Deutsche Welle: Sayın Römmele, Trump'ın zaferi sizi ne kadar şaşırttı?

Andrea Römmele: Bu sonuç beni ciddi derecede şaşırttı. Geçen haftaki tahminler, çekişmeli geçen eyaletlerde dahi bir Hillary Clinton zaferini işaret ediyordu, kaydadeğer bir farkla üstelik. Sonuç karşısında şaşkınlığa uğradım. Tabii hesaba şunu da katmak gerekiyor: Trump seçmenlerinin çoğu seçimden önce ona oy vereceklerini söylemedi. Bu durum AfD (Almanya için Alternatif) için de geçerli. Ama yine de durumun bu kadar ciddi bir boyut kazanacağını düşünmemiştim.

DW: Dünya değişecek mi?

Römmele: Evet, zannediyorum değişecek. Dünya daha farklı olacak. Bu adamın siyaset hakkında pek bir fikri yok ve zayıf bir kişiliğe sahip. Beni korkutan bu. Ne var ki kendisi, demokratik yöntemlerle, meşru biçimde seçildi. Bunu da unutmamak gerekiyor.

DW: Neyle yüzleşmemiz gerekecek?

Römmele: Almanya'yı, Avrupa'yı ve hatta tüm dünyayı yakından ilgilendiren konu, Trump'ın daha önce NATO gibi uluslararası işbirliği kuruluşlarını yeniden değerlendirmeye alacağını açıklaması. Belki de şu anda tanıklık ettiğimiz şey, bu tür kuruluşları bundan böyle bizim bildiğimiz şekilde görmeyeceğimiz. Öte yandan, nükleer silahlarla ilgili demeçleri bilgisizce ve korkutucu. Buna ek olarak Rusya'ya olan yakınlığı her şeyden önce Avrupa için büyük bir soru niteliğinde.

DW: Sizce Trump'ın zaferi Avrupa'dak sağcı popülistlerin güçlenmesine yol açar mı?

Römmele: Bir yandan Trump'ın başarısı sağcılara elbette canlılık kazandıracak. Ama öbür yandan, bu zafer hâlen susmakta olan sessiz çoğunluğun uyanmasını tetikleyecektir. Sessiz çoğunluğun sesini yükseltmesi de elbette güzel bir gelişme olacak.

Andrea Römmele, Berlin'deki Hertie Yönetim Okulu'nda Profesör. Uzmanlık alanı ise siyaset ve sivil toplumda iletişim.

Söyleşi: Peter Hille