1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Erdoğan beni hayal kırıklığına uğrattı"

31 Ağustos 2018

ABD Başkanı Trump, papaz Andrew Brunson'ın Türkiye'de tutuklu kalmasından ötürü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini "hayal kırıklığına uğrattığını" söyledi.

Donald Trump
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/E. Vucci

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, Türkiye ile ABD'li papaz Andrew Brunson üzerinden yaşanan krizle ilgili olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onu "hayal kırıklığına uğrattığını" ifade etti.

Bloomberg televizyonuna özel bir söyleşi veren Trump, Türkiye'de "askeri ve siyasi casusluk" ve "terör örgütü adına suç işlemek" iddialarıyla yargılanan ve Aralık 2016'dan beri bulunduğu tutukluluk hali Temmuz ayında ev hapsine çevrilen papaz Brunson ile ilgili olarak sorulan soruya "(Cumhurbaşkanı Erdoğan) beni hayal kırıklığına uğrattı" ifadesini kullandı.

Soruya ilk başta, konunun "kalbinde çok önemli bir yeri" olduğu gerekçesiyle yanıt vermek istemeyen Başkan Trump, "Onun için birisini getirdim" ve "Beni büyük hayal kırıklığına uğrattı ama bundan sonra neler olacak göreceğiz" ifadesini kullandı. Trump'ın "onun için birisini getirdim" ifadesi ile Brunson'ın serbest bırakılması karşılığında İsrail'de tutuklu bulunan Ebru Özkan isimli Türk vatandaşının salıverilmesi için İsrailli yetkililerle yaptığı anlaşmaya atıfta bulunduğu tahmin ediliyor.

Washington Post gazetesi, Trump ile Erdoğan'ın Temmuz ayındaki NATO zirvesinde Brunson karşılığında Özkan'ın iadesi konusunda anlaşmaya vardığını öne sürmüştü. Ancak Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, "Rahip Brunson’ın serbest bırakılması karşılığında Ebru Özkan'ın İsrail'deki tutukluluk hâline son verildiğine ilişkin iddialar kesinlikle asılsız ve gerçek dışıdır" ifadesiyle bu iddiayı yalanlamıştı.

ABD'nin Türkiye'ye ekonomik yaptırım uygulayarak daha da tırmanmasına neden olduğu diplomatik kriz, Türkiye'deki döviz kurlarına yansıyor. Son haftalarda Türk Lirası değer kaybederken dolar rekor seviyelere ulaştı.

DTÖ'den çekilebiliriz

Bloomberg televizyonuna verdiği söyleşide ülkesinin son dönemde diğer devletlerle yaşadığı ticaret ihtilaflarına da değinen Trump, uluslararası ticaret sisteminde ABD'ye karşı olan davranışını olumlu yönde değiştirmezse Dünya Ticaret Örgütü'nden (DTÖ) çıkabileceklerinin işaretini verdi. "Eğer kendilerine gelmezlerse DTÖ'den çekilebilirim" diyen Başkan, örgütü oluşturmak için yapılan anlaşma için "yapılmış en kötü ticaret anlaşması" ifadesini kullandı.

Geçen ay da DTÖ'yü hedef alan Trump, 1994 yılında kurulan ve oluşturulmasında ABD'nin büyük rol oynadığı Cenevre merkezli örgüt için "yöntemlerini değiştirmeli" demişti. ABD'nin ticari uzlaşmazlıklar nedeniyle bugüne kadar DTÖ'ye taşıdığı ihtilaflarda istediğini alamamasına değinen Başkan, geçen yıl itibarıyla bu durumun değiştiğine dikkat çekti. "Geçen yıl sürekli kazanmaya başladık" diyen Trump, "Neden biliyor musunuz? Çünkü eğer kazanmazsak orada işimiz yok" şeklinde konuştu.

Her ne kadar DTÖ'yü eleştirse de, ABD yönetimi örgüt nezdinde şikâyet başvurularına devam ediyor. Bloomberg'in uluslararası ticaret konularında faaliyet gösteren Cato Enstitüsü'nden ticaret analisti Simon Lester'a dayandırarak aktardığı bilgilere göre, ABD'nin bugüne kadar örgüte taşıdığı 54 başvurudan 49'unu, yani yüzde 91'ini kazandı. Lester, ayrıca ABD'nin aleyhine yapılan şikâyetlerden yüzde 86'sının ise başarıya ulaştığını ekledi.

AB ile ticari ilişkiler sallantıda

Söyleşi sırasında Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilere de değinen Trump, ABD ile blok arasındaki ticaret ihtilafının çözümü için atılan yeni adımı "yeterince iyi değil" diyerek eleştirdi. AB'nin otomotiv sektöründeki gümrük vergilerini kaldırma teklifini Çin'in ticari politikalarına benzeten ABD Başkanı, "Onların tüketici alışkanlıkları kendi araçlarını satın almak şeklinde, bizim araçlarımızı değil" dedi ve "AB neredeyse Çin kadar kötü, sadece daha küçüğü" ifadesini kullandı.

Trump'ın bu açıklaması AB'nin Ticaretten Sorumlu Komiseri Cecilia Malmström'ün, ABD'nin aynı şekilde karşılık vermesi durumunda AB'nin otomotiv sektörü de dâhil olmak üzere tüm sanayi ürünlerine uygulanan gümrük vergilerini sıfıra indirmeye hazır olduklarını belirtmesi sonrası geldi. Dün Avrupa Parlamentosu'nun ticaret komitesinde bir konuşma yapan Malmström, ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer ile olan görüşmeleriyle ilgili yaptığı bilgilendirmede görüş ayrılıklarına değinmiş ve 31 Ekim 2019'da görevinin sonlanmasına kadar bir uzlaşıya varmayı umduklarını kaydetmişti.

Malmström, "Biz müzakere yapmıyoruz, bir çalışma grubuyuz. Ticaret politikaları konusunda ABD ile derin anlaşmazlıklarımız bulunuyor" şeklinde konuşmuştu. AB ile ABD arasındaki anlaşmazlıkları görüşmek üzere AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Junker, Temmuz ayı sonunda Başkan Trump ile Washington'da bir araya gelmiş ve iki blok arasındaki ihtilafların çözülmesi için olumlu mesajlar vermişti.

AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Junker (solda), Temmuz ayı sonunda Başkan Trump ile Washington'da bir araya gelmiştiFotoğraf: Reuters/J. Roberts

AB'den yanıt geldi

Trump'ın bu sözleri üzerine AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ABD'nin Avrupa'dan ithal edilen araçlara gümrük vergisi koyması halinde, Avrupa'nın aynı işlemi Amerikan araçları için uygulayacağını belirtti.

Alman ZDF televizyonuna konuşan Juncker, "Otomotiv sektöriyle ilgili yeni gümrük vergileri konusunda Trump ile bir nevi ateşkes konusunda anlaşmıştık" dedi ve ABD'nin bu "anlaşmayı" bozması halinde AB'nin de "aynısını yapacağını" belirtti.

DW,AFP,rtr/ÇÖ,DÇÜ

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik