1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
PolitikaKıbrıs

Tufan Erhürman: Kuzey Kıbrıs kara paradan ibaret değil

10 Aralık 2025

Ekim ayında cumhurbaşkanı seçilen Tufan Erhürman, Kuzey Kıbrıs'ın yalnızca kumarhaneler, mafya ve kara para ile anılmasına itiraz ediyor. Bu alandaki sorunları kabul eden Erhürman, yeni düzenlemelerin sinyalini verdi.

Tufan Erhürman ofisinde görülüyor
Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Tufan ErhürmanFotoğraf: Presidency of Northern Cyprus

Kuzey Kıbrıs'ta Ekim ayında cumhurbaşkanı seçilen Tufan Erhürman, yarın bir araya geleceği Rum lider Nikos Hristodulidis ile güven artırıcı önlemleri ele almaya hazırlanırken aynı zamanda Kuzey Kıbrıs'ın son yıllarda bozulan imajını da düzeltmeye kararlı olduğu mesajını veriyor.

Türkiye için olduğu kadar bölge ülkelerinin odağında olan Kıbrıs Adası'nda Erhürman'ın gelişi ile hem Kıbrıs sorununun çözümü hem de Kuzey Kıbrıs'la ilgili kara para iddialarına dair hangi adımların atılacağı merak konusu olmuştu.

Türkiye ile iyi bir ilişki kurmak istediğinin sinyalini veren ve geçtiğimiz haftalarda resmi ziyaret için Ankara'ya gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen Erhürman, Türkiye'den bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayarak yeni döneme dair ipuçları verdi.

Erhürman, Kıbrıs'tan Ankara'ya ya da Ankara'dan Kıbrıs'a uzaktan konuşulmasını hiçbir zaman tercih etmediğini söyleyerek, "Hiç de bunu yapmadım. Karşılıklı monologlar değil, diyalog yoluyla sürdürülmesi gereken bir iletişimimiz olması gerektiğini düşünüyorum" diyor.

"Kıbrıs'ın imajının değişmesi gerek"

Cumhuriyetçi Türk Partili (CTP) Erhürman önceki Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'dan farklı bir profil çiziyor.

Tufan Erhürman, gazetecilerin Kıbrıs'taki sorunlar ve Rum tarafı ile diyalog sürecine dair sorularını yanıtladıFotoğraf: Presidency of Northern Cyprus

Kuzey Kıbrıs'ın imajının son yıllarda sayıları giderek artan kumarhaneler ve kara para iddiaları nedeniyle bozulduğuna ilişkin eleştirilere değinen Erhürman, sadece Türkiye tarafından tanınan "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" için "yeni bir tanıtıma" ihtiyaç olduğunu belirterek, şöyle konuşuyor:

"Bizim en büyük sorunlarımızdan biri kayıt dışılık. Kayıt dışılığın envai çeşidi. Ama 'yeni bir dönem' iddiasını ben salt vergi üzerinden dile getirmiyorum. Yani bu ülkenin dış ilişkileri kadar içerideki meseleler açısından da bir yeni dönem şiarına ihtiyacı var. Yani mesela Türkiye'den buraya bakıldığında buranın son dönemde özellikle daha çok işte casinolarla, mafyayla, gece kulüpleriyle, kara parayla anılan bir görüntüsü hakim. Ben şunu çok açık söylüyorum Cumhurbaşkanı sıfatıyla: Evet bu alanlarda sorunlarımız vardır. Ama Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkı bunlardan ibaret değildir."

"Casinoların da doyum kapasitesi var"

Erhürman, şu an faaliyette bulunan 33 kumarhaneyle ilgili duruşunun değişmeyeceğini belirterek, şu mesajı veriyor:

"Casinolar özelindeki görüşlerim aslında benim ana muhalefet partisi başkanıyken ifade ettiğim noktada, hiç değişmedi. Yani bu ülkede casino turizmi şu anda var mı? Var. Bunun devlete getirdiği bir gelir var mı? Var. Ama bütün başka sektörlerde olduğu gibi, mesela inşaat sektöründe olduğu gibi, bu işlerin bir düzeni vardır, bir sayısı vardır, bir doyum kapasitesi vardır."

Erhürman, benzer şekilde yabancılara mülk satışı konusunda da bir sınır çizilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları belirtiyor:

"Dünyanın her yerinde elbette yabancılara mülk satılır ve bu ekonominin bir parçasıdır ama bunun ölçülerinin olması gerekir. Bölgesel olarak da sınırları olması gerekir. Yani ülkenin herhangi bir bölgesinin yabancılardan oluşan bir gettoya dönüştüğü ve oraların artık böyle bir sanki ayrı ayrı bölge haline geldiği bir durumu kabul etmedim, etmeyeceğim de. Casinolarda da sınırsız artışı kabul etmedim, bundan sonra da etmeyeceğim."

Kıbrıs sorunu için yeni fırsat penceresi açılır mı?

