Alman Dış İstihbarat Teşkilatı BND’nin milyonlarca bağlantı kaydını Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı NSA’ya ilettiğinin açıklanmasıyla tele kulak skandalı yeni bir boyut kazandı. İstihbarat Amerika’ya Alman vatandaşlarına ait bilgilerin verilmediğini duyururken, muhalefet partileri dış servisler arasındaki işbirliğine tepki gösterdi ve iktidarı kamuoyunu aydınlatmamakla suçladı.

Nerdeyse her gün Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı’nın yeni bir marifeti daha ortaya çıkıyor. Amerikan gizli servislerinin XKeyscore adlı ayrıntılı yazılım sayesinde dünyadaki bütün internet bağlantılarına sızıp kullanıcıları dilediği gibi gözetleyebildiğinin öğrenilmesinden sonra Der Spiegel dergisi Alman dış istihbaratının, biriktirdiği verileri kendiliğinden Amerikan servislerine sunduğunu yazdı. Haberde, NSA’nın sadece 2012 yılının aralık ayında Alman ortağından 500 milyon telefon ve elektronik posta bağlantı kaydı aldığı belirtiliyor.

Muhalefetin tepkisi

Eski istihbaratçı Edward Snowden’in ifşaatına binaen yayınlanan habere göre, Alman istihbaratı bu bağlantıların Amerikan servislerince kullanılmasına onay vermiş. Elektronik iletişim kaynaklarına sızılan merkezlerden birinin de Almanya’nın Bavyera eyaletindeki Bad Aibling dinleme tesisi olduğuna da haberde yer veriliyor.

Alman Yeşiller Partisi Milletvekili ve Meclis'te gizli servisleri denetleyen komisyonun üyesi olan Hans-Christian Ströbele bu konunun ihmale gelmeyeceğini söylüyor. Ströbele bu olayın acilen soruşturulması gerektiğini belirtti ve şunları ekledi:

“NSA’nın Almanya’daki dinleme merkezini genişlettiğini, oradan bilgi çektiğini ve elindeki bilgileri orada tahlil ettiğini okuyoruz. Bu, peşi katiyen bırakılmaması gereken yepyeni bir gelişmedir.”

Alman gizli servislerini denetleyen komisyonun üyesi olan Ströbele, kendisi gibi diğer üyelerin de bu konuyu bir haber dergisinden öğrenmiş olmalarına son derece tepkili.

Yeşiller Partili milletvekili, “Bu konunun çoktan gündeme getirilmiş olması, parlamentoda, yetkili parlamento komisyonunda Onlar Grubu komisyonunda ve kamuoyunda tartışmaya açılması gerekirdi. Hükümet ikiyüzlü bir oyun oynuyor” dedi.

Muhalefet temsilcileri, Başbakanlık'ta görevli Devlet bakanı Ronald Pofalla’nın meclise ve ilgili komisyona bilgi verirken elektronik bağlantıyla ilgili milyonlarca verinin el değiştirmemesine değinmemiş olmasını şiddetle eleştiriyorlar. İktidar ortağı Hrıstiyan Demokrat Birlik partili Meclis İçişleri Komisyonu Başkanı Wolfgang Bosbach ise dış istihbaratın yasal yetkilerinin dışına çıkmadığını savunurken şunları söyledi:

“Amerikan servisine iletilen bilgilerin Alman vatandaşlarına ait olmayıp, görevleri ve bağlı bulunduğu yasa çerçevesinde dış istihbarat tarafından toplanan bilgiler olduğunun belirtilmesi gerekir.”

Yasal mı, değil mi?

Alman dış istihbarat teşkilatı görevi icabı yabancı internet, elektronik posta ve telefon bağlantılarını elden ele aktarabiliyor. Dış istihbarat Deutsche Welle’ye, yurt dışı istihbarat faaliyetleriyle toplanan söz konusu bilgilerin Amerikan ajansına aktarılmadan önce elektronik taramadan geçirildiğini ve Alman vatandaşlarına ait verilerin ayıklandığını bildirdi.

Alman Dış İstihbarat Teşkilatı çalışmalarının yasal olduğunu ve Amerikan istihbaratıyla işbirliğinin çok eskilere dayandığını da açıkladı. Alman ve Amerikan istihbaratları 50 yıldır kriz bölgeleriyle ilgili bilgi alışverişinde bulunuyor. Bad Aibling’deki dinleme tesislerinin de 2002 yılında imzalanan ikili anlaşma çerçevesinde ve bu amaçla kullanıldığına da servisin açıklamasında yer verildi.

Hür Demokrat Parti Milletvekili Gisela Pilz, 2002 yılında, şimdi hükümeti eleştiren muhalefet partilerinin iktidarda olduğunu hatırlatarak, o dönemin Başbakanlık'ta görevli Devlet Bakanı Frank Walter Steinmeier’in neden bilgilerin dışarıya aktarıldığından meclisi haberdar etmediğini sordu. Meclis Kontrol Komisyonu üyesi Pilz sözlerini şöyle sürdürdü: “Muhalefet başkalarına çamur atacağına önce kendine baksın. Kundakçının itfaiyeciliğe soyunması inandırıcı olmaz.”

© Deutsche Welle Türkçe

Carla Bleiker / Ahmet Günaltay

Editür: Ayhan Şimşek