Birleşmiş Milletler’in Binyıl Kalkınma Hedefleri'ne bakıldığında, temiz içme suyu konusunda varılan nokta gayet tatmin edici. En azından ilk bakışta. Artık dünya nüfusunun yüzde 89’unun temiz suya erişim imkânı var. İktisadi kalkınma sayesinde özellikle Çin ve Hindistan’da su temini iyileştirildi. Ancak istatistiklere başka bir açıdan bakıldığında, bu dünya nüfusunun yüzde 11’inin, yani 783 milyon kişinin hâlâ temiz olmayan su içmek zorunda olduğu anlamına geliyor. Sıhhi tesisler konusundaki tablo daha da kötü. Yaklaşık 1 milyar 100 milyon insan tuvaletten yoksun. Ayrıca dünyada hergün yaklaşık 3 bin çocuk, temiz olmayan su içmeye bağlı hastalıklar nedeniyle ölüyor. Fransa’nın Marsilya kentinde düzenlenen Dünya Su Forumu’nda, bu sorunlara çözüm aranıyor.

“Şimdi çözüm zamanı”

6’ıncı Dünya Su Forumu’nun sloganı basıt ve akılda kalıcı: “Şimdi çözüm zamanı”. Marsilya’da haftasonuna kadar sürecek olan buluşmada, bakanlar, şirket temsilcileri, kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütleri, gençlik temsilcilerinden oluşan 20 bine yakın katılımcı, içme suyu temini ve sıhhi tesisatlar konusunda nasıl gelişme sağlanabileceği yönünde önerileri masaya yatırıyor. Dünya Su Forumu’nun programında yaklaşık 800 saat tartışma ve toplantı öngörülmüş. Bugüne kadar olduğu gibi devam edilemeyeceği üzerinde, tüm katılımcılar uzlaşıyor. Üç yılda bir düzenlenen Forum'un yöneticisi Benedito Braga, mümkün olduğu kadar çok sayıda çıkar grubunun biraraya geldiği bir tartışma sürecinin önemini vurguluyor. Braga, “Su o kadar mühim ki, biraraya gelmek zorundayız. Su yeni düşünme şekli ve somut eylemler gerektiriyor. Su açık ve şeffaf tartışmaları ve yerinde çözümleri hak ediyor.” şeklinde konuşuyor.

Hedef aynı, rota farklı

Ancak bu çözümlerin nasıl olacağı konusunda, görüşler birbirlerinden çok farklı. Fransa Başbakanı Francois Fillon için tek bir çözüm yolu var. Fillon, “Küresel bir çevre yönetiminin bir parçası olarak, küresel bir su yönetimi oluşturulması için birlikte çaba sarf etmeliyiz. Ve bu yönetimin çok daha güçlü ve uyumlu olması gerek.” diyor.

"Yeni bir küresel harekete gerek yok"

Yaklaşık 90 sivil toplum örgütü çatısı altında toplayan Kelebek Etkisi adlı oluşumun temsilcisi Maggie White ise, bunun tam aksi görüşte. “Aslında yeni bir uluslararası dev oluşuma ihtiyacımız yok." diyen White, "Gereken, yerel ve ulusal düzlemde öngörülenlerin etkili bir şekilde hayata geçirilebilmesi. Zira kararlar orada veriliyor, paralar oraya akıyor. Yerel aktörler ile işbirliği yapmalıyız. Bir küresel hareket daha oluşturulması, muhtemelen doğru çözüm olmayacaktır.” ifadesini kullanıyor.

"Önce bölge halkıyla konuşmak gerek"

Mali’nin kuzeyinden konferansa katılan ve açılışta yaptığı konuşmada su konusunda köyündeki şartların ne kadar elverişsiz olduğunu anlatarak katılımcıları düşündüren Sidam Ahmoudem de benzeri görüşleri savunuyor. Sidam Ahmoudem, “Kanımca, yaşadığım bölgedeki su sorunlarını çözmek için, önce oradaki halkla konuşmak gerek, zira kimse onların hangi şartlar altında yaşadığını bilmiyor.” diyor.

Alternatif forum düzenleniyor

Dünya Su Forumu’nda doğru isimlerin temsil edilmediğini savunan Attac ve diğer bazı sivil toplum örgütleri, Marsilya'da alternatif bir forum düzenliyor ve resmi konferansı, Fransız firmaların başını çektiği özel su şirketleri tarafından manipüle edilmekle suçluyor. Kelebek Etkisi oluşumundan Maggie White, bu suçlamalara tam olarak katılmıyor. White şöyle konuşuyor: “Bu, foruma karşı çok adil bir yaklaşım değil. Zira yerel yetkililer, milletvekilleri ve bakanlar da katılıyor. Ayrıca çözüm üreten küçük ve orta ölçekli işletmeler de iştirakçiler arasında. Alternatif forumu düzenleyenlerin eleştirileri, Dünya Su Forumu’nun başlangıç dönemlerinde geçerliydi, ancak benim izlenimim, her seferinde daha da fazla çıkar grubunun katıldığı yönünde. Önemli olan, herkesin enerjisini biraraya getirmek ve bir baş aktörün öne çıkmasını engellemek.”

Sorun ciddiyetini koruyor

Marsilya’daki buluşma öncesinde BM Eğitim, Kültür ve Bilim Örgütü UNESCO tarafından dünya genelindeki su kaynaklarına ilişkin açıklanan rapor, sorunun ciddiyetini koruduğunun bir göstergesi. Rapora göre, iklim değişikliği ve dünya nüfusunun hızla artması ile sanayi ve ziraatçilik nedeniyle kirletilen sular, tüm dünyanın gelecekteki temiz su ihtiyacını ciddi oranda tehdit ediyor. Uzmanlar 21. Yüzyılın ortasına kadar dünya nüfusunun 9 milyara yükseleceğini ve bugünkünden yüzde 70 daha fazla gıda maddesine ihtiyaç duyulacağını tahmin ediyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Monika Hoegen / Çeviren: Aydın Üstünel

Editör: Ayhan Şimşek