28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır'ın Sur ilçesinde öldürülen eski Baro Başkanı Tahir Elçi, ölümünün 6'ncı yılında Dört Ayaklı Minare'nin önünde anıldı. Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi burada yaptığı konuşmada "Dünyanın boşluğuna bağırır gibi adaletin sağır kulağına 6 yıldır bağırıyoruz" dedi.

Türkan Elçi "Bugün yine adalet çıkmazındayız. Karşımızda beton duvar. Dünyanın boşluğuna bağırır gibi adaletin sağır kulağına 6 yıldır bağırıyoruz. Bizi duyan kim. Huzurumuzu nihayetlendiren barışın hayalini kurmanın bile nafile bir hayal olduğunu, bizden çok uzaklarda bir yerde olduğunu duyuran kurşun sesi hâlâ kulaklarımızda" ifadelerini kullandı.

"Adaleti diriltmek hukuku uygulayanlar görevidir"

"Ayaklarının altında öldüğümüz, ayaklarının altına her sonbahar geldiğimiz bu minare her gün Tanrı'nın büyüklüğünü kime seslenir. Çeşmesinden kan akan şadırvanlı avluda duaların kabulüne kim heveslenir. Durmadan akan kızıl çeşmenin şırıltısıdır, karanlık gecelerimizi uzatan" diyen Türkan Elçi sözlerine "Bilinsin ki dirliğimize, huzurumuza, kardeşliğimize, umutlarımıza karanlık ellerin sıktığı kurşunların enkazı altında kalan sadece etimiz, kemiğimiz, çocukluğumuz, geçmişimiz, toplumsal hafızamız değil aynı zamanda adaletin kendisidir" diye konuştu.

"Adaleti diriltmek de hukuku uygulayanların yegane görevidir diyen" Türkan Elçi "Hukukun uygulayıcıları olan yargıçların hiçbir etki altında kalmadan yerde masumca yatan bir vatandaşın hesabını sormak gibi bir mecburiyetinin olduğu bugün yine hatırlanmalıdır" dedi. Elçi adalet talep etmenin en doğal vatandaşlık hakkı olduğunu ve adaleti tesis etmenin de bir lütuf olmadığını söyledi.

Türkan Elçi "Hangi etnik kökenden, hangi dilden, hangi dinden olduğuna bakmaksızın insanı insan olmasından dolayı kucaklayan bir hukuk adamının kanıyla lekelenen bu sokağın kirinden, ölümün ufunetinden kurtulması sağlanmadıkça, katiller hak ettikleri cezalarla cezalandırılmadıkça vicdanını yitirmiş, vebal yüklü, yarınların kavgasına gebe bir ülkeden başka bize ne kalır" diye konuştu.

Diyarbakır Barosu: İddianame dört buçuk yıl sonra hazırlandı

Diyarbakır Barosu da Elçi'nin ölüm yıldönümüyle ilgili yaptığı açıklamada "Karanlık bir dönemin başlangıcı olan bu cinayetin üzerinden 6 yıl geçmiş olmasına rağmen faillerin ortaya çıkarılmasına dair bir istek ve irade ortaya konulmamış; Elçi ailesinin, hukuk camiasının ve toplumun adalet duygusu maalesef tatmin edilememiştir" dedi.

"İlk andan itibaren yargı makamlarının isteksiz tutumları, yapılmayan olay yeri incelemesi, kaybettirilen kamera kayıtları gibi birçok skandal gelişme, bu cinayetin aydınlatılmasını istemeyen bir iradenin varlığını açığa çıkarmıştır" denilen açıklamada "Diyarbakır Barosu ve Elçi Ailesinin avukatlarının ısrarı neticesinde, cinayetin üstünden dört buçuk yıl geçtikten sonra bir iddianame hazırlanmış, üç polis memuru ve bir örgüt mensubu hakkında kamu davası açılabilmiştir" ifadelerine yer verildi.

Tahir Elçi'yi kim öldürdü?

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015 tarihinde Sur'da Dört Ayaklı Minare'nin önünde bir basın açıklaması yapmış ve "Bu kadim bölgede, insanlığın bu ortak mekanında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz" demişti. O esnada yakınlardaki Gazi Caddesi'nde polisin durdurduğu bir araçtan inen PKK militanları ile polis arasında çatışma çıkmıştı. Çatışmadan kaçan iki militan, basın açıklamasının olduğu Yenikapı Caddesi'ne girmiş, basın açıklaması nedeniyle caddede olan sivil polisler ile militanlar arasında çatışma yaşanmıştı. Militanlar sokağı koşarak kat ederken çatışma sürmüş ve bu sırada Tahir Elçi ensesinden tek kurşunla vurularak hayatını kaybetmişti.

Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu cinayet sonrasında "Bu cinayetin müsebbibi PKK'dır" açıklamasını yapmıştı. Ancak Davutoğlu bu yılın eylül ayında Diyarbakır ziyaretinde "Tahir Elçi siyasi bir suikasta kurban gitti" dedi. Bunun üzerine Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne bir dilekçe verilerek Davutoğlu'nun bu açıklamasına dikkat çekildi ve mahkemeden Davutoğlu'nun dinlenmesi için davetiye çıkarılması talep edildi.

DW/EC, JD

© Deutsche Welle Türkçe