1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TBMM Başkanvekili Karaca: Bu yargı değil, bir rejim krizidir

31 Ocak 2024

DW Türkçe'ye konuşan TBMM Başkanvekili Karaca, Can Atalay konusunu "Türkiye Cumhuriyeti devleti anayasasının ve anayasal kurumların yok sayılması" olarak değerlendirdi.

CHP'li TBMM Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca
Gülizar Biçer KaracaFotoğraf: ANKA

TBMM Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca, milletvekilliği düşürülen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili Anayasa Mahkemesinin (AYM) hak ihlali kararı vermesi durumunda geçmiş örneklerdeki gibi Meclise dönmesinin mümkün olabileceğini söyleyerek, yargının bu konuyu bir "bilek güreşi haline getirmemesinin" sağlanması gerektiğini vurguladı.

Cezaevinde bulunan Atalay'ın milletvekilliği, hakkında Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesinin verdiği kararın TBMM Genel Kurulu'nda okunmasıyla dün düşürülmüştü.

Atalay ile ilgili kararı nöbeti sırasında okumayacağını açıklamış olan ve bunu yapmayan CHP'li Başkan Vekili Karaca DW Türkçe'nin konuya ve olası hukuki sürece ilişkin sorularını yanıtladı.

"Bu kararı benim okumayacağımı biliyorlardı"

Karaca kendisine böyle bir teklifi zaten sunamadıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Atalay ilk milletvekili seçildiğinde henüz yargılaması devam ediyordu. Sonra Yargıtay usulsüz ve hukuksuz bir şekilde kararı onayladı. Oysaki anayasaya göre hemen durdurması gerekiyordu ama durdurmadılar, yargılamayı sürdürdüler ve kararı kesinleştirdiler. Kararın kesinleşmesiyle birlikte 'bu kararı benim nöbetime denk gelirse okumayacağımı ve okutmayacağımı çok net bir şekilde bir teklif gelmesine mahal vermeksizin zaten ifade etmiştim. O nedenle de bir teklif gelmesi söz konusu dahi olmadı."

Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin kararın TBMM Genel Kurulu'nu Meclis Başkan Vekili Bekir Bozdağ'ın yönettiği sırada okunması dikkatleri çeken bir gelişme oldu.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un Atalay'ın milletvekilliğinin düşmesine yol açacak kararın olabildiğince beklettiği ve kendisi yurt dışındayken Genel Kurul'da okunmasını istediği Ankara kulislerinde bir süredir konuşulan bir konuydu.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş dünkü konuşmasında AKP'li Bozdağ'ı sert bir şekilde eleştirerek, "Kurtulmuş okumuyor, okunduğu gün ülkede bulunmuyor. Celal Adan okumuyor, Sırrı Süreyya Önder okumuyor. Gülizar Hanım okumuyor... Ama Bekir Bozdağ okuyor. Mafya da böyle yapar, bazen suçlu olduğunu bildiklerini yanlarında tutarlar ve en pis işleri onlara yaptırırlar. Türkiye'de adaleti katleden Bekir Bozdağ'a yaptırırsın bunu ancak" demişti.

Başkan Vekili olarak Atalay'ı ziyaret etmişti

Meclis Başkan Vekili olarak seçildiğinin hemen ertesi günü Atalay'ı ziyaret ettiğini hatırlatan Karaca, "Bunun sembolik bir anlamı vardı. Atalay'la birçok toplumsal davada birlikte yol yürüdüğümüz, yoldaşlık yaptığımız için değil, Meclis Başkan Vekili olarak seçildiği an yargılamasının durdurulup derhal tahliye edilerek yemin etmesi gereken bir milletvekili olduğu için gittim" diye konuştu.

14 Mayıs'ta milletvekili seçilmesine rağmen cezaevinden tahliye edilmeyen TİP Hatay Milletvekili Atalay için Anayasa Mahkemesi iki kez "hak ihlali" vermesine rağmen, Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi kararlarıyla tahliye edilmemişti.

"Anayasasının ve anayasal kurumların yok sayılması"

Karaca, bu konuyu aslında yargı organları arasında bir kriz olarak değil bir rejim krizi olarak gördüğünü söyleyerek, şöyle konuştu:

"Bu sadece bir Can Atalay meselesi değildir. Bu Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasasının ve anayasal kurumların yok sayılmasıdır. 'Ben istersem anayasa uygulanır' ya da 'benim işime gelen maddeler uygulanır, diğerleri uygulanmaz' krizidir. O nedenle bir yargı değil, rejim krizidir."        

Atalay'a ve onu seçen Hatay halkına karşı yapılan bu haksızlığın ortadan kaldırılmasına yönelik bir gelişmenin olmasını umduğunu söyleyen Karaca, "Çünkü hukukçuyum ve hukuk devletine, anayasaya, anayasal düzene sadık, bunun için bu demokrasi adına mücadele eden bir birey olarak da bunun böyle olması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.

AYM'nin kararına rağmen tahliye edilmeyen Can Atalay hakkındaki karar dün TBMM Genel Kurulu'nda okundu (Arşiv fotoğrafı)Fotoğraf: ANKA

Berberoğlu ve Gergerlioğlu gibi geri dönebilir mi?

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ve DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'na benzer bir şekilde Atalay'ın da geri dönebilmesi gerektiğini söyleyen Karaca, şöyle konuştu:

"AYM bu iki ismin milletvekilliklerinin düşürülmesinin hak ihlali olduğu kararını vermişti. O kararla tahliye edildiler ve yemin ederek görevlerine başladılar. Şu an depremde çok büyük bedeller ödemiş olan Hatay halkının hakkını hukukunu koruyacak milletvekillerinden biri eksik durumda. Hatay'da 70 binin üzerinde yurttaş sandığa giderek Atalay için oy verdi. O seçmenlerin iradesi yok sayılmış durumda. Bir an önce anayasanın gereği yerine getirilmeli ve yargının artık bunu bir bilek güreşi gibi bir süreci yaşatmalarına olanak verilmemeli."

Avukatlar AYM'ye başvuracak

Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi muhalefet partilerinin, hukukçuların ve sivil toplum kuruluşlarının büyük tepkisini çekerken, Atalay'ın avukatlarının bundan sonra izleyecekleri hukuki yollar ve Anayasa Mahkemesi'ndeki süreç yakından takip ediliyor.

ANKA Haber Ajansı, Atalay'ın avukatlarının milletvekilliğinin düşürülmesi kararının iptali için Anayasa Mahkemesine başvuracağını yazdı. Başvurunun, TBMM Genel Kurulu'nda okunan Atalay hakkındaki Yargıtay kararının "yok hükmünde olduğu" gerekçesi ile yapılacağı da belirtildi.

 

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl erişebilirim?

Gülsen Solaker Dış politika ve iç siyasi gelişmeler ağırlıklı olarak 1997’den beri çalışan gazeteci.