Erhürman'ın yeni bir ivme getirmek istediği konular sadece içeride yapmak istediği düzenlemeler değil. Yeni Cumhurbaşkanı aynı zamanda Kıbrıs sorununa yeni bir çözüm penceresi açılmasını istiyor. Ancak Türkiye ile eşgüdüm halinde götüreceklerini söylediği bu başlıkta çok da iyimser değil.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in kişisel Kıbrıs temsilcisi Maria Angela Holguin'in Erhürman ve Rum lider Hristodulidis ile geçtiğimiz günlerde ayrı ayrı gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından yarın, Kolombiyalı diplomatın moderatörlüğünde iki lider bir araya gelecek.

Tufan Erhürman Kıbrıs'ın son dönemde kumarhaneler, mafya ve kara para ile anılır hale geldiğini, bu imajı değiştirmek gerektiğini söylediFotoğraf: Presidency of Northern Cyprus

Bu görüşmenin müzakere olmadığını, müzakere için bir takvimin şart olduğunu söyleyerek, Rum liderle BM'nin istediği şekilde "olumlu bir atmosfer" oluşturulmasına yönelik güven artırıcı önlemleri ele alacaklarını anlatan Erhürman, Kıbrıs sorunu ile ilgili son anlamlı görüşmelerin 2017'de İsviçre'deki Crans Montana'da yapıldığını ancak oradaki başarısızlığın ardından bölgede yüksek bir hareketlilik olmasına karşın Kıbrıs sorununda adım atılamadığını söylüyor.

Avrupa Birliği (AB) tarafından Ada'nın tek temsilcisi olarak tanınan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin "Kıbrıs Türk toplumunu dışarda bırakma çabalarını kabul etmeyeceklerini" söyleyen Erhürman, örnek olarak, Hellim peynirinin tescili ile ilgili konunun bile üç yıldır Rumların imzasını beklediğini belirtiyor.

Erhürman, yarınki toplantıda kendisinin daha önce sunduğu 10 maddelik güven artırıcı önlemleri ele alacaklarını aktararak, ilerleyen dönemde garantör ülkelerin de dahil olacağı olası bir görüşme zeminine dair şunları söylüyor:

"Liderler arasında ve liderlerin temsilcileri arasında yapılacak görüşmelerle konuları belli bir olgunluğa ulaştırmadan 5+1'in toplanmasını tercih etmediğimi hem kamuoyuna açık bir şekilde söyledim hem BM Genel Sekreteri'nin kişisel temsilcisine de bunu aktardım. Beklenti biliyorsunuz Aralık sonundan önce bu toplantının gerçekleşmesiydi. Ama an itibariyle böyle bir noktada olduğumuzu düşünmüyorum açıkçası."

BM öncülüğünde, Kıbrıslı taraflar ve garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin katılımıyla yapılan gayriresmi toplantılar "5+1" olarak adlandırılıyor.

Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman aralarında DW Türkçe'den Gülsen Solaker'in (sağ) de olduğu bir grup gazeteciye röportaj verdiFotoğraf: Presidency of Northern Cyprus

Bu arada Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Ocak ayında AB Dönem Başkanlığını  devralmasıyla bu altı aylık dönemde anlamlı bir müzakereye süreci yürütülemeyebileceği tahminleri yapılıyor. Görüşmeleri etkileyebilecek bir başka önemli gelişme ise 24 Mayıs'ta Rum kesiminde yapılacak olan parlamento seçimleri olacak.

Öte yandan Birleşmiş Milletler(BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in görev süresi 2026 yılı sonuna doğru bitiyor.

Trump, Kıbrıs sorununa mı el atacak?

Erhürman, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'da barış elde edebilmesi durumunda Kıbrıs sorununa da el atacağına yönelik Rum basınında çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine, bu iddiaları gördüğünü ancak henüz bunları rivayet olarak değerlendirdiğini belirtiyor. Erhürman sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Bu haberler dünyanın başka yerlerinde yaşanan bazı gelişmelerden ilham alınarak nasılsa buralarla ilgili de böyle bir şey olacaktır düşüncesinden kaynaklanıyor olabilir. Dolayısıyla konuşmak için çok ham buluyorum kendi adıma."

Erhürman, Kıbrıs sorununun çoğu zaman tanımlandığının aksine sadece bir toplumlar arası, halklar arası sorun olmadığını da vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Hiçbir zaman öyle değildi. Yani her zaman bir uluslararası sorun niteliği taşıyordu ama şimdi daha da fazla. Zaten üç garantörün içinde bulunduğu bir süreç her zaman. Ama son dönemde bölgedeki gelişmelerle birlikte tabii ki ABD'nin bölgedeki faaliyetleri, bu bölgeye ilişkin arzuları biliniyor. Ama sadece ABD'nin değil İsrail'in çok ciddi hareketliliği var. Rusya, Ukrayna savaşı dolayısıyla biraz daha geri planda görünüyor ama her zaman bu bölgede o da hareketli olma niyeti taşıdı. Dolayısıyla çok yönlü ve çok taraflı bir problemle karşı karşıyayız."

 

Gülsen Solaker Dış politika ve iç siyasi gelişmeler ağırlıklı olarak 1997’den beri çalışan gazeteci.