1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Trump: Çin'i kim suçlayabilir ki?

9 Kasım 2017

ABD Başkanı Trump, ülkesinin ticarette gerilemesinde Çin’in değil, eski ABD yönetimlerinin suçu olduğunu belirterek, 250 milyar dolarlık anlaşmalara imza attı. Trump Kuzey Kore'de çözüm için de Çin’den destek istedi.

China USA Donald Trump & Xi Jinping in Peking
Fotoğraf: Getty Images/T. Peter

ABD Başkanı Donald Trump, Asya turunun üçüncü durağı olan Çin'de temaslarda bulunuyor. Trump resmi temasları çerçevesinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile biraraya geldi. Görüşmede ele alınan en önemli konular iki ülke arasındaki ticari ilişkiler ile Kuzey Kore meselesi oldu.

Trump ve Şi’nin katılımları ile Amerikan şirketleri ve Çin arasında yaklaşık 250 milyar dolarlık ticari işbirliği anlaşmaları imzalandığı belirtildi.

Trump anlaşmalardan memnun

ABD Başkanı Trump imzalanan anlaşmaları memnuniyetle karşıladığına işaret ederek, ancak ABD ile Çin arasındaki ticaretin tek taraflı kaldığı ve adil olmadığı eleştirisinde bulundu. Bu konuda Çin'i suçlamadığını belirten Trump, "Kendi vatandaşlarının yararına olacak şekilde bir diğer ülkeden çıkar sağlamaya çalışan bir ülkeyi kim suçlayabilir?” dedi. Trump, bu konuda dış ticaret açığını kontrol etmekte yetersiz kalan daha önceki ABD yönetimlerini suçladığını dile getirdi.

Fotoğraf: Reuters/D. Sagolj

ABD’nin ekonomi politikasını değiştireceğini kaydeden Trump, "Çünkü ABD ticarette Çin’in, daha doğrusu bir çok ülkenin gerisinde kaldı” dedi. Trump, ticareti her iki ülkenin de çıkarına olacak şekilde daha adil bir hale getirmek istediğinin altını çizdi.

Çin lideri Şi ise buna "Kuşkusuz bazı pürüzler var, ancak kazan-kazan işbirliği ve adil rekabet temelinde, bu sorunların karşılıklı açıklık ve görüşme ile çözülebileceğine inanıyorum” şeklinde yanıt verdi. Şi, ayrıca Çin ekonomisinin aralarında ABD’li şirketlerin de bulunduğu yabancı yatırımcılara daha açık ve daha şeffaf bir hale geleceğini de sözlerine ekledi.

Trump’ın, ABD’deki ticaret açığının sorumlusu olarak gördüğü ülkelerin başında Çin geliyordu. Trump, Nisan ayında aralarında Çin’in de bulunduğu ülkelerle ticari ilişkilerin incelenmesini hedefleyen iki kararname imzalamıştı.

İmzalanan anlaşmalar

Trump’ın Çin ziyareti sırasında ise iki ülke arasında çok sayıda yeni ticari anlaşma imzalandı. Çin Ticaret Bakanı Zhong Shan tarafından verilen bilgiye göre, sadece Amerikan Boeing şirketinden 37 milyar dolar değerinde 300 uçak sipariş edildi. Bunun yanı sıra Amerika çip üreticisi Qualcomm ile Çinli cep telefonu üreten firmalar arasında 12 milyar dolarlık ön anlaşmanın imzalandığı, elektronik aletler alanında faaliyet gösteren General Electrics'in ise 3,5 milyar dolarlık sipariş aldığı kaydedildi.

Çin'in ise Alaska'daki likit gaz üretiminin geliştirilmesine ortak olacağı, bu alanda imzalanan anlaşmanın yatırım hacminin 43 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Bu proje kapsamında ABD'de 12 bin kişinin istihdam edilmesi bekleniyor.

Fotoğraf: Reuters/D. Sagolj

Kuzey Kore meselesi

ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin lideri Şi Cinping ile görüşmede ele alınan bir diğer önemli konu Kuzey Kore meselesi oldu.

Kuzey Kore’nin nükleer programına ilişkin olarak Trump, "Çin’in bu sorunu kolay ve hızlı bir şekilde çözebileceğini” belirterek, Pekin'e Kuzey Kore ile mali ilişkileri kesme çağrısında bulundu. Trump, bu çerçevede Rusya’nın da sorunun çözümü için destek sağlaması gerektiğini tekrarladı.

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson da, iki ülke arasında Kuzey Kore konusunda görüş ayrılığı bulunmadığını vurguladı. Tillerson, Trump ve Şi’nin görüşmesinin ardından Pekin'de yaptığı açıklamada, iki ülkenin de Kuzey Kore’yi nükleer bir güç olarak kabul etmeyeceğinin altını çizdi. Tillerson, Şi'nin Trump’a Birleşmiş Milletler yaptırımlarını nasıl hayata geçireceğine dair bilgi verdiğini kaydetti.

Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada da, Kuzey Kore’ye baskı uygulanması konusunda ABD ile aynı görüşün paylaşıldığı, ancak Kuzey Kore’nin nükleer ve füze programı konusundaki meselenin diplomatik yollardan çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Reuters/dpa/DW, JD/BK

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik