Tartışmaya nokta koyan ötanazi kararı
25 Haziran 2010Büyük tartışma yaratan ötenazi konusunda Federal Yargıtay kararını verdi. Bilinçli durumdayken ötanazi yani “iyi ölüm” vasiyetinde bulunan hastalar, iyileştirilemeyecek duruma düştüklerinde istekleri yerine getirilecek.
Federal Yargıtay bugün açıkladığı kararında, “hastanın isteğinin” belirleyici olduğuna hükmederek, Almanya'da yeni bir uygulama için kapıyı araladı. Yargıtay'ın benimsediği içtihat, hastanın bilincini kaybetmeden talep etmesi durumunda, artık tedavinin mümkün olmadığı durumlarda pasif ötanaziye (hastayı yaşatmaya devam edecek desteğin kesilmesine) izin veriyor.
Yüksek mahkeme, yerel bir mahkemenin ötanazi konusunda aldığı karara itiraz üzerine konuyu değerlendirmeye başlamıştı.
Ailenin zor kararı
Erika Kuellmer adlı yaşlı kadın hasta, bilinci açıkken kızına vasiyette bulunmuş, komaya girmesi durumunda yaşamak istemediğini söylemişti. 2002 yılında komaya giren annesine pasif ötanazi uygulamak isteyen kızına doktorlar izin vermemişti. Yıllar sonra avukatının tavsiyesi üzerine makineye bağlı olarak yaşayan annesinin beslenmesini kesen kadın, yine doktorlar tarafından engellenmeye çalışılmıştı. Ancak Erika Kuellmer, olaydan günler sonra eceliyle hayata veda etmişti.
Fulda kentindeki mahkeme, Kuellmer'in kızını cinayete teşebbüsle suçlamış ancak cezalandırmamış, kadını yönlendiren avukatı Wolfgang Putz'u ise 9 ay ertelenmiş hapis cezasına çarptırmıştı.
Pasif ötanazi cinayet değil
Konuyu ele alan Federal Yargıtay, hastanın 2002 yılında verdiği ve bakıcılarının da doğruladığı tedaviyi kesme isteğinin “bağlayıcı” olduğuna hükmetti. Hastanın iyileşme imkânının bulunmadığına işaret eden Yargıtay, bu koşullarda hastanın tedavisine son verilmesinin “cinayet” olarak görülemeyeceğine karar verdi.
Hakim Ruth Rissing van Saan, hastanın vasiyeti doğrultusunda bağlı olduğu makinenin kapatılması veya beslenmesinin kesilmesinin, tedaviyi kesmenin “kabul edilebilir” yöntemleri olduğunu kaydetti.
© Deutsche Welle Türkçe
DW/AP/AFP/Reuters, AŞ/AG