Almanya'da son günlerde çeşitli kurum ve kuruluşlardaki çocuklara yönelik taciz ve tecavüz skandalları bir bir açığa çıkıyor. Tartışmaların odağında Katolik kilise ve kurumlarındaki taciz vakaları kadar, spor dernekleri gibi oluşumlarda ya da aile içindeki cinsel istismar vakaları da bulunuyor. Mağdurların sayısı ise tam olarak bilinmiyor, zira çoğu bu konuda konuşmamayı tercih ediyor. Öte yandan Almanya’nın Köln kentinde 20 yıldan bu yana cinsel istismar mağdurlarına danışmanlık yapan "Zartbitter" (Acımtırak) adlı bir dernek bulunuyor. Dernekte görev yapan sosyal danışmanlar ve psikologlar, mağdurların yaşadıklarının üstesinden gelmesine destek oluyor.

Danışmanlık hizmeti

Dernekten Ursula Enders faaliyetlerini “Cinsel şiddet görmüş genç kızlar ve erkekler ile onların yakınlarına danışmanlık hizmeti veriyoruz. Aynı zamanda çeşitli kurumlarla da işbirliği içindeyiz. Somut olaylarda destek verdiğimiz gibi, bu tür vakaların önlenmesi için de çeşitli çalışmalarımız var" sözleriyle açıklıyor. Enders, bugüne kadar sayısız acı hikâye dinlemek zorunda kalmış. Enders, yaşadıklarının ağırlığı altında ezilen, taciz ve tecavüz mağduru pek çok gencin içini dökmek için kendilerine geldiğini söylüyor. Enders'e göre bu gençlere ne inanan var ne de onları can kulağıyla dinleyen.

Enders, “Bu konu hakkında konuşulması iyi oluyor. Çeşitli kurumlardaki cinsel istismar vakaları hiç açılmayan bir konu. Denediğimiz halde, kamuoyunun dikkatini çekmemiz mümkün olmamıştı. Bizi, kötü anıları depreşen ve bugün bunun yükünü taşıyamayan çok kişi arıyor" diyor.

Siyasetten destek talebi

“Zartbitter” derneği ilk olarak 1987 yılında bir bilgilendirme birimi olarak kurulmuş. Böylesine küçük bir derneğin, Almanca konuşulan bölgede cinsel istismar mağdurlarına el uzatan en itibarlı kuruluşlardan biri olacağı o günlerde kimsenin aklına gelmemişti. Dernek, 80’li ve 90’lı yıllarda özellikle erkek çocukların maruz kaldığı cinsel istismar vakaları üzerine eğilerek, “porno sektöründe istismar”, “kurumlardaki istismar”, “istismar vakalarını kadın failleri” gibi konuları gündeme taşımış.

Derneğin tanınması ise cinsel istismara karşı alınabilecek önlemleri içeren “Tatlı olan bendim, acı olan yaşadığımdı” adlı kitapçık. Kitapçığı kaleme alan Ursula Enders, cinsel istismarın çocukların kendilerini en güvende hissettiği yerde, yani aile içinde başlayabileceğine dikkat çekiyor. Enders’e göre Almanya’da son günlerde bir bir açığa çıkan taciz ve tecavüz vakaları buz dağının yalnızca görünen kısmı. Kamuoyunda taciz mağduru çocukların durumuna ilişkin duyarlılığın arttığını kaydeden Enders, faillerin adli kovuşturmaya tabi tutulmasında ise hala sorunlar olduğunu belirtiyor. Enders'e göre siyasilerin bu konuda bir an önce harekete geçmesi gerekiyor.

Enders, “Siyaset öncelikle siyasi partilere bağlı bilgilendirme ve danışma merkezlerinin kurulacağını garanti etmeli. Örneğin Berlin’de bulunan “Tauwetter” adlı dernek, erkek mağdurların başvurabileceği akla gelen ilk dernek. Bu dernek devletten tek kuruş almıyor ama senede en az 150 mağdura danışmanlık hizmeti veriyor. Bu tam bir skandal. Bizim durumumuz da farklı sayılmaz. Bu nedenle, siyasetin öncelikle mağdurlara söz hakkı vermesini istiyoruz. Konuyu kapatmasını ya da sadece kurum yetkilileriyle konuşmasını değil" şeklinde konuşuyor.

Peter Kolakowski / Çeviri: Başak Özay

Editör: Ahmet Günaltay