1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"TTIP başarılı olsaydı bedeli büyük olacaktı"

30 Ağustos 2016

AB Komisyonu’nun Apple’a kestiği vergi cezası ile ABD ve AB arasındaki serbest ticaret görüşmelerinden sonuç alınamaması Alman basınında öne çıkan konular.

Fotoğraf: picture-alliance/dpa/O. Hoslet

31.08.2016 - Alman basınından özetler

This browser does not support the audio element.

AB Komisyonu İrlanda'nın teknoloji şirketi Apple'a gösterdiği vergi kolaylıklarını incelemeye alarak, şirkete sağlanan vergi imtiyazlarının yasadışı kamu teşviki kapsamına girdiğini ve Apple'a haksız rekabet üstünlüğü sağladığını saptadı. Komisyon, Apple’ın İrlanda'da 13 milyar euro ek vergi ödemesi gerektiğine hükmetti. Alman basınında bu konuya ilişkin yorumlar ağırlıkta. Berliner Zeitung yorumunda şu görüşleri savunuyor:

“İrlanda şirketlere uyguladğı indirim tarifesini sonuna kadar savunuyor. Ancak İrlanda’nın bu tavrı diğer AB ülkelerine karşı dayanışma içinde olmadığını gösteriyor. Ama malî kriz sırasında İrlanda ortaklarının kendisiyle dayanışmasını gayet doğal bir biçimde kabul etti ve uluslararası yardım fonlarından milyarlarca euro alarak devlet iflasından kurtarılmasını sağladı. Peki Apple’ın durumu ne? ABD merkezli teknoloji devinin oldukça uzun bir zamandan beri ürünlerini Asya’da şüphe uyandırıcı şartlar altında imal ettirdiği biliniyor. Şimdi AB Komisyonu’nun incelemesi sayesinde bu şirketin Avrupa’da doğru dürüst vergi bile ödemediğinin kanıtları ortaya çıktı. Bu durumda bu tröstü bu kadar ilginç kılan şey ne olabilir ki?”

Stuttgarter Zeitung’un aynı konudaki yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Yaz tatili Brüksel'de büyük bir patırtı ile sona eriyor. AB Komisyonu'nun rekabetten sorumlu korkusuz üyesi Margrethe Vestager İrlanda ile hesaplaşıyor, Apple’a sunulan skandal vergi kolaylıklarını kınıyor ve şirketi 13 milyar euroluk vergi borcunu ödemeye zorluyor. Bu, Avrupa projesinin en parlak anıdır ve bunu Avrupa karşıtlarının bile itiraf etmesi gerekir. Vestagers’in aldığı tavır, 500 milyon tüketicinin bulunduğu bir piyasaya sahip olan AB’nin, kimseye aldırış etmeden iş yapan bu tür şirketlerin kurallarını kendisine dayatmasını kabul etmeyeceğini göstermiş oldu. AB, Avrupa değerlerini başarıyla savunuyor. Avrupalılar birlik oldukları takdirde global gelişmeleri de aktif bir biçimde biçimlendirebilirler.”

Fransa, AB ile ABD arasında serbest ticaret anlaşması TTIP'le ilgili devam eden müzakerelerin sona erdirilmesini istiyor. Düsseldorf’ta yayımlanan Handelsblatt gazetesinin konuya ilişkin yorumuna geçiyoruz:

“TTIP serbest ticaretin olağan bir şey olmadğı bir dönemde ümit ışığı göstergesiydi. Küresel ekonomik gücün yüzde 40’dan fazlasını içeren devasa bir iç pazarın ortaya çıkmasını, istihdam ve üretim konusunda yüksek standartları hedefliyordu. Ama daha sonra olumlu atmosfer değişti. Küreselleşme gerileme devresinde. Bunun bir sebebi de ulusal devletletlerin serbest ticaretten elde ettikleri gelirleri adaletli bir biçimde paylaştırmamasıdır. Geçen iki yıl içinde dünyanın sadece büyük ülkeleri 200’den fazla ticaret bariyeri oluşturdular. 2015 yılında küresel ticaretin 2,6 oranında seyretmesi ise uzun zamandan bu yana ticaretin yeniden dünya ekonomisinden daha yavaş gelişmeye başladığını gözler önüne serdi. Tüm bunlar alarm zillerinin çaldığını gösteriyor; özellikle ihracat ülkesi Almanya açısından…”

Münchner Merkur gazetesi de aynı konuyu yorum sütunlarına taşımış:

“Çok açık olan şudur: Serbest ticaret anlaşması TTIP başarılı olsaydı bedeli büyük olacaktı. Ama başarısız olmasının da bir bedeli var. TTIP’in başarısızlığı Amerikalılar ile Avrupalılar arasına mesafe koyuyor, buna en sevinen ise Putin oluyor. Her iki ekonomik güç ABD ile Avrupa TTIP ile birlikte ortak teknik standartlar geliştirebilecekler, bunu da küresel rekabette olan ülkeler zoraki de olsa kabul etmek zorunda olacaklardı. Şimdiyse bu standartları başkaları, özellikle de Çinliler belirliyor. Asya'nın süper gücü gittikçe artan dozda kendi kurallarını dünyaya dikte ediyor. Avrupalılar ile Amerikalılar bu konuda anlaşmazlığa düşerken, bu durumu gülerek izleyenler Moskova ile Pekin oluyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar