1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye'de fiyatlar arttı Alman turist kaçtı

21 Temmuz 2025

Türkiye'de tatil fiyatlarının yükselmesi, Alman turistlerin Türkiye tercihlerini olumsuz etkiliyor. Güney sahillerine rezervasyon yapan Almanların sayısı yüzde 10 azaldı.

Çeşme Ilıca sahili
Türkiye'de tatil maliyetinin artması Alman turistlerin sayısının azalmasına yol açtı.Fotoğraf: Berkan Cetin/Anadolu/picture alliance

Türkiye, Alman turistler için uzun yıllardır popüler bir tatil destinasyonu olarak görülüyordu. Ancak bu durum son zamanlarda değişiyor. Özellikle otel ve restoran fiyatlarındaki artışlar tatillerini Türkiye'de geçiren Almanların tercihlerini de değiştirmeye başladı.

Alman pazar araştırma kuruluşu Travel Data + Analytics'in verilerine göre, bu yaz sezonunda Almanya'dan Türkiye'nin güney sahillerine yapılan rezervasyonlar geçen yıla göre yüzde 10 oranında azaldı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Haziran ayında otel, restoran ve benzeri hizmetlerde fiyatlar geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 36 oranında arttı. Fiyat artışları Akdeniz ve Ege kıyılarından İstanbul'a kadar birçok bölgede etkisini gösteriyor.

Turizmde fiyatların artmasına bağlı olarak rezervasyonların düşmesinin diğer sektörlere de olumsuz yansıması bekleniyor.

Germany Trade & Invest (GTAI) kurumundan dış ticaret uzmanı Katrin Pasvantis, Türkiye ekonomisinde turizmin önemli bir yer tuttuğunu belirterek, "Turizm sadece döviz kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda istihdam ve birçok sektöre canlılık sağlıyor" değerlendirmesinde bulundu. Pasvantis'e göre, özellikle yeme-içme, ulaşım ve perakende gibi sektörler turizmden doğrudan etkileniyor.

Zayıf TL turiste yarıyordu

Türk Lirasının Euro karşısındaki değer kaybı, son yıllarda yabancı turistler için maliyet avantajı sağlıyordu. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uzun süre düşük faiz politikasını savunması, ülkede yüksek enflasyona yol açtı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), iki yıl önce faiz artışına giderek bu durumu dengelemeye çalıştı. Şu anda politika faizi yüzde 46 seviyesinde. Bu durum şirketler ve tüketiciler için borçlanma maliyetlerini artırırken kamu borcunun da yükselmesine neden oldu.

Haziran ayında resmi enflasyon oranı yüzde 35 olarak açıklandı. Ancak bağımsız enflasyon araştırma grubu ENAG, enflasyonun bu oranın yaklaşık iki katı olduğunu duyurdu. Bu durum, özellikle turistik tesislerin fiyatlarını Euro bazında sabitlemesine neden oluyor. Böylece Liranın değer kaybetmesi turistler açısından artık pek bir avantaj sağlamıyor.

Son dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması gibi siyasi gelişmeler de piyasalardaki tedirginliği artırarak Lira'daki değer kaybını tetikledi.

Commerzbank döviz uzmanı Antje Praefcke'ye göre, TCMB döviz rezervlerini kullanarak Lirayı desteklemeye çalışıyor, ancak bu rezervlerin yeterliliği konusunda soru işaretleri mevcut. Praefcke, "Merkez Bankası, ekonomide 'liralaşma' politikasını benimsemiş durumda, yani euro ve dolar kullanımını azaltmak istiyor. Ancak rezervlerin seviyesi artık pek güçlü değil" ifadelerini kullandı.

Piyasalarda güven eksikliği

Büyük umutlarla göreve getirilen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile piyasalara güven verilmesi hedeflenmiş olsa da ekonomiye ilişkin belirsizlikler sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da katıldığı bir ekonomi konferansında "faizsiz ekonomi" hedefinden vazgeçmediğini yineledi. Commerzbank uzmanlarından Praefcke, "Erdoğan ekonomide acı ama gerekli reformları kabul etmeye istekli görünmüyor" yorumunda bulundu.

Yüksek enflasyon, asgari ücret artışları ve siyasi riskler nedeniyle finans çevrelerinde Türkiye'ye yönelik güvenin zayıf olduğu belirtiliyor. Bu durum, doğrudan yabancı yatırımların azalmasına ve borsa performansının uluslararası piyasalara kıyasla geride kalmasına neden oldu.

Alman şirketler de temkinli

GTAI yetkilisi Pasvantis, Almanya'dan Türkiye'ye yatırım yapmayı düşünen birçok şirketin şu aşamada temkinli davrandığını ifade etti. "Şirketler planlama yapabilecekleri bir ortam istiyor. Ancak belirsizlik yatırımın en büyük düşmanıdır" diyen Pasvantis, uzun vadede Türkiye'nin yatırım potansiyelinin hâlâ değerlendirme aşamasında olduğunu sözlerine ekledi.

Öte yandan, Ortadoğu'da devam eden belirsizliklerin bölge genelinde ekonomik ve turistik faaliyetler üzerinde baskı oluşturmaya devam edeceği de öngörülüyor.

DW/TY,BK

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl erişebilirim?