"Bataklık kurutulacak!" Bu iddialı söylem, ABD Başkanı Donald Trump'ın en önemli seçim vaatlerinden biriydi. Mesajın özü şuydu: "Washington'da tamamen yozlaşmış bir siyasi elit zümre hüküm sürüyor. Bu grup hem hukuken hem de ahlaken dokunulmaz olduğunu düşünüyor. Sisteme dışarıdan gelen biri olarak Trump, iktidar olduğunda bu yapıyı dağıtacak."

Trump'ın kastettiği "yozlaşmış elitlerin" başında ise Jeffrey Epstein geliyordu. Eski yatırım bankacısı Epstein'ın, 2002-2005 yılları arasında çok sayıda reşit olmayan kız çocuğunu cinsel istismara maruz bıraktığı iddia ediliyordu. Bu suçları işlerken, uzun yıllar boyunca ortağı olan Ghislaine Maxwell tarafından desteklendiği ileri sürülüyordu. Nitekim Maxwell, bu suçlardan mahkûm oldu. Çok zengin bir iş insanı olan Epstein'ın siyaset, ekonomi ve Hollywood dünyasından birçok üst düzey kişiyle ilişkileri vardı.

"Adeta dinî bir harekete dönüştü"

Trump, seçim kampanyasında Epstein dosyasındaki gizli belgeleri yayımlama sözü vermişti. Ancak Başkan seçildikten sonra bu vaadini unuttu. Bu da Trump'ın tabanında derin bir hoşnutsuzluğa yol açtı. Hatta kimi seçmenler, Trump'ın bir zamanlar savaş açtığını söylediği sistemin artık bir parçası haline geldiğini öne sürüyor.

DW'ye konuşan New York Times adliye muhabiri Glenn Thrush, "Jeffrey Epstein, zamanımızın gerçek kötülerinden biridir" diyor. Thrush, sözlerini şöyle sürdürüyor:

"O bir çocuk istismarcısıydı. Ketumdu ve zenginlerle güçlülerle çok yönlü ilişkiler kuruyordu. Bugün Washington'daki siyasi bataklıkta debelenen insanlar, komplo teorileri sayesinde Epstein hareketinin, adeta dinî bir yapıya dönüştüğünü anlamıyor olabilir."

Trump cephesinden komplo mitleri

Trump da seçim kampanyası sırasında bu komplo teorilerini besleyen söylemlerde bulunmuştu.

Trush, "Jeffrey Epstein'ın sözde müşteri listesi, bu davanın en çok konuşulan ve neredeyse bir totem haline gelen unsurudur" diyor.

Trump destekçileri, Epstein'ın zengin ve güçlü insanlara reşit olmayan kızlar temin ettiğini ve bu kişilerin listesini tuttuğunu öne sürüyor. "Ancak hem Biden hem de Trump yönetimlerinden araştırmacılar bize böyle bir listenin bulunmadığını söylediler" diye vurguluyor New York Times muhabiri.

Diğer taraftan Wall Street Journal (WSJ), Trump'ın adının geçtiği müstehcen içerikli bir belgenin bulunduğuna dair haberler yaptı. Söz konusu belgelerin, WSJ gazetecileri tarafından bizzat incelendiği belirtildi.

Trump ise belgeyle ilgisinin olmadığını savunarak hem gazeteyi hem de sahibi Rupert Murdoch'i mahkemeye vereceğini duyurdu.

Şüpheler ve spekülasyonlar

Buna rağmen "Amerika'yı Yeniden Harika Yap" (MAGA) hareketi içindeki şüpheler azalmıyor. Epstein'ın hikâyesi, sağ kesimde dolaşan "Pizzagate" benzeri diğer komplo teorileriyle örtüşüyor. Pizzagate, Washington'daki bir pizzacıda bazı üst düzey Demokratların pedofili ağı işlettiği iddiasına dayanıyor, ancak bu iddia yıllar önce çürütüldü.

Epstein'in 2019'daki ölümü de hâlâ tartışma konusu. Epstein, tutuklandıktan sonra hücresinde ölü bulunmuştu. Soruşturmalar, ölümün intihar sonucu meydana geldiğini ortaya koydu. O gece cezaevi gardiyanlarının kontrolleri aksattığı, hatta Epstein'ın bir ay önce intihar girişiminde bulunduğu tespit edildi. Bu da spekülasyonlara zemin hazırladı. Trump da bu teorilere destek vererek, ülkede "derin devlet" olduğunu sık sık dillendirdi. Bu kavram, halkın iradesine rağmen gizli karar vericilerden oluşan bir ağ anlamına geliyor.

