İsrail, ABD Başkanı Donald Trump'ın Mayıs ayında ziyaret ettiği Katar'da bulunan Hamas ofisini bombaladı.

Suriye iç savaşının başlamasının ardından Amerikan yönetiminin onayı ve yönlendirmesiyle Hamas'a ofis açan Katar'a yönelik saldırı benzer bir eylemin Türkiye'de gerçekleşip gerçekleşemeyeceği sorusunu gündeme getirdi.

Peki Türkiye'de Hamas üyesi var mı? İsrail NATO üyesi Türkiye'ye benzer bir saldırı gerçekleştirebilir mi?

Türkiye'deki Hamas varlığına dair bilinenler

Katar Kasım 2024'te, Gazze'de görüşmelerin çıkmaza girmesinin ardından Hamas'tan ülkeyi terk etmesini istemiş ve ofislerini kapatacağını duyurmuştu. O dönem örgütün yeni adres olarak Türkiye'yi seçtiği iddia edilmişti. Ne Hamas ne de Ankara iddiaları doğruladı ancak bu gelişmeden çok önce de Hamas Türkiye'de varlık gösteriyordu.

Örgütün Başakşehir'de gazetecilerle görüşmelerde de kullandıkları en az bir ofisinin olduğu biliniyor. Bu ofisle bağlantılı Fatih'te bir dernek de bulunuyor. Az sayıdaki Hamas yöneticisinin ailelerinin yine İstanbul'da ikamet ettiği değerlendiriliyor. Bazıları Türkçe de konuşan İstanbul'daki Hamas üyelerinin Türkiye vatandaşı olup olmadıkları ise bilinmiyor. Ancak İsrail'in olası bir saldırısı vatandaşlık meselesini kritik bir konu haline getiriyor.

Ankara, Batılı birçok devletin "terör örgütü" saydığı Hamas'a desteğini gizlemiyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, aralarında Hamas'ın öldürülen lideri İsmail Haniye'nin de bulunduğu siyasi büro yöneticileri ile fotoğraf vermişti.

Temmuz 2024'te İsrail istihbaratının organize ettiği bombalı saldırıda ölen Haniye, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın yemin töreni nedeniyle Tahran'da bulunuyordu.

İsrail'den Türkiye'ye tehdit açıklaması

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, hem 2023 hem de geçen yılın sonlarına doğru kamuoyuna yaptığı iki ayrı açıklamada, İsrail istihbarat servisine Hamas liderlerini "nerede olurlarsa olsunlar" hedef almaları talimatını verdiğini söyledi. Aynı dönemlerde İsrail istihbaratı Şin Bet'in direktörü Hamas'ı Lübnan ve Katar'ın yanı sıra "Türkiye'de de" hedef alacakları açıklamasını tekrarladı.

Geçen hafta ise İsrail istihbaratı, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Givir'e yönelik bir suikast girişiminden "Türkiye'deki Hamas ofisini" sorumlu tuttu. Suikastın önlendiği, birden fazla Hamaslının, saldırıda kullanacakları "patlayıcı yüklü dronlar" ile yakalandığı belirtilen İsrail açıklamasında, "operasyonun Türkiye'deki bir Hamas merkezinden yönlendirildiği" öne sürüldü.

Türkiye ve İsrail basınında böylesi bir açıklamanın muhtemel saldırılara gerekçe oluşturabileceği yorumları yapılıyor.

Türkiye'de yakalanan "İsrail ajanları"

İsrail istihbaratı Gazze savaşının başlamasının ardından Lübnan'da Hizbullah üyelerine yönelik "çağrı cihazlı" saldırılar ve Tahran'da Haniye'nin kaldığı konuta bomba yerleştirilmesi gibi bir dizi karmaşık operasyon düzenledi.

MİT'in açıklamasına göre İsrail ajanları Türkiye'de de düşman gördükleri kişileri izliyor.

Gazze savaşının başladığı Ekim 2023 sonrasında Türk medyasında çıkan haberlere göre, farklı operasyonlarda, İsrail ajanı oldukları veya İsrail istihbaratına yardım ettikleri suçlamasıyla tamamına yakını Türk vatandaşı yaklaşık 50 kişi tutuklandı. Bu operasyonlar özellikle 2024'te sıklaştı.

MİT'in internet sitesinden paylaşılan Şubat 2024 tarihli Anadolu Ajansı haberinde, "Mossad'ın (İsrail istihbarat kurumu) Türkiye'deki hedeflerini özel dedektifler aracılığıyla takip ettiğini belirleyen MİT; İsrail istihbarat servisinin, irtibatlı olduğu özel dedektifler aracılığıyla hedeflerine yönelik biyografik bilgi toplama, keşif, canlı takip, takip cihazı yerleştirme gibi faaliyetler yürüttüğünü tespit etti" deniliyor.

Ankara'dan İsrail yönetimine uyarı

İsrail istihbaratının Hamas'ı "Türkiye'de de hedef alabilecekleri" açıklamasının ardından Ankara'nın İsrail'e "yasa dışı faaliyetlerden" kaçınması yönünde uyarıda bulunduğu belirtiliyor.

