Landeszeitung gazetesi Başkan Donald Trump ile ilgili azil sürecinin başlatılması gerektiğini savunuyor:

"Capitol binasının basılması Trump devrinin tiksindirici sonu. ABD demokrasisi için bir utanç olarak hatırlanacak, ama aslında asıl utanç bir narsistin seçilmesiydi. Trump için hiçbir şey kutsal değil. Övülen bir ülkeyi yalanlarla dolu bir ülkeye çevirdi. Cumhuriyetçileri kullandı ve aşağıladı. Demokrasi buna karşı koymalı. Cumhuriyetçiler öz saygılarını tekrar kazanmak istiyorlarsa azil sürecini başlatmalı. Trump'ın görevde kaldığı her gün çok fazla. Sadece görevden alınmamalı, elindeki uzaktan kumanda da alınmalı. Bütün sosyal medya kanallarının yasaklanmasının faydası olacaktır."

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde yer alan yorumda ise Kongre baskınında ABD'nin bölünmüşlüğünün gözler önüne serildiği ve Joe Biden'ın işinin çok zor olduğu belirtiliyor:

"Başkan Biden'ın müttefiklerin güvenini kazanması uzun sürmeyecek, ancak Rusya ve Çin'in ABD'nin gücüne inanması çok daha uzun sürecektir. Zira Pekin ve Moskova'dakilerin, Capitol binasından yansıyan görüntüleri Amerikan demokrasisinde tek sefere mahsus bir zayıflık olarak görmesi olasılık dahilinde değil. Biden, Kongre'de çoğunluğa sahip olabilir ancak kendi partisindeki koşullar nedeniyle her şeyi yönetemeyebilir. Capitol'da da görüldüğü gibi, bazılarının idollerini ölümüne desteklediği milyonlarca Trumpçıyı nasıl kazanacak? Başkanlığın şok ve utancı belki birkaç güne geçecektir ancak Amerika öylesine bölünmüş halde ki bir yarı Tanrı bile onu birleştirmekte zorlanır."

Mannheimer Morgen gazetesi. Cumhuriyetçilerin Trump ile arasına mesafe koyması gerektiğini savunuyor:

"Cumhuriyetçi Parti, tehlikeli başkanından ayrılmalı ve kendisini Trump'ın rehinesi olmaktan kurtarmalıdır. Bölünmüş ülkeyi birleştirerek ve yanlış yönlendirilmiş seçmenlerini Başkan'ın yalan balonundan çıkararak, başarısızlıklarını ancak telafi edebilirler. Demokratlar ve Cumhuriyetçiler farklı da olsalar gerçek olgulara dayanan asgari paydayı bulmalı."

Reutlinger General-Anzeiger gazetesi yorumunda olaylar nedeniyle Cumhuriyetçi Parti'nin de sorumlu olduğunu belirtiyor:

"Olayların en büyük suçlularından biri de Cumhuriyetçi Parti. Parti üyelerinin birçoğu popülist bir Başkan'a gönüllü bir şekilde ve eleştirmeyerek teslim oldular ve onun entrikalarına alet oldular.  Bir zamanların 'büyük saygın partisi'nden geriye şimdi kırıntıları kaldı."

DW/ SSB,HS

© Deutsche Welle Türkçe