MAGA cephesinde derin çatlak

Şimdi, MAGA hareketinin önde gelen isimleri, Trump'tan bir zamanlar verdiği şeffaflık sözünü yerine getirmesini talep ediyor. Trump'ın eski sadık destekçilerinden Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Marjorie Taylor Greene, aksi takdirde bu durum "tam anlamıyla geri dönüş olur" ve "halk bunu kabul etmez" diyor. Sosyal medyada bazı hayal kırıklığına uğramış Trump destekçileri de MAGA şapkalarını yakıyor. Laura Loomer ve Alex Jones gibi ülkede tanınmış sağcı figürler, Trump'a sırt çevirmiş durumda.

ABD Başkanı Trump, konuyu önce görmezden geldi. Trump Çarşamba günü ise Epstein skandalı ile ilgili olarak açıklamaya bekleyen ve eleştirilerini dile getiren destekçilerine sert bir tepki gösterdi. Trump, sosyal medya platformu Truth Social'da bu kişilerin "aldatmacalara" inanan "zayıf kişiler" olduğunu yazdı. Epstein davasının bir "aldatmaca" olduğunu savunan Trump, "eski destekçilerim bu saçmalığa tamamen inandı" dedi. Trump, "onların desteğini artık istemiyorum" diye de ekledi.

Trump ve Epstein: Karmaşık bir ilişki

Bu olayın bu kadar büyük yankı yapmasının bir nedeni de Donald Trump'ın, Jeffrey Epstein'le olan geçmişteki ilişkisi. 1990'lardan kalma bazı videolarda, komşu oldukları dönemde birlikte partilerde görünüyorlar. Trump'ın, Epstein'ın özel jetiyle en az yedi kez seyahat ettiği ortaya çıktı. Trump, 2002'de verdiği bir röportajda Epstein için "harika bir adam" demiş ve onun "Onun benim gibi güzel kadınlardan hoşlandığı söyleniyor ve bu kadınların çoğu genç" diye konuşmuştu. 2019'da Başkan seçildikten sonra ise Epstein ile herhangi bir bağının olmadığını savundu.

New York Times muhabiri Glenn Thrush, Trump'ın skandala doğrudan karıştığını gösteren hiçbir kanıt bulunamadığını vurguluyor: "Kendi yazı işlerimiz ve diğer servislerdeki farklı muhabirlerle birlikte kapsamlı bir araştırma yaptık. Şimdiye kadar Trump ile Epstein arasında, iş ilişkileri ve fotoğraflar ve videolarla belgelenen bazı yüzeysel sosyal temaslar dışında somut bir bağlantı ortaya çıkmadı."

Büyük güven kaybı

Ancak bu, Trump'ın ortadaki iddialardan kolayca kurtulabileceği anlamına gelmiyor. Bir süre önce Trump ile yollarını ayıran Elon Musk, X'te paylaştığı bir gönderide, "Gerçekten büyük bombayı patlatma zamanı geldi: @realDonaldTrump Epstein belgelerinde yer alıyor" yazdı. Ancak iddiaya dair bir kanıt sunmadı ve paylaşım kısa süre sonra silindi.

Tüm bunlar, Epstein skandalını Trump'ın başkanlığı dönemindeki en derin güven krizine dönüştürdü. Zaman kazanmaya çalışan Trump, ilk etapta olayın uzağındaymış gibi davrandı.

Trump Epstein belgelerinin bazılarının açıklanmasını istedi

Ancak Donald Trump'ın son açıklaması tutumunu değiştirmeye başladığını gösteriyor. Truth Social platformunda yaptığı açıklamada, Epstein davasıyla ilgili bazı belgelerin yayımlanması için Adalet Bakanı Pam Bondi'ye talimat verdiğini duyurdu. Belgelerin kapsamı ise hâlâ belirsiz. ABD Başkanı, Epstein ile ilgili gelişmeleri bir kez daha Demokrat Parti'nin "aldatmacası" olarak nitelendirdi. Ancak bu yeni stratejinin işe yarayıp yaramayacağı henüz belli değil.

 

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?