Times of Israel'in Aralık 2023'teki haberine göre Ankara, Şin Bet direktörünün "Lübnan, Türkiye, Katar'da Hamas liderlerini öldüreceğiz" şeklindeki sözlerinden bir gün sonra, İsrail'i olası "yasa dışı faaliyetler" konusunda uyardı, böyle bir girişimin "ciddi sonuçları" olacağını bildirdi. O dönem haber ajansı Reuters'a konuşan isimsiz bir Türk istihbarat yetkilisi, "İsrailli yetkililerin açıklamalarıyla ilgili haberler doğrultusunda muhataplara gerekli uyarılar yapılmıştır ve İsrail'e bu tür bir eylemin ciddi sonuçları olacağı ifade edilmiştir" açıklamasını yapmıştı.

Siyasi analistler İsrail'in NATO üyesi Türkiye'de Hamas'a saldırabileceğini, ancak bunun Doha'daki gibi savaş uçaklarının katılacağı bir gövde gösterisine değil daha çok faili meçhul cinayetlere benzeyeceği yorumlarını yapıyor.

Peki geçmişte benzer eylemlerin sonuçları ne olmuştu?

Türkiye'de işlenen Çeçen cinayetleri

Türkiye, başka ülke istihbaratlarının karıştığı cinayetlere daha önce de sahne oldu. Örneğin 2008-2015 yıllarında çok sayıda eski Çeçen savaşçı ve siyasi figür İstanbul ve Ankara'da düzenlenen silahlı saldırılarda öldürüldü. Birçoğu, bu kişilerin ikamet ettikleri Başakşehir ve Zeytinburnu'nda işlenen en az 7 cinayetin arkasında Rus istihbaratının olduğu değerlendiriliyor.

O dönem bazı faillerin Rus vatandaşı olduğu tespit edilse ve güvenlik kaynakları Rus istihbaratını işaret etse de Türkiye sokaklarında işlenen bu cinayetler nedeniyle Moskova'ya herhangi bir yaptırım uygulanmadı.

Gazeteci Cemal Kaşıkçı da Suudi Arabistan istihbaratı tarafından İstanbul'daki konsolosluk binasında öldürülmüş, bu olay Ankara-Riyad ilişkilerinde ciddi gerginliğe yol açmıştı. 2018'deki cinayetten doğrudan Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ı sorumlu tutan Ankara, pandemi sonrası Ortadoğu ülkeleriyle başlattığı yumuşama sürecinde Riyad'la da ilişkilerini düzeltmişti.

NATO suikastlara karşı devreye giriyor mu?

Benzer olaylar dünyanın farklı ülkelerinde de yaşandı.

İngiltere'de 2018 yılında eski Rus casus Sergey Skripal ve kızı Yulia sinir gazı ile saldırıya uğramış, Londra bu olaydan Moskova'yı sorumlu tutmuştu. NATO, saldırıda kimyasal silah kullanıldığı gerekçesiyle devreye girmiş ve o dönem varlığı süren Rus misyonunda görevli personelin bir kısmı sınır dışı edilmişti.

Ertesi yıl ise Almanya'nın başkenti Berlin'de bir Çeçen muhalif silahlı saldırıda öldürüldü. İki Rus diplomatı sınır dışı eden ve Kremlin'i "egemenliğini ihlal etmekle" suçlayan Almanya, Moskova ile diplomatik ve ticari ilişkilerini sürdürdü.

NATO, kimyasal silah kullanımı dışındaki suikast vakalarında kurumsal bir tepki göstermedi; üye ülkeler de ittifaktan bu yönde adım talep etmedi.

İsrail kendini nasıl açıklıyor?

Üçüncü ülkelerde gerçekleştirdiği operasyonları İsrail, "terörle mücadele" açıklamasıyla gerekçelendiriyor.

İsrail istihbaratı Hamas'a yönelik sınır ötesi operasyonlar için daha önce "Bizim Münih anımız" demişti. Bu açıklamayla istihbarat, 1972 Münih Olimpiyatları sırasında 11 İsrailli sporcunun öldürüldüğü saldırıdan sorumlu tutulan Filistinlilerin hedef alındığı yıllar süren suikast kampanyasına atıfta bulunuyor.

Mossad, Münih'teki saldırının ardından 1972-1979 yıllarında bazıları Roma ve Paris gibi Avrupa şehirlerinde 11 suikat gerçekleştirmişti.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ise 7 Ekim saldırısını 11 Eylül'e benzetiyor. Dün, Katar saldırısını savunduğu video mesajında Netanyahu, "ABD 11 Eylül'den sonra ne yaptıysa onu yapıyoruz. ABD ne yaptı? Teröristleri nerede olurlarsa olsun avlama sözü verdi. El Kaideli teröristleri Afganistan'da vurdu, Usame Bin Ladin'i Pakistan'da öldürdü" ifadelerini kullandı.