020110 Jemen Terrorismus
4 Ocak 2010Yemen'de El Kaide yandaşları ve sempatizanlarının sayısı giderek artıyor. Başka ülkelerde baskı gören teröristlerin gitmeyi tercih ettiği ilk ülke Yemen. Ülkede yıllardır çatışmalar yaşanıyor. Üstelik sadece belirli bölgelerde güçlü olan ve Sana hükümetine bağımsız olduklarını göstermeye çalışan aşiretler değil, özellikle son yıllarda ülkenin güneyindeki ayrılıkçı güçlerle, kuzeydeki Şii gruplar arasında da şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Güneyde 1990 yılına kadar Demokratik Halk Cumhuriyeti vardı. Ardından kuzeyle birleşme kararı alındı. Ancak ülkenin kuzeyi ile güneyi arasındaki farklılıklar, güneydeki insanları Sana hükümetine kolaylıkla başkaldırır hale getirdi. Ülkenin kuzeyindeki aşiretlerle yaşanan çatışmalar ise daha eskiye dayanıyor.
Koşullar teröristler için ideal
Ülkedeki bu sorunlar aşırı yoksulluk, düşük eğitim seviyesi, gelenekler ve dinin etkisi ile Yemen'in 'başarısız bir devlet' haline gelmesine neden oldu. Bu koşullar terörist grupların varlık göstermesi için idealdi. Yemen'in coğrafi ve bölgesel koşulları da bunu destekler nitelikte. El Kaide'nin köklerinin oluştuğu Suudi Arabistan'a komşu olan Yemen, Somali ve Doğu Afrika'ya da yakın. Deniz ulaşımında önemli bir işleve sahip. Bu yönüyle stratejik açıdan büyük önem taşıyor.
Saldırılar 11 Eylül öncesinde başladı
ABD ve müttefikleri Yemen'deki bu gelişmeler karşısında yeterince önlem almadı. Oysa Yemen'in teröristler için uygun bir yer haline gelmesi 11 Eylül saldırısından öncesine dayanıyor. 2000 yılında bir Amerikan savaş gemisine Yemen açıklarında saldırılmış, 17 asker öldürülmüştü. Gerçi ABD bu tarihten beri saldırganları bulmak için çalışıyor ama Irak, Afganistan ve Pakistan'la fazla meşgul olduğu için Yemen'deki genel gidişata karşı harekete geçebilmiş değil.
Yabancılar kaçırılıyor
2000 yılındaki saldırının ardından Yemen'de yabancılar kaçırılmaya başladı. Rehineler hükümetin saldırgan gruplara belirli söz ya da tavizler vermesi karşılığında serbest kaldı. Bu durum yabancılara yönelik saldırı ve öldürme olaylarının artmasına yol açtı. Bazı rehin alma olayları politik, bazıları ise dini amaçlıydı. Başlangıçta cezaevindeki bir aşiret üyesinin serbest bırakılmasını ya da oturdukları yere bir cadde inşa edilmesini talep eden saldırganların talepleri giderek daha radikal hale geldi.
Tıpkı El Kaide'nin Yemen'deki taraftarlarının de radikalleşmesi gibi. Guantanamo'dan Yemen'e dönenler El Kaide'de aktif görevler almaya başladı. Suudi Arabistan'da baskı gören El Kaide yandaşları Yemen'dekilerle birlikte El Kaide'nin Arap Yarımadasındaki kolunu oluşturdu.
Son saldırı girişimi
Bütün bu gelişmeler terörle mücadelede aktif biçimde görev alan yurtdışındaki ülkelerde tepkisiz biçimde izlendi. Ta ki Amsterdam-Detroit seferini yapan uçağa saldırı girişimi başarısız oluncaya dek. Nijeryalı zanlının Yemen'deki El Kaide üyelerince görevlendirildiği tahmin ediliyor. ABD Başkanı Obama, bu saldırının ardından ülkesinin Yemen'le işbirliğini artıracağını açıkladı. Obama, ülkesinin Yemen hükümetine destek vereceğini ve Yemenli güvenlik güçlerinin eğitilmesi ve silahlanmasına katkı sağlayacağının altını çizdi. İngiltere Başbakanı Gordon Brown'sa, Ocak ayı sonlarında uluslararası bir güvenlik konferansının düzenlenmesi önerisinde bulundu. Amerikan uçağına başarısız saldırı girişimini El Kaide'nin Arap Yarımadası'ndaki kolu üstlendi. Yemen şimdi terörle mücadelenin yeni merkezi haline gelme tehdidiyle karşı karşıya.
© Deutsche Welle Türkçe
Peter Philipp / Çeviri: Hülya Topcu
Editör: Nihat Halıcı