene

Türkiye'de devletin istatistik kurumunun son verilerine göre 100 gençten 26’sı iş bulamıyor. Buna karşın Merkez Bankası ekonomistlerinin araştırması işverenlerin yaklaşık yüzde 20’sinin çalıştırmak için uygun çalışan bulamadığını gösterdi. Dolayısıyla resmi veri ve araştırmalar Türkiye’de ilginç bir ikileme işaret ediyor: Türkiye’de genç nüfusun önemli kısmı çalışacak iş bulamazken, işverenler de istedikleri elemanı bulamıyor.

Merkez Bankası’nın ilgili araştırmasına göre Türkiye'de ikiden fazla elemanı olan her beş işverenden biri, iş pozisyonlarını doldurmakta zorluk çektiğini ifade ediyor. Merkez Bankası ekonomistlerinin farklı veri setlerine dayanarak hazırladığı araştırmasına göre Türkiye’de çalışan bulma konusunda en fazla zorlanan sektörün imalat sektörü olduğu görülüyor. İmalat sektörünü, toptan ve perakende ticaret, inşaat ve konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri takip ediyor. Araştırmada mesleki ve bilimsel faaliyetlerde bulunan firmaların eleman temin etmede ülke ortalamasına göre daha fazla zorluk çektiği kaydediliyor.  

Türkiye genelinde en fazla, sanatkar ve ilgili işlerde çalışan, tesis ve makine operatörleri ile montajcılar, teknisyenler, teknikerler ve yardımcı profesyonel meslek mensuplarının temininde ciddi zorluklar söz konusu.

"Türkiye’de insanlar fabrikada çalışmak istemiyor"

Özel sektör ve emek cephesi de Türkiye’de insanların fabrikalarda çalışmayı farklı nedenlerle tercih etmediğini belirtiyor. Özel Sektör Gönüllüleri Derneği Başkanı Semra Akman, Türkiye’de fabrikada çalışmak isteyenlerin sayısının düştüğünü kaydediyor. Akman’a göre Türkiye’de perakende ya da güvenlik sektöründe olan işlere daha fazla bir ilgi söz konusu. Akman Türkiye’de ofis işlerinde yetişmiş insan gücüne çok fazla ihtiyaç olduğunu ancak bu alanda bir açık olduğunu söylüyor.

Nazmi IrgatFotoğraf: DHA

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat ise konuyla ilgili Deutsche Welle Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede işverenlerin uygun çalışan bulamadığı söyleminin objektif bir söylem olmadığını ifade ediyor. Irgat, insanların sanayide çalışmayı tercih etmediklerini belirtirken bunun nedeninin ücret seviyesi olduğuna dikkat çekiyor. Irgat, “İnsanlar sanayide asgari ücretle çalışmak istemiyorlar. Sadece küçük ölçekli işlerde asgari ücretle çalışma kabul görüyor” ifadelerini kullanıyor.

Yatırımlar geriliyor, istihdam düşüyor  

Uygun çalışan açığı konusunda Türkiye’de yatırımların daralmasının önemli bir etkisi var. Türkiye ekonomisi son dönemde içinden geçtiği yavaşlama sürecinde devlet harcamalarına ağırlık verirken özel sektörün yatırımları da gerilemeye devam etti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre Türkiye’de özel sektör yatırımları son 1,5 yıldır gerileme kaydediyor. Böyle olunca işgücü arzının kısılmasıyla işgücü talebi arasında da bir uyumsuzluk doğuyor. 

Sinan AlçınFotoğraf: Privat

Uygun nitelikte çalışan açığında mevcut eğitim sisteminin de payı var

Uygun çalışan açığında etkili olan unsurların başında eğitim sisteminin mevcut yapısı da geliyor. Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın eğitim sisteminin iş dünyasının pratik ihtiyaçlarını karşılama konusunda eksiklikleri olduğuna dikkat çekiyor. Prof. Dr. Alçın, bu kapsamda eğitim sisteminin güncellenmesi gerekliliğini vurguluyor.

Semra Akman’a göre de Türkiye’de eğitim ile iş hayatı arasında bir kopukluk söz konusu. Akman bu konunun çözümü için Türkiye’de eğitim sisteminde planlamanın kritik önemde olduğunu belirtiyor.

Türkiye genç işsizliği yüksek seyrini koruyor

Türkiye'de üniversitelerin ve üniversite öğrencilerinin sayısının hızla artmasına rağmen üniversite mezunları arasındaki yüksek işsizlik de çalışan açığı konusunda eğitim sisteminin ne kadar etkili olduğuna da işaret ediyor. Yüksek Öğretim Kurulu verilerine göre Türkiye’de üniversite sayısı 2018-2019 eğitim yılı itibarıyla 207’ye kadar yükseldi. Üniversite öğrencisi sayısı son 10 yılda 2,9 milyondan 7,7 milyona çıktı. Bununla birlikte Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre üniversite mezunu işsiz sayısı 2019 Ağustos döneminde 1 milyona yaklaştı ve rekor seviyelere yükseldi.

S. Recep Oktay / İstanbul 

©Deutsche Welle Türkçe

   

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik